Turkish sentences from Tatoeba 20

 0    1,000 flashcards    aleksandra.eska
download mp3 print play test yourself
 
Question Answer
A cold wave attacked Europe.
start learning
Bir soğuk hava dalgası Avrupa'yı vurdu.
A cookie is under the table.
start learning
Bir kurabiye masanın altındadır.
A day has twenty-four hours.
start learning
Bir gün yirmi-dört saattir.
A doctor examined Mr. Brown.
start learning
Bir doktor Bay Brown muayene etti.
A dog suddenly jumped at me.
start learning
Bir köpek aniden bana atladı.
A fire broke out last night.
start learning
Dün gece bir yangın patlak verdi.
A friend told me that story.
start learning
Bir arkadaş bana o hikayeyi anlattı.
A girl is playing the flute.
start learning
Bir kız, flüt çalıyor.
A good memory is his weapon.
start learning
İyi bir bellek onun silahıdır.
A haiku is one type of poem.
start learning
Bir haiku bir şiir türüdür.
A man is as old as he feels.
start learning
Bir insan hissettiği yaştadır.
A man is as old as he feels.
start learning
Bir insan hissettiği kadar yaşlıdır.
A mouse is a timid creature.
start learning
Bir fare çekingen bir yaratıktır.
A Mr. Kimura is calling you.
start learning
Sizi Bay Kimura diye birisi arıyor.
A Mr. Ono called to see you.
start learning
Bay Ono diye birisi sizinle görüşmek için aradı.
A new difficulty has arisen.
start learning
Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
A novel idea occurred to me.
start learning
Aklıma yeni bir fikir geldi.
A novelty wears off in time.
start learning
Bir yenilik zamanla yok olur.
A nurse took my temperature.
start learning
Bir hemşire ateşimi ölçtü.
A pound is a unit of weight.
start learning
Bir pound bir ağırlık birimidir.
A rash appeared on his face.
start learning
Onun yüzünde bir isilik ortaya çıktı.
A stone hit him on the head.
start learning
Kafasına bir taş çarptı.
A strange man came up to us.
start learning
Tuhaf bir adam bize doğru geldi.
About how long will it take?
start learning
O, yaklaşık ne kadar sürecek.
About how much will it cost?
start learning
O, yaklaşık kaça mal olacak.
Admission to the show is $5.
start learning
Gösteriye giriş ücreti 5 dolar.
After a while, it grew dark.
start learning
Bir süre sonra, hava karardı.
All of the milk was spilled.
start learning
Sütün hepsi döküldü.
All of them are not present.
start learning
Onların hepsi mevcut değiller.
All of them remained silent.
start learning
Onların hepsi sessiz kaldılar.
All the boys enjoyed skiing.
start learning
Bütün erkekler kayaktan hoşlandı.
All the men are hardworking.
start learning
Tüm erkekler çalışkandır.
All these things cost money.
start learning
Bütün bu işler paraya mal olur.
All Tom wants to do is swim.
start learning
Tom'un bütün yapmak istediği yüzmektir.
All was silent in the house.
start learning
Evde herkes sessizdi.
Americans eat a lot of meat.
start learning
Amerikalılar çok et yer.
An apple fell to the ground.
start learning
Yere bir elma düştü.
An elephant has a long nose.
start learning
Bir filin uzun bir burnu vardır.
Any amount of money will do.
start learning
Bir miktar para iş görür.
Anywhere with a bed will do.
start learning
Yataklı herhangi bir yer iş görür.
Are both of you ready to go?
start learning
Siz ikiniz gitmeye hazır mısınız?
Are you a creature of habit?
start learning
Sen alışkanlıklarından vazgeçemeyen birimisin?
Are you coming to the party?
start learning
Partiye geliyor musun?
Are you done with the paper?
start learning
Gazete ile işin bitti mi?
Are you for or against this?
start learning
Bunun lehinde mi yoksa aleyhinde misin?
Are you going by bus or car?
start learning
Otobüsle mi yoksa araba ile mi gidiyorsun?
Are you good at mathematics?
start learning
Matematikte iyi misin?
Are you happy in your house?
start learning
Evinde mutlu musun?
Are you in immediate danger?
start learning
Sen yakın tehlike içinde misin?
Are you interested in music?
start learning
Müzikle ilgileniyor musun?
Are you looking for someone?
start learning
Birini mi arıyorsun?
Are you looking for someone?
start learning
Sen birini arıyor musun?
Are you sick? You look pale.
start learning
Hasta mısın? Solgun görünüyorsun.
Are you sure of your answer?
start learning
Cevabından emin misin?
Are you waiting for anybody?
start learning
Birini bekliyor musun?
At first, I didn't like him.
start learning
Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
At first, I failed the test.
start learning
İlk başta, testte başarısız oldum.
At last he reached his goal.
start learning
Sonunda o, hedefine ulaştı.
Basho was the greatest poet.
start learning
Başo, en büyük şairdi.
Be quiet while I am speaking.
start learning
Ben konuşurken sessiz ol.
Be sure and call me tonight.
start learning
Gece beni mutlaka ara.
Be sure not to eat too much.
start learning
Çok fazla yemediğinizden emin olun.
Be sure to mail this letter.
start learning
Bu mektubu mutlaka postala.
Bell invented the telephone.
start learning
Bell telefonu icat etti.
Betty likes classical music.
start learning
Betty klasik müzik sever.
Betty likes classical music.
start learning
Betty klasik müzikten hoşlanır.
Bigger is not always better.
start learning
Daha büyük her zaman daha iyi değildir.
Bill is good at mathematics.
start learning
Bill matematikte iyidir.
Bill is honest all the time.
start learning
Bill her zaman dürüst.
Bill is seldom ever on time.
start learning
Bill nadiren zamanında gelir.
Bill often goes to the park.
start learning
Bill sık sık parka gider.
Bill signed up for the exam.
start learning
Bill sınav için kaydını yaptırdı.
Bill's work is selling cars.
start learning
Bill'in işi otomobil satmaktır.
Birds are flying in the air.
start learning
Kuşlar havada uçuyorlar.
Bob and I are great friends.
start learning
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
Both brothers are musicians.
start learning
Her iki kardeş müzisyendir.
Both girls wear white suits.
start learning
Her iki kız beyaz takım elbiseler giyiyor.
Both of my parents are dead.
start learning
Ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
Both were seriously wounded.
start learning
Her ikisi de ağır yaralandı.
Both you and I are students.
start learning
Hem sen hem de ben öğrenciyiz.
Bring your brother with you.
start learning
Erkek kardeşini yanında getir.
Bring your friends with you.
start learning
Arkadaşlarınızı yanınızda getirin.
Bring your sister next time.
start learning
Gelecek sefer kız kardeşinide getir.
Brothers should not quarrel.
start learning
Kardeşler kavga etmemelidir.
Butter is sold by the pound.
start learning
Tereyağı pound ile satılmaktadır.
Can I go hiking next Sunday?
start learning
Önümüzdeki Pazar yürüyüşe gidebilir miyim?
Can I have something to eat?
start learning
Yiyecek bir şey alabilir miyim?
Can you describe the object?
start learning
Nesneyi tarif edebilir misiniz?
Could you turn the volume down?
start learning
Sesi kısar mısın?
Can you page someone for me?
start learning
Benim için birinin adını anons eder misin?
Can you reach the top shelf?
start learning
Üst rafa ulaşabilir misin?
Can you send the bellboy up?
start learning
Komiyi yukarı gönderir misin?
Can you take his place, Leo?
start learning
Onun yerini alır mısın, Leo?
Can your mother drive a car?
start learning
Annen araba sürebilir mi?
Carlos climbed the mountain.
start learning
Carlos dağa tırmandı.
Carol returned to her hotel.
start learning
Carol oteline döndü.
Carranza rejected the offer.
start learning
Carranza teklifi reddetti.
Cats are very clean animals.
start learning
Kediler çok temiz hayvanlardır.
Check your answers with his.
start learning
Cevaplarını onunkiyle karşılaştır.
Children are full of energy.
start learning
Çocuklar enerji dolu.
Children grow up so quickly.
start learning
Çocuklar çok çabuk büyürler.
Children like to beat drums.
start learning
Çocuklar davul çalmayı severler.
Children often hate spinach.
start learning
Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.
Choose any flowers you like.
start learning
İstediğin çiçekleri seç.
Choose one from among these.
start learning
Bunların arasından bir tane seçin.
Choose your favorite racket.
start learning
En sevdiğin raketi seç.
Christmas is soon, isn't it?
start learning
Noel yakın, değil mi?
Cold this morning, isn't it?
start learning
Bu sabah soğuk değil mi?
Columbus discovered America.
start learning
Columbus Amerikayı keşfetti.
Come the day after tomorrow.
start learning
Yarından sonraki gün gel.
Come to the party, will you?
start learning
Partiye gel, lütfen?
Compare these two computers.
start learning
Bu iki bilgisayarı karşılaştır.
Cookie is under 5 years old.
start learning
Cookie 5 yaşın altındadır.
Could you assist me, please?
start learning
Bana yardım eder misin, lütfen?
Could you draw a map for me?
start learning
Benim için bir harita çizer misin?
Could you drive more slowly?
start learning
Daha yavaş sürer misin?
Could you give me your name?
start learning
Bana adını verebilir misin?
Could you press this button?
start learning
Bu düğmeye basar mısınız?
Could you sign here, please?
start learning
Burayı lütfen imzalayabilir misiniz?
Could you solve the problem?
start learning
Sorunu halledebildin mi?
Could you take this, please?
start learning
Bunu lütfen alabilir misiniz?
Dick had a traffic accident.
start learning
Dick, bir trafik kazası geçirdi.
Dick passed the photo to me.
start learning
Dick fotoğrafı bana verdi.
Dick plans to go by himself.
start learning
Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.
