Reading 7

 0    65 flashcards    alicelik7
download mp3 print play test yourself
 
Question Answer
veba, sürü, istila, musallat olmak, başına dert olmak
start learning
plague
düzensiz, değişken, kararsız
start learning
erratic
mahsul verimi
start learning
crop yield
çorak, verimsiz
start learning
barren
tarımsal, zirai
start learning
agricultural
tarım
start learning
agricultur
hayat bağı, can damarı, can kurtaran halatı
start learning
lifeline
çukur, delik
start learning
pit
israf
start learning
wastage
yatkın, eğimli, yüzükoyun uzanmış, yüzüstü yatmış
start learning
prone
havalandırmak, hava vermek
start learning
aerate
kanun, sistem, plan vb.) uygulamaya koymak, alet edevat
start learning
implement
terzi, elbise dikmek, uyarlamak, düzenlemek
start learning
tailor
marifet, yaratıcılık
start learning
ingenuity
nüfuz, etki, güç
start learning
leverage
baş etmeye çalışmak, boğuşmak, zor bir şeyi çözmeye/anlamaya çalışmak
start learning
grapple with
öngörülemezlik
start learning
unpredictability
işaret ışığı, uyarı işareti
start learning
beacon
yel
start learning
wind
yaya yolu
start learning
pedestrian pathway
patika, yaya yolu
start learning
pathway
yaya geçidi
start learning
crosswalk
karıştırmak, harmanlamak, karışım, harman
start learning
blend
yumru, yumru kök
start learning
tuber
kabartmak (tüylerini/saçını), yüzüne gözüne bulaştırmak, berbat etmek, sürçmek, yanlış okumak
start learning
fluff
pipet, saman
start learning
straw
sap, peşine düşmek, gizli gizli izlemek; avına sinsice yaklaşmak, azametle yürümek
start learning
stalk
bastırmak, sindirmek, durdurmak, gizli tutmak, örtbas etmek, saklamak
start learning
suppress
kaba, sert, acımasız
start learning
harsh
sert iklim
start learning
harsh climate
sıkı tedbir, sert önlem
start learning
crackdown
yaya
start learning
pedestrian
hecelemek, harf harf söylemek, anlamına gelmek, dönem, süre, vakit, sihir, büyü
start learning
spell
ödül, cömertlik, (mahsul) verim
start learning
bounty
toprağı kazıp çıkarmak, bir şeyi ortaya çıkarmak
start learning
unearth
ortaya çıkartmak, ifşa etmek, göstermek, açıklamak
start learning
reveal
bir zamanlar, eskiden, bir kez, bir defa, ...-er/ar, ...-mez
start learning
once
eşsiz, benzersiz
start learning
unmatched
tabak, yemek
start learning
dish
kucaklamak, sarılmak, sorgusuz/sualsiz kabellenmek, bir çok şeyi kapsamak/içermek
start learning
embrace
çok hoşlanmak, büyük zevk almak, tadını çıkarmak
start learning
relish
bir fikir/ümit/hatıraya çok değer vermek, kıymetli bulmak, bağrına basmak, sevgiyle davranmak
start learning
cherish
Hamur, para
start learning
dough
Süsleme, tabaka, sos, krema
start learning
topping
kuzu kıyma
start learning
ground lamb
fırça, fırçalamak, takışma, sürtüşme
start learning
brush
gözetilmeksizin, bakmaksızın, ne olursa olsun
start learning
regardless of
yığmak, yığılmak, birikmek, istiflemek
start learning
pile up
yiyecek stoklamak
start learning
pile up food
Uyumlu, kaygısız, aldırış etmeyen
start learning
easygoing
gamsız, aldırış etmeyen, umursamayan, rahat ve geniş (insan)
start learning
laid back
büyük kadeh/su bardağı
start learning
tumbler
teknik açıdan
start learning
from a technical aspect
havza, leğen, çanak, lavabo
start learning
basin
içerik, memnun, hoşnut, memnuniyet, hoşnutluk, yetinmek, razı olmak
start learning
content
odun kömürü, mangal kömürü
start learning
charcoal
bol bulunmak, dolu olmak, yönünden zengin olmak, (bir şeyle) dolu olmak
start learning
teem in
ile dolu olmak, kaynamak
start learning
teem with
besin döngüsü
start learning
nutrient cycle
tuğla ocağı/fırını
start learning
kiln
canlılık, dinamizm, zindelik
start learning
vitality
devam eden, süren
start learning
ongoing
gür, yeşil ve verimli, bereketli
start learning
lush
ayna, yansıtmak, göstermek; ...ın/in aynısı olmak
start learning
mirror
musluk
start learning
faucet

You must sign in to write a comment