|
Question |
Answer |
hast du dir überlegt was du morgen anziehen willst start learning
|
|
yarın ne giymek istediğini düşündün mü
|
|
|
du solltest dem Mann danken start learning
|
|
|
|
|
überleg dir, was du beim Frühstück essen willst. start learning
|
|
kahvaltıda ne yemek istediğini düşün
|
|
|
Ich überlege was ich morgen bei der Party anziehen soll. start learning
|
|
Yarın partide ne giyeceğimi düşünüyorum.
|
|
|
denk darüber nach, wie du diese Ergebnisse deinem Chef erklären kannst. start learning
|
|
Bu sonuçları patronuna nasıl açıklayabileceğini düşün
|
|
|
|
start learning
|
|
|
|
|
Ich bin total einverstanden. start learning
|
|
|
|
|
Ich war letztes Jahr in China und es gefiel mir nicht. start learning
|
|
Geçen sene Çin'deydim ve hoşuma gitmedi.
|
|
|
Konntest du dich am Wochenende ausruhen? start learning
|
|
Hafta sonu dinlenebildin mi?
|
|
|
Ich habe viel darüber nachgedacht und endlich habe ich mich entschieden. start learning
|
|
Bunun üzerinde çok düşündüm ve artık kararımı verdim.
|
|
|
Soll ich etwas ausrichten? start learning
|
|
(İletmem gereken bir) Mesajınız var mı?
|
|
|
Ich möchte mich bei Ihnen für Ihre Hilfe bedanken. start learning
|
|
Yardımlarınız için size teşekkür etmek istiyorum
|
|
|
Maria denkt über ihre Hausaufgabe nach start learning
|
|
|
|
|
Wir müssen erstmal der Preis dieser Reise berücksichtigen start learning
|
|
İlk başta bu seyahatin fiyatını göz önünde bulundurmalıyız.
|
|
|
Man sollte immer die Komplikationen solcher Dinge berücksichtigen. start learning
|
|
İnsan böylesi şeylerin komplikasyonlarını daima göz önünde bulundurmalıdır.
|
|
|
Ich habe lange darüber nachgedacht. start learning
|
|
Bunun üzerinde uzun zamandır düşündüm.
|
|
|
Tom hat seine Meinung geändert start learning
|
|
|
|
|
ich habe vor, heute nach Dortmund zu fahren start learning
|
|
Bugün Dortmund'a gitmeyi planlıyorum / niyetindeyim.
|
|
|
Ich habe vor, heute ein Buch zu lesen. start learning
|
|
Bugün bir kitap okumayı planlıyorum.
|
|
|
Tom hat vor, heute nichts zu tun. start learning
|
|
Tom bugün hiçbir şey yapmayacak (yapma niyetinde değil)
|
|
|
Ich will nicht mehr diskutieren. start learning
|
|
Artık tartışmak istemiyorum.
|
|
|
Mein Nachbar zieht nächsten Monat aus. Interessieren Sie sich noch für diese Wohnung? start learning
|
|
Komşum gelecek ay taşınacak (evden çıkacak). Daireyle hala ilgileniyor musunuz?
|
|
|
Hast du schon einmal einen Hund angefasst? start learning
|
|
Hiç bir köpeğe dokundun mu?
|
|
|
Das Fest findet kommendes Wochenende statt. start learning
|
|
Festival önümüzdeki hafta sonu gerçekleşecek.
|
|
|
Diese Automesse wird Anfang Mai in Frankfurt stattfinden. start learning
|
|
Bu otomobil fuarı, Mayıs ayının başlarında Frankfurt'ta gerçekleşecek.
|
|
|
ein schrecklicher Unfall ist gestern in unserer Straße passiert start learning
|
|
dün sokağımızda korkunç bir kaza oldu
|
|
|
Gestern ereignete sich genau hier ein unglücklicher Vorfall. start learning
|
|
Dün tam burada talihsiz bir olay oldu/gerçekleşti/meydana geldi
|
|
|
Viele Vorfälle ereigneten sich nach dem Unfall start learning
|
|
Kazadan sonra birçok olay meydana geldi
|
|
|
es wird schwierig sein jemanden zu finden der mir am Sonntag beim Umziehen helfen kann start learning
|
|
Pazar günü taşınmama yardım edebilecek birini bulmak zor olacak
|
|
|
|
start learning
|
|
|
|
|
Ich ziehe mich immer um, wenn ich von der Arbeit nach Hause komme. start learning
|
|
İşten eve geldiğimde her zaman kıyafet değiştiririm.
|
|
|
Wir informieren Sie rechtzeitig über die neuen Prüfungstermine start learning
|
|
Yeni sınav tarihleri hakkında sizi zamanında bilgilendireceğiz
|
|
|
Ich habe mich sofort umgezogen, sobald ich von der Arbeit nach Hause kam. start learning
|
|
İşten eve gelir gelmez kıyafet değiştirdim.
|
|
|
Ich muss das Buch zurückgeben, das mir ein Freund geliehen hat. start learning
|
|
Kitaba bir arkadaşımı ödünç vermeliyim.
|
|
|
ich bin schon zweimal umgezogen seit ich in Dortmund lebt. start learning
|
|
Dortmund'da yaşadığımdan beri iki kez taşındım.
|
|
|
ich würde gerne in eine größere Wohnung umziehen start learning
|
|
Daha büyük bir daireye taşınmak istiyorum
|
|
|
Mein Freund hat letzte Woche eingezogen. start learning
|
|
Arkadaşım geçen hafta taşındı.
|
|
|
Unser Zug ist pünktlich abgefahren. start learning
|
|
Trenimiz zamanında ayrıldı.
|
|
|
Kannst du dich ohne Hilfe anziehen? start learning
|
|
Yardım almadan giyinebilir misin?
|
|
|
Ich kann erst am 1. März in meine neue Wohnung einziehen. start learning
|
|
Ancak 1 Mart'ta (1 Mart itibariyle) yeni daireme taşınabilirim.
|
|
|
der Vater meines Nachbars zieht nächste Woche in ein Altersheim um. start learning
|
|
Komşumun babası gelecek hafta huzur evine taşınıyor.
|
|
|
Tom zieht in eine andere Stadt um. start learning
|
|
Tom başka bir şehre taşınıyor.
|
|
|
wenn es (Ihnen) nichts macht start learning
|
|
Sizin için sakıncası yoksa
|
|
|
wenn es (dir) nichts macht, start learning
|
|
(senin için) sakıncası yoksa
|
|
|
Ich erinnere mich nicht an dieses Gespräch start learning
|
|
Bu konuşmayı hatırlamıyorum
|
|
|
Ich muss sowieso zur Bank, ich begleite dich ein Stück. start learning
|
|
Zaten bankaya gitmeliyim, sana biraz eşlik edeceğim.
|
|
|
Ich werde mich darum kümmern. start learning
|
|
|
|
|
Sie müssen nicht Ihre Schuhe ausziehen start learning
|
|
Ayakkabılarını çıkarmak zorunda değilsin
|
|
|
Ich kann nur am Wochenende ausschlafen start learning
|
|
Sadece hafta sonları (güzel, yeterince) uyuyabiliyorum
|
|
|
Einige Tiere fürchten sich vor Feuer. start learning
|
|
Bazı hayvanlar ateşten korkarlar.
|
|
|