Did he mention the accident?
start learning
O, kazadan bahsetti mi?
Did he show you the picture?
start learning
O, resmi sana gösterdi mi?
Did you do this on your own?
start learning
Bunu tek başına mı yaptın?
Did you make it by yourself?
start learning
Onu kendiniz mi yaptınız?
Did you pay for those shoes?
start learning
Şu ayakkabılar için ödeme yaptınız mı?
Did you read the whole book?
start learning
Bütün kitabı okudun mu?
Did you see anyone run away?
start learning
Birinin kaçtığını gördün mü?
Did you take back the books?
start learning
Kitapları geri götürdün mü?
Did you turn off the heater?
start learning
Isıtıcıyı kapattın mı?
Did you watch TV last night?
start learning
Dün gece televizyon izledin mi?
Didn't you lock up your car?
start learning
Arabanı kilitlemedin mi?
Do I have to change my diet?
start learning
Diyetimi değiştirmek zorunda mıyım.
Do I pay you or the cashier?
start learning
Ben size mi yoksa kasiyere mi ödeme yapayım.
Do you believe what he said?
start learning
Onun dediğine inandın mı?
Do you eat in the classroom?
start learning
Sen sınıfta yemek yer misin?
Do you go to school on foot?
start learning
Okula yaya gider misin?
Do you have a pen or pencil?
start learning
Bir dolma kalemin mi yoksa bir kurşun kalemin mi var.
Do you have any French wine?
start learning
Biraz Fransız şarabın var mı?
Do you have any soft drinks?
start learning
Hiç alkolsüz içeceğin var mı?
Do you have anything to eat?
start learning
Yiyecek bir şeyin var mı?
Do you have anything to say?
start learning
Söyleyecek bir şeyin var mı?
Do you have enough blankets?
start learning
Yeterli battaniyelerin var mı?
Do you have laundry service?
start learning
Çamaşır yıkama servisiniz var mı?
Do you have this in my size?
start learning
Bundan benim ölçüme uyan varmı?
Do you have time to help me?
start learning
Bana yardımcı olmak için zamanın var mı?
Do you know an ethnic dance?
start learning
Bir etnik dans biliyor musunuz?
Do you know any Greek myths?
start learning
Hiç Yunan mitolojisi biliyor musun?
Do you know where Tom lives?
start learning
Tom'un nerede yaşadığını biliyor musunuz?
Do you like ancient history?
start learning
İlk çağ tarihini sever misin?
Do you like Renaissance art?
start learning
Rönesans sanatı sever misiniz?
Would you mind me smoking here?
start learning
Burada sigara içebilir miyim?
Do you play basketball well?
start learning
Basketbolu iyi oynar mısın?
Do you play soccer or rugby?
start learning
Futbol yada ragbi oynar mısın?
Do you want anything to eat?
start learning
Yiyecek bir şey istiyor musun?
Do your homework right away.
start learning
Derhal ev ödevini yap.
Does he go to school by bus?
start learning
O, otobüsle okula gider mi?
Does that price include tax?
start learning
O fiyata vergi dahil mi?
Does this cap belong to you?
start learning
Bu kep sana mı ait?
Does Tom always carry a gun?
start learning
Tom her zaman bir silah taşır mı?
Dogs see in black and white.
start learning
Köpekler siyah ve beyaz olarak görür.
Don't be a back-seat driver.
start learning
Sürücüye müdahele etme.
Don't be late for the train.
start learning
Tren için geç kalmayın.
Don't bother to call on him.
start learning
Onu aramak için zahmet etmeyin.
Don't expect too much of me.
start learning
Benden çok şey bekleme.
Don't fail to lock the door.
start learning
Kapıyı kilitlemeyi ihmal etmeyin.
Don't forget to write to me.
start learning
Bana yazmayı unutma.
Don't forget to write to us.
start learning
Bize yazmayı unutma.
Don't lean against the wall.
start learning
Duvara yaslanma.
Don't leave it up to chance.
start learning
İşi şansa bırakma.
Don't leave the window open.
start learning
Pencereyi açık bırakma.
Don't let go. Hold on tight.
start learning
Gitmesine izin vermeyin. Sıkı tutun.
Don't look down on the poor.
start learning
Fakirleri hor görme.
Don't lose confidence, Mike.
start learning
Güvenini kaybetme, Mike.
Don't meddle in his affairs.
start learning
Onun işlerine karışmayın.
Don't run across the street.
start learning
Caddeyi koşarak geçmeyin.
Don't speak so fast, please.
start learning
Çok hızlı konuşma, lütfen.
Don't talk in the classroom.
start learning
Sınıfta konuşma.
Don't treat me like a child.
start learning
Bana bir çocuk gibi davranma.
Don't use all the hot water.
start learning
Sıcak suyun tümünü kullanma.
Don't walk alone after dark.
start learning
Karanlıktan sonra yalnız yürüme.
Don't worry. You'll make it.
start learning
Endişelenmeyin. Onu yaparsınız.
Dorothy isn't in the office.
start learning
Dorothy ofiste değildir.
Each congressman could vote.
start learning
Her kongre üyesi oy verebildi.
Each member was called upon.
start learning
Her üye davet edildi.
Each time I tried, I failed.
start learning
Denediğim her sefer başarısız oldum.
Economy cars save you money.
start learning
Ekonomi araba size tasarruf sağlar.
Eisenhower kept his promise.
start learning
Eisenhower sözünü tuttu.
English is spoken in Canada.
start learning
Kanada'da İngilizce konuşulur.
Everybody desires happiness.
start learning
Herkes mutluluk arzular.
Everybody is busy except me.
start learning
Benim dışında herkes meşgul.
Everybody is relying on you.
start learning
Herkes size güveniyor.
Everybody looks up to Henry.
start learning
Herkes Henry'ye güvenir.
Everybody wants to be happy.
start learning
Herkes mutlu olmak istiyor.
Everyone ate the same thing.
start learning
Herkes aynı şeyi yedi.
Everyone is friendly to her.
start learning
Herkes ona karşı samimi.
Everything is all right now.
start learning
Şimdi her şey yolunda.
Everything's going to be OK.
start learning
Her şey tamam olacak.
Excuse me. What's your name?
start learning
Affedersiniz. Adınız nedir?
Explain it once more, Jerry.
start learning
Onu bir kez daha açıkla, Jerry.
Face adversity with courage.
start learning
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
Few students can read Latin.
start learning
Birkaç öğrenci Latince okuyabilir.
Finally, he lost his temper.
start learning
Sonunda, o, kontrolünü kaybetti.
Finding her office was easy.
start learning
Onun ofisini bulmak kolaydı.
Finding her office was easy.
start learning
Onun bürosunu bulmak kolaydı.
Food is fuel for our bodies.
start learning
Gıda vücudumuz için yakıttır.
Food shipments were blocked.
start learning
Gıda sevkiyatı bloke edildi.
Forget about that right now.
start learning
Onu derhal unut.
France is in western Europe.
start learning
Fransa, Batı Avrupa'dadır.
Fred is always telling lies.
start learning
Fred her zaman yalan söylüyor.
Fred's house has five rooms.
start learning
Fred'in evinde beş oda bulunmaktadır.
Fred's house has five rooms.
start learning
Fred'in evinin beş odası var.
Fresh fruit is good for you.
start learning
Taze meyve, sizin için iyidir.
Gamblers enjoy taking risks.
start learning
Kumarbazlar risk almayı severler.
General Braddock was killed.
start learning
Genel Braddock öldürüldü.
Get me the scissors, please.
start learning
Bana makası getir, lütfen.
Get out of here immediately!
start learning
Hemen buradan çıkın.
Get up early in the morning.
start learning
Sabah erken kalk.
Get your friend to help you.
start learning
Arkadaşın sana yardım etsin.
Give it to whoever needs it.
start learning
Onu ihtiyacı olana ver.
Give it to whoever wants it.
start learning
Onu her kim isterse ona ver.
Give me a copy of this book.
start learning
Bu kitabın bir kopyasını bana verin.
Give me a little more water.
start learning
Bana biraz daha su verin.
Give me the main points now.
start learning
Şimdi bana ana konulardan bahsedin.
Give me two pieces of chalk.
start learning
Bana iki parça tebeşir ver.
Give my love to your family.
start learning
Ailenize sevgimi iletin.
Gold is heavier than silver.
start learning
Altın gümüşten daha ağırdır.
Grant took 14,000 prisoners.
start learning
Grant, 14.000 tutsak aldı.
Grant was extremely popular.
start learning
Grant son derece popüler oldu.
Greek is difficult to learn.
start learning
Yunanca öğrenmek zordur.
Half of the melon was eaten.
start learning
Kavunun yarısı yendi.
Hamilton did not like Adams.
start learning
Hamilton, Adams'tan hoşlanmadı.
Hanako likes cake very much.
start learning
Hanako keki çok fazla seviyor.
Has all the coke been drunk?
start learning
Bütün kola içildi mi?
Has Ken left Japan for good?
start learning
Ken Japonya'dan geri dönmemek üzere mi ayrıldı?
Has she ever fallen in love?
start learning
O hiç aşık oldu mu?
Have a look at that picture.
start learning
Şu resme bir bak.
Have a nice summer vacation.
start learning
Güzel bir Yaz tatili geçirmeni dilerim.
Have there been any changes?
start learning
Herhangi bir değişiklik var mı?
Have there been any changes?
start learning
Herhangi bir değişiklik oldu mu?
Have they ever come on time?
start learning
Onlar hiç zamanında geldiler mi?
Have you checked the engine?
start learning
Motoru kontrol ettiniz mi?
Have you done your homework?
start learning
Ev ödevini yaptın mı?
Have you ever been to India?
start learning
Hiç Hindistan'da bulundunuz mu?
Have you ever been to Japan?
start learning
Hiç Japonya'da bulundunuz mu?
