Turkish sentences from Tatoeba 17

 0    1,000 flashcards    aleksandra.eska
download mp3 print play test yourself
 
Question Answer
Tom did it very carefully.
start learning
Tom onu çok dikkatli yaptı.
Tom did the best he could do.
start learning
Tom elinden gelenin en iyisini yaptı.
Tom did what he had to do.
start learning
Tom yapmak zorunda olduğu şeyi yaptı.
Tom didn't agree to do it.
start learning
Tom onu yapmayı kabul etmedi.
Tom didn't know that song.
start learning
Tom o şarkıyı bilmiyordu.
Tom didn't recognize Mary.
start learning
Tom Mary'yi tanımadı.
Tom died at the age of 97.
start learning
Tom 97 yaşında öldü.
Tom died in a plane crash.
start learning
Tom bir uçak kazasında öldü.
Tom died in his seventies.
start learning
Tom yetmişli yaşlarında öldü.
Tom dislikes noisy cities.
start learning
Tom gürültülü şehirleri sevmiyor.
Tom doesn't eat breakfast.
start learning
Tom kahvaltı yapmaz.
Tom doesn't have a choice.
start learning
Tom'un bir seçimi yok.
Tom doesn't have a sister.
start learning
Tom'un bir kız kardeşi yok.
Tom doesn't have any cash.
start learning
Tom'un hiç nakiti yok.
Tom doesn't know I'm here.
start learning
Tom burada olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't know who I am.
start learning
Tom kim olduğumu bilmiyor.
Tom doesn't like hot food.
start learning
Tom sıcak yiyeceği sevmiyor.
Tom doesn't like studying.
start learning
Tom eğitim yapmayı sevmiyor.
Tom doesn't need to hurry.
start learning
Tom'un acele etmesine gerek yoktur.
Tom doesn't smoke anymore.
start learning
Tom artık sigara içmiyor.
Tom doesn't speak to Mary.
start learning
Tom Mary ile konuşmuyor.
Tom doesn't use sunscreen.
start learning
Tom güneş kremi kullanmaz.
Tom drank a cup of coffee.
start learning
Tom bir fincan kahve içti.
Tom drew his gun and shot.
start learning
Tom silahını çekti ve ateş etti.
Tom dropped out of school.
start learning
Tom okulu bıraktı.
Tom enjoys reading novels.
start learning
Tom roman okumayı sever.
Tom even likes cold pizza.
start learning
Tom soğuk pizza bile seviyor.
Tom expected Mary to come.
start learning
Tom Mary'nin gelmesini umuyordu.
Tom extinguished the fire.
start learning
Tom yangını söndürdü.
Tom fastened his seatbelt.
start learning
Tom emniyet kemerini taktı.
Tom fell and hurt his leg.
start learning
Tom düştü ve bacağını incitti.
Tom felt a cold coming on.
start learning
Tom gelen bir soğuk hissetti.
Tom finally ate something.
start learning
Tom sonunda birşey yedi.
Tom finds Mary attractive.
start learning
Tom Mary'yi çekici buluyor.
Tom forgot Mary's address.
start learning
Tom Mary'nin adresini unuttu.
Tom found the door locked.
start learning
Tom kapıyı kilitli buldu.
Tom gave Mary a ride home.
start learning
Tom Mary'yi eve götürdü.
Tom gave Mary up for dead.
start learning
Tom Mary'ye kaybolmuş gözüyle baktı.
Tom gets off work at 5:00.
start learning
Tom 5:00'te işten ayrılır.
Tom got a speeding ticket.
start learning
Tom'un bir hız yapma cezası var.
Tom got on the 2:30 train.
start learning
Tom 2:30 trenine bindi.
Tom got promoted recently.
start learning
Tom son zamanlarda terfi ettirildi.
Tom got the job he wanted.
start learning
Tom istediği işi aldı.
Tom graduated with honors.
start learning
Tom pekiyi dereceyle mezun oldu.
Tom had a bad stomachache.
start learning
Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.
Tom had a change of heart.
start learning
Tom'un farklı bir yüreği vardı.
Tom had a fight with Mary.
start learning
Tom Mary ile kavga etti.