Have you ever been to Nikko?
start learning
Hiç Nikko'da bulundun mu?
Have you ever been to Tokyo?
start learning
Hiç Tokyo'da bulundun mu?
Have you ever broken a bone?
start learning
Sen hiç bir kemik kırdın mı?
Have you ever donated blood?
start learning
Sen hiç kan bağışladın mı?
Have you ever gone to Paris?
start learning
Hiç Paris'e gittin mi?
Have you ever seen a cuckoo?
start learning
Şu ana kadar bir guguk kuşu gördün mü?
Have you ever visited Kyoto?
start learning
Hiç Kyoto'yu gezdin mi?
Are you finished with your work?
start learning
İşini bitirdin mi?
Have you heard from Freddie?
start learning
Freddie'den haberin var mı?
Have you heard the news yet?
start learning
Haberi henüz duydun mu?
Have you read this book yet?
start learning
Bu kitabı henüz okudun mu?
Have you read today's paper?
start learning
Bugünün gazetesini okudun mu?
Have you washed the car yet?
start learning
Arabayı henüz yıkadın mı?
Haven't you had your dinner?
start learning
Akşam yemeğini yemedin mi?
He absconded with the money.
start learning
O, para ile birlikte kaçtı.
He accepted gifts from them.
start learning
O, onlardan hediyeler kabul etti.
He accomplished his mission.
start learning
O görevini yerine getirdi.
He always wears blue shirts.
start learning
O her zaman mavi gömlek giyer.
He arrived after I had left.
start learning
Ben ayrıldıktan sonra o geldi
He arrived the day she left.
start learning
O, gittiği gün geldi.
She asked him some questions.
start learning
O, ona bazı sorular sordu.
He asked me what I expected.
start learning
O, bana beklediğim şeyi sordu.
He asked me which way to go.
start learning
Bana hangi yöne gideceğini sordu.
He attended many ceremonies.
start learning
O birçok törenlere katıldı.
He banged the door in anger.
start learning
O, öfkeyle kapıyı çarptı.
He became known as a doctor.
start learning
O, bir doktor olarak tanındı.
He believes in Santa Clause.
start learning
O, Noel Baba'ya inanıyor.
She brought him to our place.
start learning
O, onu bizim yerimize getirdi.
He calls her up every night.
start learning
O, her gece onu arar.
He came a little after noon.
start learning
Öğleden az sonra geldi.
He came home exactly at ten.
start learning
O, tam onda eve geldi.
He came to school very late.
start learning
O, okula çok geç geldi.
He can pull strings for you.
start learning
O, senin için torpil yapabilir.
He can't speak much English.
start learning
O, fazla İngilizce konuşamaz.
He carried the box upstairs.
start learning
O, kutuyu üst kata taşıdı.
He changed school last year.
start learning
O geçen yıl okul değiştirdi.
He claims that he is honest.
start learning
O, dürüst olduğunu iddia ediyor.
He cleared the roof of snow.
start learning
O, çatının karını temizledi.
He closed the door suddenly.
start learning
O, birden kapıyı kapattı.
He composes beautiful poems.
start learning
O, güzel şiirler besteler.
He considered himself lucky.
start learning
O kendini şanslı addetti.
He could make nothing of it.
start learning
O, onunla ilgili bir şey yapamadı.
He could not breathe deeply.
start learning
Derin nefes alamadı.
He decided to give it a try.
start learning
O, denemeye karar verdi.
He did a very foolish thing.
start learning
O, çok aptalca bir şey yaptı.
He did his best to help her.
start learning
Ona yardım etmek için elinden geleni yaptı.
He did his best to the last.
start learning
O, sonuna kadar elinden geleni yaptı.
He did his best, but failed.
start learning
O, elinden geleni yaptı, ancak başarısız oldu.
He did not buy it after all.
start learning
Beklenin tersine onu almadı.
He did not know what to say.
start learning
O, ne diyeceğini bilmiyordu.
He did not know where to go.
start learning
Nereye gideceğini bilmiyordu.
He didn't care for swimming.
start learning
O, yüzmek istemedi.
He didn't explain it at all.
start learning
O, onu hiç açıklamadı.
He didn't like her at first.
start learning
O ilk defa ondan hoşlanmadı.
He didn't reveal his secret.
start learning
O, onun sırrını açığa çıkarmadı.
He didn't turn up after all.
start learning
Beklenenin tersine dönmedi.
He died from lack of oxygen.
start learning
Oksijen yetersizliğinden öldü.
He died of cancer last year.
start learning
O, geçen yıl kanserden öldü.
He does not have to do this.
start learning
O, bunu yapmak zorunda değildir.
He does not watch TV at all.
start learning
O, hiç tv seyretmez.
He doesn't always come late.
start learning
O her zaman geç gelmez.
He doesn't have any friends.
start learning
Onun hiç arkadaşı yoktur.
He drives a car, doesn't he?
start learning
O, bir araba sürer, değil mi?
He drove slowly up the hill.
start learning
O, tepeye doğru yavaşça sürdü.
He dug a hole in the garden.
start learning
O, bahçede bir çukur kazdı.
He enjoyed playing baseball.
start learning
O, beyzbol oynamaktan zevk aldı.
He exhausted all his energy.
start learning
O bütün enerjisini tüketti.
He explained the rule to me.
start learning
O, kuralı bana açıkladı.
He failed the entrance exam.
start learning
O, giriş sınavında başarısız oldu.
He felt himself growing old.
start learning
O, yaşlandığını hissetti.
He finished school in March.
start learning
O, Mart ayında okulu bitirdi.
He flew a kite with his son.
start learning
O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.
He gave three wrong answers.
start learning
O, üç yanlış cevap verdi.
He goes there now and again.
start learning
O, arada sırada oraya gider.
He got a loan from the bank.
start learning
O, bankadan bir kredi aldı.
He got an easy English book.
start learning
O, kolay bir İngilizce kitabı aldı.
He got engaged to my cousin.
start learning
O, benim kuzenimle nişanlandı.
He got sick during the trip.
start learning
O, yolculuk sırasında hastalandı.
He got the book for nothing.
start learning
O, kitabı boş yere aldı.
He grabbed me by the collar.
start learning
O, beni yakamdan yakaladı.
He had access to the papers.
start learning
Onun belgelere erişim hakkı vardı.
He had barely enough to eat.
start learning
Neredeyse onun yeterli yiyeceği yoktu.
He had no friend to talk to.
start learning
Onun konuşacak arkadaşı yoktu.
He had the table to himself.
start learning
O, masayı kendine ayırdı.
He had to leave the village.
start learning
O, köyü terk etmek zorunda kaldı.
He had to pay his own debts.
start learning
O, kendi borçlarını ödemek zorunda kaldı.
He had to think for himself.
start learning
O, kendisi için düşünmek zorunda kaldı.
He hardly ever opens a book.
start learning
O, neredeyse hiç kitap açmaz.
He has a good school record.
start learning
Onun iyi bir okul kaydı var.
He has a grudge against you.
start learning
Onun size karşı bir kini var.
He has a pension to live on.
start learning
Geçimini sağlamak için bir emekli maaşı var.
She has a strong personality.
start learning
Onun güçlü bir kişiliği vardır.
He has a strong personality.
start learning
O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.
He has been sick for a week.
start learning
O bir hafta boyunca hastadır.
He got through with his work.
start learning
O, işini bitirdi.
He has hit upon a good idea.
start learning
Aklına iyi bir fikir geldi.
He has more books than I do.
start learning
O, benim sahip olduğumdan daha çok kitaba sahiptir.
He has no family to support.
start learning
Onu destekleyecek bir ailesi yok.
He has one dog and six cats.
start learning
Onun bir köpeği ve altı kedisi var.
He has only to ask for help.
start learning
O, sadece yardım istemek zorunda.
He hasn't read the book yet.
start learning
O, kitabı henüz okumadı.
He helped me do my homework.
start learning
Ev ödevimi yapmam için bana yardım etti.
He is a bit like his father.
start learning
O, biraz babasına benzer.
He is a novelist and artist.
start learning
O bir yazar ve sanatçıdır.
He is a promising young man.
start learning
O, umut verici genç bir adamdır.
He is a very careful driver.
start learning
O çok dikkatli bir sürücüdür.
He is a very selfish person.
start learning
O, çok bencil bir kişidir.
He is a waiter and an actor.
start learning
O bir garson ve bir aktördür.
He is almost always at home.
start learning
O, hemen hemen her zaman evdedir.
He is always friendly to me.
start learning
O, her zaman bana karşı cana yakındır.
He is always late for class.
start learning
O, zaman sınıfa geç kalır.
He is always short of money.
start learning
O her zaman parasızdır.
He is an authority on China.
start learning
O, Çin'de bir otoritedir.
He is an old friend of mine.
start learning
O benim eski bir arkadaşım.
He is an unmanageable child.
start learning
O, ele avuca sığmayan bir çocuk.
He is as tall as his father.
start learning
O babası kadar uzundur.
He is as tall as my brother.
start learning
O, benim erkek kardeşim kadar uzundur.
He is being very kind today.
start learning
O bugün çok nazikleşiyor.
He is busy learning English.
start learning
O, İngilizce öğrenmekle meşgul.
He is busy with job hunting.
start learning
O, iş aramakla meşguldür.
He is clumsy with his hands.
start learning
O elleriyle beceriksizdir
He is digging his own grave.
start learning
O, kendi mezarını kazıyor.
He is doing it with my help.
start learning
O, onu benim yardımım vasıtasıyla yapıyor.
He is entirely in the wrong.
start learning
O, tamamen hatalı.
He is every bit a gentlemen.
start learning
O, tam bir beyefendi.
He is famous as a scientist.
start learning
O, bir bilim adamı olarak ünlüdür.
He is far from being honest.
start learning
O, dürüst olmaktan uzaktır.
He is glad to hear the news.
start learning
O, haberi duyduğuna memnun.
He is good at taking photos.
start learning
O, fotoğraf çekmede iyidir.
He is in high spirits today.
start learning
Bugün onun morali yüksek.
He is in his early thirties.
start learning
O, otuzlu yaşların başlarındadır.
He is in his early twenties.
start learning
O, yirmili yaşlarının başındadır.
He is innocent of the crime.
start learning
O, suçsuzdur.
He is jealous of her talent.
start learning
O, onun yeteneğini kıskanıyor.
He is just pulling your leg.
start learning
O, sadece seninle şaka yapıyor.
He is known as a great poet.
start learning
O, büyük bir şair olarak bilinmektedir.
He is leaving in three days.
start learning
O, üç gün içinde ayrılıyor.
He is likely to arrive soon.
start learning
O, muhtemelen yakında gelecektir.
He is looking forward to it.
start learning
O, ona can atıyor.
He is much taller than I am.
start learning
O benden çok daha uzun.
He is no better than a baby.
start learning
O bir çocukla hemen hemen aynı.
He is no longer in business.
start learning
O, artık çalışmıyor.
He doesn't live here anymore.
start learning
O, artık burada yaşamıyor.
He is no match for his wife.
start learning
O, karısının dengi değil.
He is not equal to the task.
start learning
O, görev için yeterli değildir.
He is not likely to succeed.
start learning
O, muhtemelen başarılı olmayacak.
He is not much of an artist.
start learning
O, çok iyi bir sanatçı değil.
He is not very good company.
start learning
O, çok iyi bir arkadaş değildir.
He is nothing but a student.
start learning
O, sadece bir öğrenci.
He is often late for school.
start learning
O, sık sık okula geç kalır.
He is on the point of death.
start learning
O, ölmek üzeredir.
He is pleased with his work.
start learning
O, işinden memnundur.
He is pleased with the plan.
start learning
O, plandan memnundur.
He is proficient in English.
start learning
O, İngilizcede yeterlidir.
He is rarely in a good mood.
start learning
O, nadiren iyi bir ruh hali içindedir.
He is rather hard to please.
start learning
Onu mutlu etmek oldukça zordur.
He is related to the family.
start learning
O, aile ile akrabadır.
He is respected by everybody.
start learning
Ona herkes tarafından saygı duyulur.
He is roasting coffee beans.
start learning
O, kahve çekirdeklerini kavuruyor.
He is standing on the stage.
start learning
O sahnede duruyor.
He is staying with his aunt.
start learning
O, halası ile kalıyor.
He is still very much alive.
start learning
O hala çok canlıdır.
He is suffering from a cold.
start learning
O, soğuk algınlığından çekiyor.
He is sure to come tomorrow.
start learning
O, kesinlikle yarın gelecek.
He is sure to pass the exam.
start learning
O, sınavı geçeceğinden emin.
He is swimming in the river.
start learning
O, nehirde yüzüyor.
He is tall and looks strong.
start learning
O uzun boyludur ve güçlü görünüyor.
She is terrified of the dark.
start learning
O karanlıktan çok korkar.
He is unfit to be a teacher.
start learning
O, bir öğretmen olmak için uygun değil.
He joined the baseball club.
start learning
O, beyzbol Kulübüne katıldı.
He joined the opposing team.
start learning
O, karşı takıma katıldı.
He keeps a diary in English.
start learning
O, İngilizce bir günlük tutar.
He kept silent all day long.
start learning
O, gün boyu sessiz kaldı.
He kept walking all the day.
start learning
O, bütün gün yürümeye devam etti.
He kicked in a lot of money.
start learning
O, çok miktarda para bağışladı.
He left here a few days ago.
start learning
O, birkaç gün önce buradan ayrıldı.
He left the box unprotected.
start learning
O kutuyu korumasız bıraktı.
He left the last page blank.
start learning
O, son sayfayı boş bıraktı.
He likes baseball very much.
start learning
O, beyzbolu çok sever.
He likes to read newspapers.
start learning
O, gazete okumayı sever.
He lit a candle in the dark.
start learning
O, karanlıkta bir mum yaktı.
He lived here ten years ago.
start learning
O, on yıl önce burada yaşadı.
He lives from hand to mouth.
start learning
O, kıt kanaat geçiniyor.
He looked at me in surprise.
start learning
O, şaşkınlıkla bana baktı.
She looked up at the ceiling.
start learning
O, tavana baktı.
He looks like an honest man.
start learning
O, dürüst bir adam gibi görünüyor.
He looks tired this evening.
start learning
O, bu akşam yorgun görünüyor.
He lost control of his legs.
start learning
O, bacaklarının kontrolünü kaybetti.
He lost everything he owned.
start learning
O, sahip olduğu her şeyi kaybetti.
He lost his way in the snow.
start learning
O, karda yolunu kaybetti.
He lost two sons in the war.
start learning
O, iki oğlunu savaşta kaybetti.
He made fun of me in public.
start learning
O, herkesin içinde benimle alay etti.
He made his way to the room.
start learning
O, odaya doğru gitti.
He made several corrections.
start learning
O, birkaç düzeltme yaptı.
He made up his mind quickly.
start learning
O, çabuk karar verdi.
He may be on the next train.
start learning
O, bir sonraki trende olabilir.
He may have read the letter.
start learning
O, mektubu okumuş olabilir.
He met Sam purely by chance.
start learning
O, tamamen şans eseri Sam ile karşılaştı.
He might be our new teacher.
start learning
O bizim yeni öğretmenimiz olabilir.
He mistook me for my mother.
start learning
O, beni annemle karıştırdı.
He must have been home then.
start learning
O, o zaman evde olmalıydı.
He needs something to drink.
start learning
İçecek bir şeye ihtiyacı var.
He often makes people angry.
start learning
O sık sık insanları kızdırır.
He painted the ceiling blue.
start learning
O, tavanı maviye boyadı.
He picked out the best book.
start learning
O, en iyi kitabı aldı.
He plays baseball every day.
start learning
O her gün beyzbol oynar.
He prefers French to German.
start learning
O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
She pretended not to hear me.
start learning
O beni duymamış gibi davrandı.
He pretended to be a doctor.
start learning
O, bir doktor gibi davrandı.
He pretended to be sleeping.
start learning
O, uyuyor gibi yapıyordu.
He put a cover over his car.
start learning
O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
He put his affairs in order.
start learning
O, işlerini sıraya koydu.
He put his money in the box.
start learning
O, parasını kutuya koydu.
He put the box on the table.
start learning
O, kutuyu masaya koydu.
He ran like a scared rabbit.
start learning
O, korkmuş bir tavşan gibi koştu.
He reached out for the book.
start learning
O, kitabı almak için uzandı.
He read this book yesterday.
start learning
Dün bu kitabı okudum.
He really likes music a lot.
start learning
O, müziği gerçekten çok sever.
He really wants to meet you.
start learning
O gerçekten seninle tanışmak istiyor.
He received a lot of praise.
start learning
O, bir çok övgü aldı.
He repaired my watch for me.
start learning
O benim için saatimi tamir etti.
She repeated her name slowly.
start learning
Yavaşça adını tekrarladı.
He runs a company in Meguro.
start learning
O, Meguro'da bir şirket işletir.
He rushed out of the office.
start learning
O ofisten dışarı fırladı.
He said he didn't like this.
start learning
O, bundan hoşlanmadığını söyledi.
bir tarafından ezildi. She was run over by the car.
start learning
O
gerçek bir güzelliktir. His sister is a real beauty.
start learning
Onun kız kardeşi
seçeneği destekliyorum. I am in favor of the option.
start learning
Ben
geçen ay ondan haber aldım. I heard from him last month.
start learning
En son
I live in this neighborhood.
start learning
Ben bu mahallede yaşarım.
I located the town on a map.
start learning
Ben kasabayı harita üzerinde belirledim.
I looked into the next room.
start learning
Bitişik odayı inceledim.
I lost my way in the forest.
start learning
Ormanda yolumu kaybettim.
I lost the book you lent me.
start learning
Bana ödünç verdiğin kitabı kaybettim.
I love her and she loves me.
start learning
Ben onu seviyorum ve o beni seviyor.
I made an apple pie for you.
start learning
Senin için elmalı turta yaptım.
I made him go there at once.
start learning
Onu derhal oraya gönderdim.
I made that dress by myself.
start learning
O elbiseyi kendim yaptım.
I met my teacher on the way.
start learning
Yolda öğretmenime rastladım.
I met nobody on my way home.
start learning
Evime giderken kimseye rastlamadım.
I met the president himself.
start learning
Ben başkanın kendisiyle buluştum.
I met the principal himself.
start learning
Müdürün kendisiyle görüştüm.
I met your father yesterday.
start learning
Dün babanla karşılaştım.
I might as well leave today.
start learning
Bugün gitmemem için bir neden yok.
I mistook him for Mr. Brown.
start learning
Onu Bay Brown zannettim.
I must have my car repaired.
start learning
Arabamı tamir ettirmeliyim.
I must help her at any cost.
start learning
Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
I must leave early tomorrow.
start learning
Yarın erken ayrılmalıyım.
I must make up for the loss.
start learning
Kaybı telafi etmeliyim.
I must prepare for the exam.
start learning
Sınava hazırlanmalıyım.
I need a bag to carry it in.
start learning
Onu taşımak için bir çantaya ihtiyacım var.
I need someone to talk with.
start learning
Konuşmak için birine ihtiyacım var.
I need to get some shut eye.
start learning
Biraz kestirmeye ihtiyacım var.
I need to search for my pen.
start learning
Dolma kalemimi aramalıyım.
I never get sick of dancing.
start learning
Ben asla dans etmekten usanmam.