Tom had a little to drink.
start learning
Tom'un biraz içeceği vardı.
Tom had his picture taken.
start learning
Tom resmini çektirdim.
Tom had Mary wash the car.
start learning
Tom Mary'ye arabayı yıkattı.
Tom had no water to drink.
start learning
Tom'un içecek suyu yoktu.
Tom had to cover for Mary.
start learning
Tom Mary'nin yerine işe bakmak zorunda kaldı.
Tom had to go there alone.
start learning
Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
Tom handed a note to Mary.
start learning
Tom Mary'ye bir not uzattı.
Tom handed Mary the money.
start learning
Tom parayı Mary'ye verdi.
Tom has a criminal record.
start learning
Tom'un sabıkası var.
Tom has a dark complexion.
start learning
Tom'un esmer bir cildi var.
Tom has a heart condition.
start learning
Tom'un bir kalp hastalığı var.
Tom has a lot of patience.
start learning
Tom çok sabırlı.
Tom has a lot on his mind.
start learning
Tom'un aklında çok şey var.
Tom has a severe headache.
start learning
Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
Tom has a stuffed-up nose.
start learning
Tom'un tıkalı bir burnu var.
Tom has already gone home.
start learning
Tom zaten eve gitti.
Tom has bad table manners.
start learning
Tom'un kötü sofra adabı vardır.
Tom has been very patient.
start learning
Tom çok sabırlıydı.
Tom has been very unhappy.
start learning
Tom çok mutsuzdu.
Tom has found another job.
start learning
Tom başka bir iş buldu.
Tom has grown in strength.
start learning
Tom güçlendi.
Tom has never kissed Mary.
start learning
Tom asla Mary'yi öpmedi.
Tom has no sense of humor.
start learning
Tom'un mizah duygusu yok.
Tom has no sense of shame.
start learning
Tom'un utanma duygusu yok.
Tom has no sense of style.
start learning
Tom'un stil duygusu yok.
Tom has the perfect alibi.
start learning
Tom'un mükemmel bir mazereti var.
Tom has the right to vote.
start learning
Tom oy verme hakkına sahiptir.
Tom has to go to the bank.
start learning
Tom bankaya gitmek zorundadır.
Tom has to learn to relax.
start learning
Tom dinlenmeyi öğrenmek zorundadır.
Tom has to look for a job.
start learning
Tom bir iş aramak zorundadır.
Tom has to take this call.
start learning
Tom bu aramayı kabul etmek zorunda.
Tom has very little money.
start learning
Tom'un çok az parası var.
Tom hasn't been here long.
start learning
Tom uzun süredir burada değil.
Tom hates going to school.
start learning
Tom okula gitmekten nefret ediyor.
Tom ignored Mary's advice.
start learning
Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.
Tom is a bundle of nerves.
start learning
Tom bir sinir demeti.
Tom is a Canadian citizen.
start learning
Tom bir Kanada vatandaşı.
Tom is a friend of Mary's.
start learning
Tom Mary'nin bir arkadaşıdır.
Tom is a good at swimming.
start learning
Tom yüzmede iyidir.
Tom is a man of few wants.
start learning
Tom azla yetinen bir insan.
Tom is a man of few words.
start learning
Tom az konuşan bir insan.
Tom is a typical Canadian.
start learning
Tom tipik bir Kanadalı.
Tom is a very busy person.
start learning
Tom çok meşgul bir kişidir.
Tom is a very good friend.
start learning
Tom çok iyi bir arkadaş.
Tom is a very patient man.
start learning
Tom, çok sabırlı bir adam.
Tom is a wonderful artist.
start learning
Tom harika bir sanatçı.
Tom is acting like a baby.
start learning
Tom, bir bebek gibi davranıyor.
Tom is afraid of the dark.
start learning
Tom karanlıktan korkuyor.
Tom is an excellent skier.
start learning
Tom mükemmel bir kayakçı.
Tom is an impulsive buyer.
start learning
Tom düşüncesiz bir alıcı.
Tom is as healthy as ever.
start learning
Tom her zamanki gibi sağlıklı.
Tom is behind in his rent.
start learning
Tom'un kira borcu vardır.