I noticed her hands shaking.
start learning
Onun ellerinin titrediğini farkettim.
I often go to the bookstore.
start learning
Ben sık sık kitapçıya giderim.
I often have ear infections.
start learning
Sık sık kulak enfeksiyonu geçiriyorum.
I only took a bite of bread.
start learning
Ben sadece bir lokma ekmek aldım.
I painted a picture for you.
start learning
Senin için bir resim yaptım.
I parked my car by the gate.
start learning
Arabamı kapının yanına park ettim.
I plan to break up with her.
start learning
Ondan ayrılmayı planlıyorum.
I plan to play a flute solo.
start learning
Ben bir flüt solo çalmayı düşünüyorum.
I plan to see him on Monday.
start learning
Onu Pazartesi günü görmeyi planlıyorum.
I plan to stay there a week.
start learning
Orada bir hafta kalmayı planlıyorum.
I play tennis an hour a day.
start learning
Günde bir saat tenis oynarım.
I prefer reading to writing.
start learning
Okumayı yazmaya tercih ederim.
I prefer soccer to baseball.
start learning
Futbolu beyzbola tercih ederim.
I prefer swimming to skiing.
start learning
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
I prefer swimming to skiing.
start learning
Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
I prefer tennis to baseball.
start learning
Tenisi beyzbola tercih ederim.
I prefer to do it on my own.
start learning
Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.
I promise you I'll help you.
start learning
Ben sana, sana yardım edeceğime söz veriyorum.
I put my coat on inside out.
start learning
Paltomu ters giydim.
I quit smoking and drinking.
start learning
Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.
I ran as quickly as I could.
start learning
Koşabildiğim kadar hızlı koştum.
I ran out and caught a taxi.
start learning
Dışarı koştum ve bir taksiye bindim.
I received a good job offer.
start learning
İyi bir iş teklifi aldım.
I regret becoming a teacher.
start learning
Bir öğretmen olduğuma pişmanım.
I regret missing the speech.
start learning
Konuşmayı kaçırdığım için üzgünüm.
I remember locking the door.
start learning
Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
I remember reading the book.
start learning
Kitabı okuduğumu hatırlıyorum.
I rent a car from my friend.
start learning
Ben arkadaşımdan bir araba kiraladım.
I rode fifty miles that day.
start learning
Ben o gün elli mil sürdüm.
I rode in a hot air balloon.
start learning
Sıcak hava balonuna bindim.
I saw a girl with long hair.
start learning
Ben uzun saçlı bir kız gördüm.
I saw a strange woman there.
start learning
Orada tuhaf bir kadın gördüm.
I saw her for the last time.
start learning
Ben onu son kez gördüm.
I saw him crossing the road.
start learning
Onun yolu geçtiğini gördüm.
I saw Jessie standing there.
start learning
Jessie'nin orada durduğunu gördüm.
I scarcely believed my eyes.
start learning
Ben gözlerime güçlükle inandım.
I scarcely believed my eyes.
start learning
Neredeyse gözlerime inanamıyordum.
I seldom eat dairy products.
start learning
Ben nadiren süt ürünleri tüketirim.
I sensed what was happening.
start learning
Ne olduğunu hissettim.
I shook my head a few times.
start learning
Kafamı birkaç kez salladım.
I should not have said that.
start learning
Onu söylememeliydim.
I shouldn't have kissed Tom.
start learning
Tom'u öpmemeliydim.
I shouldn't have logged off.
start learning
Oturumu kapatmamalıydım.
I showered before breakfast.
start learning
Kahvaltıdan önce duş aldım.
I solved the problem easily.
start learning
Problemi kolayca hallettim.
I spent hours reading books.
start learning
Saatlerce kitap okudum.
I spent hours reading books.
start learning
Kitapları okurken saatler harcadım.
I spoke to him by telephone.
start learning
Onunla telefonda konuştum.
I started sailing last year.
start learning
Ben geçen yıl yelken açmaya başladım.
I stayed at home last night.
start learning
Ben dün gece evde kaldım.
I stood with my arms folded.
start learning
Kollarım katlı durdum.
I stopped and gazed at them.
start learning
Ben durdum ve onlara baktım.
I take a walk every morning.
start learning
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
I talked to her for an hour.
start learning
Bir saat boyunca onunla konuştum.
I talked to him after class.
start learning
Ben, dersten sonra onunla konuştum.
I thanked Mary for her help.
start learning
Mary'ye yardımı için teşekkür ettim.
I thanked Mary for her help.
start learning
Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.
I think he is a good driver.
start learning
Ben onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyorum.
I think he will do his best.
start learning
Sanırım o elinden geleni yapacaktır.
I think he's a great writer.
start learning
Sanırım o büyük bir yazar.
I think his novel is boring.
start learning
Sanırım onun romanı sıkıcı.
I think I hurt his feelings.
start learning
Sanırım onun duygularını incittim.
I think I've lost my ticket.
start learning
Sanırım biletimi kaybettim.
I think I've met you before.
start learning
Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.
I think it's getting warmer.
start learning
Sanırım hava ısınıyor.
I think of you all the time.
start learning
Sürekli seni düşünüyorum.
I think Tom is going to win.
start learning
Sanırım Tom kazanacak.
I thought he was my brother.
start learning
Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.
I thought that he was angry.
start learning
Ben onun kızgın olduğunu düşündüm.
I thought that Tom was kind.
start learning
Tom'un nazik olduğunu sandım.
I thought you were Japanese.
start learning
Japon olduğunuzu düşünmüştüm.
I thought you wouldn't come.
start learning
Senin gelmeyeceğini düşündüm.
I told them to study harder.
start learning
Onlara daha çok çalışmalarını söyledim.
I took a cab to the station.
start learning
İstasyona taksi ile gittim.
I took his name and address.
start learning
Ben onun adını ve adresini aldım.
I took over my father's job.
start learning
Babamın işini devraldım.
I took the fact for granted.
start learning
Gerçeği sorgulamadan kabul ettim.
I tried solving the problem.
start learning
Ben sorunu halletmeye çalıştım.
I tried standing on my head.
start learning
Başımın üstünde durmaya çalıştım.
I tried to keep from crying.
start learning
Ağlamamaya çalıştım.
I tried to soothe the child.
start learning
Ben çocuğu yatıştırmaya çalıştım.
I usually go to bed at nine.
start learning
Genellikle dokuzda yatarım.
I usually go to bed at nine.
start learning
Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
I visit him every other day.
start learning
Ben günaşırı onu ziyaret ederim.
I visited my father's grave.
start learning
Babamın mezarını ziyaret ettim.
I want to buy a new bicycle.
start learning
Yeni bir bisiklet almak istiyorum.
I want to go abroad someday.
start learning
Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.
I want to go over to France.
start learning
Ben Fransa'ya gitmek istiyorum.
I want to keep my car there.
start learning
Arabamı orada tutmak istiyorum.
I want to learn how to swim.
start learning
Nasıl yüzüleceğini öğrenmek istiyorum.
I want to make a phone call.
start learning
Ben bir telefon görüşmesi yapmak istiyorum.
I want to ride a motorcycle.
start learning
Bir motosiklete binmek istiyorum.
I want to see her very much.
start learning
Ben onu çok görmek istiyorum.
I want to see him very much.
start learning
Ben onu görmeyi çok istiyorum.
I want to see it for myself.
start learning
Ben onu kendim için görmek istiyorum.
I want to stress this point.
start learning
Bu konuyu vurgulamak istiyorum.
I want to visit South Korea.
start learning
Güney Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.
I want you to do it at once.
start learning
Ben senin derhal onu yapmanı istiyorum.
I want you to sing the song.
start learning
Ben senin şarkıyı söylemeni istiyorum.
I wanted to become a doctor.
start learning
Ben bir doktor olmak istedim.
I warmed myself at the fire.
start learning
Ben kendimi ateşte ısıttım.
I warmed myself in the bath.
start learning
Ben banyoda kendimi ısıttım.
I warned him not to be late.
start learning
Geç kalmaması için onu uyardım.
I was a little disappointed.
start learning
Biraz hayal kırıklığına uğradım.
I was able to pass the exam.
start learning
Sınavı geçebildim.
I was able to pass the test.
start learning
Ben testi geçebildim.
I was absent from the party.
start learning
Partide yoktum.
I was amazed at his courage.
start learning
Onun cesaretine şaşırdım.
I was amazed at the results.
start learning
Ben sonuçlara şaşırdım.
I was as cool as a cucumber.
start learning
Ben bir salatalık kadar serindim.
I was bored with his speech.
start learning
Onun konuşmasından dolayı sıkıldım.
I was born in Kyoto in 1980.
start learning
1980'de Kyoto'da doğdum.
I was born in Osaka in 1977.
start learning
1977'de Osaka'da doğdum.
I was born in Tokyo in 1968.
start learning
1968'de Tokyo'da doğdum.
I was born on April 3, 1950.
start learning
3 Nisan, 1950'de doğdum.
I was here about a year ago.
start learning
Ben, yaklaşık bir yıl önce buradaydım.
I was interviewed for a job.
start learning
Bir iş için mülakat yapıldım.
I was late for the last bus.
start learning
Son otobüs için geç kaldım.
I was miserable and unhappy.
start learning
Ben sefil ve mutsuzdum.
I was scolded by my teacher.
start learning
Öğretmen tarafından azarlandım.
I was swimming in the river.
start learning
Nehirde yüzüyordum.
I was tired, so I didn't go.
start learning
Yorgundum bu yüzden gitmedim.
I was very scared of snakes.
start learning
Yılanlardan çok korktum.
I was very tired last night.
start learning
Dün gece çok yorgundum.
I went climbing in the Alps.
start learning
Alp'lerde tırmanmaya gittim.
I went fishing in the river.
start learning
Nehirde balık tutmaya gittim.
I went to America last fall.
start learning
Geçen Sonbaharda Amerika'ya gittim.
I went to the zoo yesterday.
start learning
Dün hayvanat bahçesine gittim.
I went to Tokyo to see Tony.
start learning
Ben Tony'yi görmek için Tokyo'ya gittim.
I went up to the front door.
start learning
Ön kapıya kadar gittim.
I will do all I can for you.
start learning
Senin için yapabileceğim her şeyi yapacağım.
I will do anything but that.
start learning
Onun dışında bir şey yapacağım.
I will do anything but this.
start learning
Bundan başka bir şey yapacağım.
I will do whatever you wish.
start learning
Ne istersen onu yapacağım.
I will have to study harder.
start learning
Daha çok çalışmak zorunda olacağım.
I will help you if possible.
start learning
Mümkün olursa sana yardım ederim.
I will look into the matter.
start learning
Konuyu araştıracağız.
I will never change my mind.
start learning
Ben asla fikrimi değiştirmeyeceğim.
I will not attend the party.
start learning
Ben partiye katılmayacağım.
I will not be free tomorrow.
start learning
Yarın boş olmayacağım.
I will not see him any more.
start learning
Artık onunla görüşmeyeceğim.
I will pay the money to you.
start learning
Parayı sana ödeyeceğim.
I will show you the picture.
start learning
Sana resmi göstereceğim.
I will start after he comes.
start learning
O geldikten sonra başlayacağım.
I will tell you about Japan.
start learning
Sana Japonya'dan bahsedeceğim.
I will tell you if you wish.
start learning
İsterseniz size söylerim.
I will try as hard as I can.
start learning
Ben elimden geldiğince çok çabalayacağım.
I will visit Nara next week.
start learning
Gelecek hafta Nara'yı ziyaret edeceğim.
I will wait until she comes.
start learning
Ben o gelene kadar bekleyeceğim.
I will write to him at once.
start learning
Derhal ona yazacağım.
I wish I were a good singer.
start learning
Keşke iyi bir şarkıcı olsam.
I wish I were a millionaire.
start learning
Keşke bir milyoner olsam.
I wish you a Happy New Year.
start learning
Size mutlu bir yeni yıl diliyorum.
I wish you had come with us.
start learning
Keşke bizimle gelseydin.
I wish you had told me that.
start learning
Keşke onu bana söylesen.
I wish you the best of luck.
start learning
Sana iyi şans diliyorum.
I won't talk to him anymore.
start learning
Artık onunla konuşmayacağım.
I won't work overtime today.
start learning
Bugün fazla mesai yapmayacağım.
I wonder if dinner is ready.
start learning
Akşam yemeğinin hazır olup olmadığını merak ediyorum.
I wonder if it will be nice.
start learning
Havanın güzel olup olmayacağını merak ediyorum.
I wonder what's on her mind.
start learning
Onun aklında ne olduğunu merak ediyorum.
I wonder where he is hiding.
start learning
Onun nerede saklandığını merak ediyorum.
I wonder why he is so angry.
start learning
Onun niçin o kadar kızgın olduğunu merak ediyorum.
I work every day except Sunday.
start learning
Pazar hariç her gün çalışırım.
I worked far into the night.
start learning
Gece geç saatlere kadar çalıştım.
I worked hard day after day.
start learning
Günden güne çok çalıştım.
I would do anything for you.
start learning
Sizin için bir şey yapardım.
I would like to go home now.
start learning
Şimdi eve gitmek istiyorum.
I would like to go with you.
start learning
Sizinle gitmek istiyorum.
I would rather stay at home.
start learning
Evde kalmayı tercih ederim.
I wrote a letter in English.
start learning
İngilizce bir mektup yazdım.
I wrote a letter last night.
start learning
Dün gece bir mektup yazdım.
I'd like a room in the back.
start learning
Arkada bir oda istiyorum.
I'd like something to drink.
start learning
İçecek bir şey istiyorum.
I'd like to buy half a cake.
start learning
Yarım kek almak istiyorum.
I'd like to change my image.
start learning
Ben görüntümü değiştirmek istiyorum.
I'd like to join your group.
start learning
Gurubunuza katılmak istiyorum.
I'd like to open an account.
start learning
Bir hesap açmak istiyorum.
I'd like to see your father.
start learning
Babanla görüşmek istiyorum.
I'd like to see your sister.
start learning
Kardeşini görmek istiyorum.
I'd like you to cut my hair.
start learning
Saçımı kesmeni istiyorum.
I'll act as a guide for you.
start learning
Ben sizin için bir klavuz olarak hareket edeceğim.
I'll be as quiet as a mouse.
start learning
Ben bir fare kadar sessiz olacağım.
I'll be back by six o'clock.
start learning
Saat altıda döneceğim.
I'll be back within an hour.
start learning
Bir saat içinde geri döneceğim.
I'll be on duty this Sunday.
start learning
Bu pazar görevde olacağım.
I'll be seventeen next year.
start learning
Ben gelecek yıl onyedi olacağım.
I'll be there rain or shine.
start learning
Ne olursa olsun orada olacağım.
I'll buy a watch for my son.
start learning
Oğlum için bir saat alacağım.
I'll catch up with you soon.
start learning
Kısa sürede sana yetişirim.
I'll come and see you later.
start learning
Daha sonra gelirim ve görüşürüz.
I'll do my best on the test.
start learning
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
I'll give you moral support.
start learning
Ben sana manevi destek vereceğim.
I'll have to think about it.
start learning
Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
I'll just have to improvise.
start learning
Benim sadece doğaçlama yapmam gerekecek.
I'll leave this work to you.
start learning
Bu işi sana bırakacağım.
I'll let you stay one night.
start learning
Bir gece kalmana izin vereceğim.
I'll mail this letter today.
start learning
Bugün bu mektubu postalayacağım.
I'll make you a model plane.
start learning
Sana bir model uçak yapacağım.
I'll peel an orange for you.
start learning
Sizin için bir portakal soyacağım.
I'll see you next Wednesday.
start learning
Gelecek Çarşamba görüşürüz.
I'll soon catch up with you.
start learning
Kısa sürede sana yetişeceğim.
I'll take my father's place.
start learning
Ben babamın yerini alacağım.
I'll try my best today, too.
start learning
Bugün bende elimden geleni yapmaya çalışacağım.
I'll try my hand at cooking.
start learning
Pişirmeyi deneyeceğim.
I'll work as long as I live.
start learning
Yaşadığım sürece çalışacağım.
I'm a little angry with you.
start learning
Sana biraz kızgınım.
I'm a management consultant.
start learning
Ben bir yönetim danışmanıyım.
I'm afraid I can't help you.
start learning
Maalesef sana yardım edemem.
I'm afraid I have to go now.
start learning
Maalesef şimdi gitmek zorundayım.
I'm afraid she can't answer.
start learning
Korkarım ki, o cevap veremez.
I'm all for your suggestion.
start learning
Ben önerinizi tamamen destekliyorum.
I'm anxious for a promotion.
start learning
Ben bir tanıtım için hevesliyim.
I'm at the beach on holiday.
start learning
Ben tatilde sahildeyim.
I'm coming down with a cold.
start learning
Soğuk algınlığı yüzünden çöküyorum.
I'm deeply in love with you.
start learning
Sana yürekten aşığım.
I'm dining out this evening.
start learning
Bu akşam dışarıda yiyeceğim.
I'm dying for frozen yogurt.
start learning
Dondurulmuş yoğurda can atıyorum.
I'm dying to go to New York.
start learning
New York'a gitmeye can atıyorum.
I'm familiar with your name.
start learning
İsminize aşinayım.
I'm familiar with your name.
start learning
İsminizi daha önce duymuştum.
Tomorrow I am going shopping.
start learning
Yarın alışverişe gidiyorum.
I'm going to Hawaii by ship.
start learning
Ben Hawaii'ye gemiyle gidiyorum.
I'm going to propose to her.
start learning
Ona evlenme teklif edeceğim.
I'm hoping that will happen.
start learning
Onun olacağını umuyorum.
I'm just going to stay home.
start learning
Ben sadece evde kalacağım.
I'm looking over his report.
start learning
Ben onun raporuna göz atıyorum.
I'm not a creature of habit.
start learning
Alışkanlıklarımdan vazgeçmeyen biri değilim.
I'm not available right now.
start learning
Şu anda müsait değilim.
I'm not worried about money.
start learning
Ben para konusunda endişeli değilim.
I'm now busy writing a book.
start learning
Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
I'm older than your brother.
start learning
Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.
I'm passionate about my job.
start learning
Ben işim hakkında hırslıyım.
I'm really in love with you.
start learning
Ben gerçekten sana aşığım.
I'm seeing her this evening.
start learning
Bu akşam onunla görüşeceğim.
I'm sorry you're leaving us.
start learning
Bizden ayrılacağın için üzgünüm.
I'm sorry, I didn't mean it.
start learning
Üzgünüm, onu demek istemedim.
I'm sorry, my father is out.
start learning
Üzgünüm baba dışarıda.
I'm starting to dislike her.
start learning
Onu sevmemeye başlıyorum.
I'm sure I'll pass the test.
start learning
Testi geçeceğimden eminim.
I am sure that he will succeed.
start learning
Onun başaracağından eminim.
I'm sure that she's correct.
start learning
Ben onun doğru olduğundan eminim.
I'm the leader of this team.
start learning
Ben bu takımın lideriyim.
I'm fed up with her complaints.
start learning
Onun şikayetlerinden bıktım.
I'm used to staying up late.
start learning
Ben geç saatlere kadar kalmaya alışkınım.
I'm very proud of my father.
start learning
Babamla çok gurur duyuyorum.
I'm very sorry to hear that.
start learning
Onu duyduğuma çok üzgünüm.
I'm worried about my weight.
start learning
Ben kilom hakkında endişe duyuyorum.
I've been asked to help out.
start learning
Yardım etmem istendi.
I've been asked to help you.
start learning
Benden sana yardım etmem rica edildi.
I've been in Sapporo before.
start learning
Daha önce Sapporo'da bulundum.
I've been there a few times.
start learning
Birkaç kez orada bulundum.
I've been thinking about it.
start learning
Onun hakkında düşünüyorum.
I've been to Hong Kong once.
start learning
Bir zamanlar Hong Kong'ta bulundum.
I've caught a terrible cold.
start learning
Çok kötü üşüttüm.
I've climbed Mt. Fuji twice.
start learning
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
I've come to see the sights.
start learning
Manzaraları görmek için geldim.
I've enjoyed talking to you.
start learning
Seninle konuşmaktan hoşlandım.
I've figured out the puzzle.
start learning
Yapbozu çözdüm.
I've had a pleasant evening.
start learning
Ben hoş bir akşam geçirdim.
I've had a really tough day.
start learning
Ben gerçekten zor bir gün geçirdim.
I've just washed the dishes.
start learning
Bulaşıkları az önce yıkadım.
I've never been to Hokkaido.
start learning
Hokkaido'da hiç bulunmadım.
I've never climbed Mt. Fuji.
start learning
Mt. Fuji'ye asla tırmanmadım.
I've often seen him bullied.
start learning
Çoğu kez onun zorbalık yaptığını gördüm.
I've put on weight recently.
start learning
Son zamanlarda kilo aldım.
I've seen that movie before.
start learning
O filmi daha önce izledim.
I've worked out a good plan.
start learning
İyi bir plan hazırladım.
If it rains, please call me.
start learning
Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
If you are tired, go to bed.
start learning
Eğer yorgunsan yatmaya git.
In 1911, a revolt broke out.
start learning
1911 yılında bir isyan patlak verdi.
In the end, he did not come.
start learning
Sonunda o gelmedi.
Is eating fish good for you?
start learning
Sizin için balık yemek faydalı mı?
Is eating liver bad for you?
start learning
Karaciğer yemek sizin için kötü mü?
Is English spoken in Canada?
start learning
Kanada'da İngilizce konuşulur mu?
Is he the owner of that car?
start learning
O, o arabanın sahibi mi?
Is it a butterfly or a moth?
start learning
O bir kelebek mi yoksa bir güve mi?
Is it hard to speak English?
start learning
İngilizce konuşmak zor mu?
Is it made of wood or metal?
start learning
O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır.
Is something wrong with you?
start learning
Sana bir şey mi oldu?
Is that the best you can do?
start learning
Elinden gelen o mudur?
Is the dining room open now?
start learning
Yemek odası şimdi açık mı?
Is the job too much for you?
start learning
İş senin için çok fazla mıdır?
Is there a cat on the table?
start learning
Masanın üzerinde bir kedi var mı?
Is there a toilet near here?
start learning
Buraya yakın bir tuvalet var mı?
Is there any help available?
start learning
İşe yarar bir yardım var mı?
Is there anyone in the room?
start learning
Odada birisi var mı?
Is there anything I must do?
start learning
Yapmam gereken bir şey var mı?
Is there someone to help me.
start learning
Bana yardım edecek biri var mı?
It caused quite a commotion.
start learning
O oldukça bir kargaşaya neden oldu.
It doesn't make sense to me.
start learning
Bana göre bir anlamı yok.
It happened a long time ago.
start learning
O uzun zaman önce oldu.
It is a nice view from here.
start learning
O, buradan güzel bir manzara.
It is absolutely impossible.
start learning
O kesinlikle mümkün değil.
It is easier than I thought.
start learning
O, düşündüğümden daha kolay.
It is hard to convince Jack.
start learning
Jack'i ikna etmek zordur.
It is hard to convince John.
start learning
John'u ikna etmek zordur.
It is more than I can stand.
start learning
O, tahammül sınırlarımı aşar.
It is nice to see you again.
start learning
Seni tekrar görmek güzel.
It is no use your resisting.
start learning
Direnmenizin faydası yok.
It is none of your business.
start learning
Sizi ilgilendirmez.
It is our duty to help them.
start learning
Onlara yardım etmek bizim görevimiz.
It is still as cold as ever.
start learning
O hala her zaman ki kadar soğuk.
It is time to shut the gate.
start learning
Kapıyı kapatma zamanı geldi.
It is very cold this winter.
start learning
Bu kış çok soğuk.
It is windy today, isn't it?
start learning
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
It looks as if you're right.
start learning
Haklısınız gibi görünüyor.
It looks like Tom is sleepy.
start learning
Tom uykulu gibi görünüyor.
It might not freeze tonight.
start learning
Bu gece don olmayabilir.
It never rains but it pours.
start learning
O, yanmasada gürler.
It only takes a few minutes.
start learning
Sadece birkaç dakika sürer.
It rained all day yesterday.
start learning
Dün bütün gün yağmur yağdı.
It really gets on my nerves.
start learning
O, gerçekten sinirlerimi bozuyor.
It seems to be a good house.
start learning
O iyi bir eve benziyor.
It was a very exciting game.
start learning
O çok heyecan verici bir oyundu.
It was about twenty dollars.
start learning
O yaklaşık yirmi dolardı.
It was an agricultural area.
start learning
O bir tarım alanı idi.
It was dark when he came in.
start learning
O, içeri girdiğinde hava kararmıştı.
It was his personal opinion.
start learning
O, onun kişisel fikriydi.
It was late, so I went home.
start learning
Geç olmuştu, bu yüzden eve gittim.
It was rather easy for them.
start learning
O onlar için oldukça kolaydı.
It was too difficult for me.
start learning
O benim için çok zordu.
It was very cold last month.
start learning
Geçen ay çok soğuktu.
It was very windy yesterday.
start learning
Dün çok rüzgarlıydı.
It went just as we expected.
start learning
O, tam bizim beklediğimiz gibi gitti.
It would be a difficult job.
start learning
O, zor bir iş olacaktı.
It'll cost about 10,000 yen.
start learning
Yaklaşık 10.000 yene mal olacak.
It'll soon be three o'clock.
start learning
Yakında saat üç olacak.
It's already out of fashion.
start learning
O zaten demode.
It's already out of fashion.
start learning
Onun zaten modası geçmiş.
It's an average day at work.
start learning
Bu, iş yerinde ortalama bir gündür.
It's been snowing all night.
start learning
Bütün gece kar yağıyordu.
It's eight o'clock at night.
start learning
Saat gecenin ikisi.
It's going to clear up soon.
start learning
Yakında hava açacak.
It's great to have a family.
start learning
Bir aileye sahip olmak mükemmel.
It's hard to master English.
start learning
İngilizceyi öğrenmek zordur.
It's not a road, but a path.
start learning
O bir yol değil, fakat bir patika.
It's nothing to worry about.
start learning
O endişelenecek bir şey değil.
It's time you faced reality.
start learning
Gerçekle yüzleşmenin zamanı geldi de geçiyor bile.
It's too early to go to bed.
start learning
Yatmaya gitmek için çok erken.
It's too hot for us to work.
start learning
İşe gitmemiz için hava çok sıcak.
Jack is busy cooking for us.
start learning
Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.
Jack may speak Spanish, too.
start learning
Jack de, İspanyolca konuşabilir.
Jackson fell from his horse.
start learning
Jackson atından düştü.
Jackson said this was wrong.
start learning
Jackson, bunun yanlış olduğunu söyledi.
Jane is not as tall as Mary.
start learning
Jane, Mary kadar uzun değil.
Jane may not be at home now.
start learning
Jane şimdi evde olmayabilir.
Jane swims better than Yumi.
start learning
Jane Yumi'den daha iyi yüzer.
Jill saw the movie with Ken.
start learning
Filmi Ken ile birlikte izledim.
Jill saw the movie with Ken.
start learning
Jill filmi Ken ile izledi.
Jim seized Julie by the arm.
start learning
Jim Julie'yi kolundan yakaladı.
John is good at mathematics.
start learning
John matematikte iyidir.
John is too fat to run fast.
start learning
John hızlı koşamayacak kadar çok şişman.
John passed the examination.
start learning
John sınavı geçti.
John went to America by air.
start learning
John havayolu ile Amerika'ya gitti.
Kate is not as tall as Anne.
start learning
Kate Anne kadar uzun değil.
Kate is not as tall as Anne.
start learning
Kate Anne kadar uzun değildir.
Kazu likes sports very much.
start learning
Kazu sporları çok sever.
Keep oil away from the fire.
start learning
Yağı ateşten uzak tutun.
Keep out of the way, please.
start learning
Yoldan uzak durun, lütfen.
Keep the secret to yourself.
start learning
Sırrı kendinize saklayın.
Ken decided on going abroad.
start learning
Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.
Ken has more books than you.
start learning
Ken'in senden daha fazla kitabı vardır.
Ken has never visited Kyoto.
start learning
Ken Kyoto'yu asla ziyaret etmedi.
Ken met her on his way home.
start learning
Ken eve dönerken onunla karşılaştı.
Kobe is famous for its port.
start learning
Kobe, limanı ile ünlüdür.
Kyoko is lying on the grass.
start learning
Kyoko, çimde uzanmaktadır.
Kyoto has many universities.
start learning
Kyoto'nun bir sürü üniversitesi var.
Learning calligraphy is fun.
start learning
Hat öğrenmek eğlencelidir.
Leave it where you found it.
start learning
Onu bulduğun yere bırak.
Leave the books as they are.
start learning
Kitapları olduğu gibi bırak.
Lenin ordered them to rebel.
start learning
Lenin onlara isyan etmelerini emretti.
Let me give you some advice.
start learning
Sana biraz tavsiye vereyim.
Let me introduce you to him.
start learning
Seni onunla tanıştırayım.
Let's clear up this problem.
start learning
Bu sorunu açığa çıkaralım.
Let's cut down our expenses.
start learning
Giderlerimizi kısalım.
Let's dine out for a change.
start learning
Değişlik olsun diye dışarıda yiyelim.
Let's eat now. I'm starving.
start learning
Şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Let's get out of this place.
start learning
Bu yerden çıkalım.
Let's get together tomorrow.
start learning
Yarın birlikte olalım.
Let's go back to our places.
start learning
Yerlerimize geri gidelim.
Let's hope for good results.
start learning
İyi sonuçlar umalım.
Let's not rule anything out.
start learning
Herhangi bir şeyi gözardı etmeyelim.
Let's start with Lesson Ten.
start learning
Ders on ile başlayalım.
Let's talk over a cold beer.
start learning
Soğuk bir bira hakkında konuşalım.
Let's walk to the bookstore.
start learning
Kitapçıya kadar yürüyelim.
Lincoln set the slaves free.
start learning
Lincoln köleleri serbest bıraktı.
Living conditions were hard.
start learning
Yaşam koşulları zordu.
Look at the girl over there.
start learning
Oradaki kıza bak.
Look! Two boys are fighting.
start learning
Bakın! İki çocuk döğüşüyor.
Luckily Tom didn't see Mary.
start learning
Neyse ki Tom Mary'i görmedi.
Lucy made her parents happy.
start learning
Lucy ailesini mutlu etti.
Make a sketch of your house.
start learning
Evinizin bir krokisini yapın.
Make yourselves comfortable.
start learning
Rahatınıza bakın.
Many Americans blamed Spain.
start learning
Birçok Amerikalı İspanya'yı suçladı.
Many of the men became sick.
start learning
Erkeklerin çoğu hasta oldu.
Many people think I'm crazy.
start learning
Birçok insan deli olduğumu düşünür.
Many promises had been made.
start learning
Bir çok sözler verilmiş.
Marble floors are beautiful.
start learning
Mermer zeminler güzeldir.
Mary helped her mother cook.
start learning
Mary annesinin yemek pişirmesine yardımcı oldu.
Mary is sitting at the desk.
start learning
Mary sırada oturuyor.
Mary is Tom's granddaughter.
start learning
Mary Tom'un kıztorunudur.
Mary is Tom's mother-in-law.
start learning
Mary Tom'un kaynanasıdır.
Mary is Tom's sister-in-law.
start learning
Mary Tom'un baldızı.
Mary loves her bamboo fence.
start learning
Mary bambu çitini seviyor.
Mary takes after her father.
start learning
Mary babasına benzer.
Mary weighed it in her hand.
start learning
Mary onu elinde tarttı.
Mary will make a good nurse.
start learning
Mary iyi bir hemşire olacak.
May I ask about your family?
start learning
Ailen hakkında soru sorabilir miyim?
May I bring my family along?
start learning
Ailemi birlikte getirebilir miyim?
May I have a class schedule?
start learning
Ben bir sınıf programı alabilir miyim?
May I have a glass of water?
start learning
Bir bardak su alabilir miyim?
May I have some more coffee?
start learning
Biraz daha kahve alabilir miyim?
Could I have the bill, please?
start learning
Hesabı alabilir miyim, lütfen?
May I have the menu, please?
start learning
Menüyü alabilir miyim, lütfen?
May I interrupt you a while?
start learning
Sözünüzü biraz kesebilir miyim?
May I look at your passport?
start learning
Pasaportunuza bakabilir miyim?
May I speak to Mike, please.
start learning
Mike ile konuşabilir miyim, lütfen.
May I speak to you a minute?
start learning
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim?
May I take a picture of you?
start learning
Bir resminizi çekebilir miyim?
May we use the language lab?
start learning
Lisan Laboratuvarını kullanabilir miyiz?
Mayuko came out of the room.
start learning
Mayuko odadan dışarı çıktı.
Mayuko has dropped the ball.
start learning
Mayuko topu düşürdü.
Mayuko has not slept enough.
start learning
Mayuko yeteri kadar uyumadı.
Mick named the baby Richard.
start learning
Mick bebeğe Richard adını verdi.
Midori ate the most oranges.
start learning
Midori en çok portakal yedi.
Mike is captain of our team.
start learning
Mike takımımızın kaptanıdır.
Mike wore an indignant look.
start learning
Mike öfkeli bir görüntü takındı.
Milk does not agree with me.
start learning
Süt bana yaramıyor.
Miss Green teaches us music.
start learning
Bayan Green bize müzik öğretir.
Miss Jackson did not appear.
start learning
Bayan Jackson ortaya çıkmadı.
Miss Red taught me Japanese.
start learning
Bayan Red bana Japonca öğretti.
Mix the flour with two eggs.
start learning
Unu iki yumurta ile karıştırın.
Mom is getting dinner ready.
start learning
Annem akşam yemeği hazırlıyor.
Most of us love our country.
start learning
Çoğumuz ülkemizi seviyoruz.
Most people think I'm crazy.
start learning
Birçok kişi deli olduğumu düşünür.
Mrs. Smith cleans that room.
start learning
O odayı bayan Smith temizler.
Murder is punished by death.
start learning
Cinayet ölümle cezalandırılır.
My aunt made me a new skirt.
start learning
Halam bana yeni bir etek yaptı.
My birthday falls on Sunday.
start learning
Doğum günüm Pazara rastlıyor.
My brother is a good skater.
start learning
Erkek kardeşim iyi bir patenci.
My brother plays the guitar.
start learning
Erkek kardeşim gitar çalar.
My brother speaks very fast.
start learning
Erkek kardeşim çok hızlı konuşur.
My clock seems to be broken.
start learning
Benim masa saati bozuk gibi görünüyor.
My daughter likes egg yolks.
start learning
Kızım yumurta sarısını seviyor.
My dog has a wonderful life.
start learning
Benim köpeğimin harika bir hayatı vardır.
My dog sometimes eats grass.
start learning
Benim köpeğim bazen ot yer.
My family are all very well.
start learning
Ailemin hepsi iyidir.
My family is not that large.
start learning
Benim ailem o kadar büyük değildir.
My family is not very large.
start learning
Ailem çok büyük değildir.
My father came home at nine.
start learning
Benim babam dokuzda eve geldi.
My father has gone to China.
start learning
Babam Çin'e gitmişti.
My father is a heavy smoker.
start learning
Benim babam ağır sigara tiryakisi.
My father is an early riser.
start learning
Babam erken kalkan biridir.
My father is away from home.
start learning
Babam evden uzaktadır.
My father is in good health.
start learning
Babam sağlıklıdır.
My father is in his fifties.
start learning
Babam ellili yaşlarında.
My father made me what I am.
start learning
Beni bu duruma getiren babamdır.
My father runs a restaurant.
start learning
Babam bir restoran işletir.
My favorite sport is skiing.
start learning
Benim en sevdiğim spor kayaktır.
My friend will be our guide.
start learning
Arkadaşım rehberimiz olacak.
My girlfriend is an actress.
start learning
Kız arkadaşım bir aktristir.
My grades are above average.
start learning
Benim notlarım ortalamanın üzerindedir.
My grandmother was a farmer.
start learning
Büyükannem bir çiftçiydi.
My hat is bigger than Jim's.
start learning
Şapkam Jim'inkinden daha büyüktür.
My heart began to beat fast.
start learning
Benim kalbim hızlı çarpmaya başladı.
My hobby is taking pictures.
start learning
Benim hobim fotoğraflar çekmektir.
My hobby is writing stories.
start learning
Benim hobim hikayeler yazmaktır.
My house faces to the south.
start learning
Evim güneye bakar.
My house looks to the south.
start learning
Benim evim güneye bakıyor.
My jeans shrank in the wash.
start learning
Benim kot yıkamada küçüldü.
My joke went over very well.
start learning
Benim şaka çok iyi gitti.
My little finger is swollen.
start learning
Benim küçük parmağım şişti.
My mother didn't mention it.
start learning
Annem ondan bahsetmedi.
My mother has four brothers.
start learning
Annemin dört erkek kardeşi var.
My mother is an early riser.
start learning
Annem sabahçıdır.
My mother left me a message.
start learning
Annem bana bir mesaj bıraktı.
My mother made me a sweater.
start learning
Annem bana bir kazak yaptı.
My mother prepares my meals.
start learning
Benim yemeklerimi annem hazırlar.
My older sister got engaged.
start learning
Benim ablam nişanlandı.
My oldest brother is single.
start learning
En büyük ağabeyim bekardır.
My parents also have a farm.
start learning
Ebeveynlerimin de bir çiftliği var.
My parents made me go there.
start learning
Ebeveynlerim beni oraya gönderdi.
My plan was adopted by them.
start learning
Planım onlar tarafından benimsendi.
My sister has a sweet tooth.
start learning
Kız kardeşim tatlıya düşkündür.
My sister is a good swimmer.
start learning
Kız kardeşim iyi bir yüzücüdür.
My sister is engaged to him.
start learning
Kız kardeşim onunla nişanlıdır.
My sister's getting married.
start learning
Kız kardeşim evleniyor.
My son is small for his age.
start learning
Benim oğlum yaşına göre küçük.
My uncle gave him a present.
start learning
Amcam ona bir hediye verdi.
My uncle gave him a present.
start learning
Dayım ona bir hediye verdi.
My uncle gave his car to me.
start learning
Amcam arabasını bana verdi.
My uncle has a large family.
start learning
Amcamın büyük bir ailesi var.
My uncle has three children.
start learning
Amcamın üç çocuğu var.
My uncle has three children.
start learning
Dayımın üç çocuğu var.
My uncle lived a happy life.
start learning
Amcam mutlu bir hayat yaşadı.
My uncle lived to be ninety.
start learning
Amcam doksana ayak bastı

You must sign in to write a comment