Tom is extremely busy now.
start learning
Tom şimdi son derece meşgul.
Tom is facing a challenge.
start learning
Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.
Tom is first in his class.
start learning
Tom sınıfında birincidir.
Tom is friendly with Mary.
start learning
Tom Mary ile samimidir.
Tom is growing a mustache.
start learning
Tom bir bıyık uzatıyor.
Tom is Mary's best friend.
start learning
Tom Mary'nin en iyi arkadaşıdır.
Tom is Mary's grandfather.
start learning
Tom Mary'nin büyükbabasıdır.
Tom is old enough to vote.
start learning
Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
Tom is out of the country.
start learning
Tom ülke dışında.
Tom is ready for anything.
start learning
Tom herhangi bir şey için hazırdır.
Tom is still in his teens.
start learning
Tom hala gençlik çağlarında.
Tom is sure Mary is right.
start learning
Tom Mary'nin haklı olduğundan emin.
Tom is teaching us French.
start learning
Tom bize Fransızca öğretiyor.
Tom is an excellent father.
start learning
Tom mükemmel bir baba.
Tom is too tired to study.
start learning
Tom çalışmak için çok yorgun.
Tom is too young to drink.
start learning
Tom içmek için çok genç.
Tom is up for a promotion.
start learning
Tom terfi için keyifli.
Tom is worried about Mary.
start learning
Tom Mary hakkında endişeli.
Tom isn't afraid of death.
start learning
Tom, ölümden korkmuyor.
Tom isn't all that honest.
start learning
Tom o kadar çok dürüst değil.
Tom isn't as tall as I am.
start learning
Tom, benim kadar uzun boylu değil.
Tom isn't as tall as Mary.
start learning
Tom Mary kadar uzun değil.
Tom isn't watching TV now.
start learning
Tom şimdi TV izlemiyor.
Tom jumped over the ditch.
start learning
Tom hendeğin üzerinden atladı.
Tom just can't stand Mary.
start learning
Tom sadece Mary'ye dayanamaz.
Tom just cleaned his room.
start learning
Tom sadece odasını temizledi.
Tom just missed the train.
start learning
Tom kıl payı treni kaçırdı.
Tom knew nothing about it.
start learning
Tom onun hakkında birşey bilmiyordu.
Tom know Mary pretty well.
start learning
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
Tom knows a lot of people.
start learning
Tom bir çok insan tanır.
Tom leads the soccer team.
start learning
Tom futbol takımını yönetiyor.
Tom left five minutes ago.
start learning
Tom beş dakika önce çıktı.
Tom let Mary pay the bill.
start learning
Tom hesabı Mary'ye ödetti.
Tom let out a deep breath.
start learning
Tom derin bir nefes verdi.
Tom likes to sit up front.
start learning
Tom önde oturmayı seviyor.
Tom is living with his parents.
start learning
Tom ailesiyle birlikte yaşıyor.
Tom looked out the window.
start learning
Tom pencereden dışarı baktı.
Tom looks a little shaken.
start learning
Tom biraz sarsılmış görünüyor.
Tom looks like his father.
start learning
Tom babasına benziyor.
Tom looks much better now.
start learning
Tom şimdi çok daha iyi görünüyor.
Tom lost all of his money.
start learning
Tom bütün parasını kaybetti.
Tom loves Mary's children.
start learning
Tom Mary'nin çocuklarını seviyor.
Tom made Jill a new dress.
start learning
Tom Jill'e yeni bir giysi yaptı.
Tom majored in psychology.
start learning
Tom psikoloji alanında uzmanlaşmıştır.
Tom missed the last train.
start learning
Tom son treni kaçırdı.
Tom must be Mary's father.
start learning
Tom Mary'nin babası olmalı.
Tom must be nearly thirty.
start learning
Tom yaklaşık otuz olmalı.
Tom needs reading glasses.
start learning
Tom'un okuma gözlüklerine ihtiyacı var.
Tom needs to talk to Mary.
start learning
Tom'un Mary ile konuşmaya ihtiyacı var.
Tom never arrives on time.
start learning
Tom asla zamanında varmaz.
Tom never cooks on Sunday.
start learning
Pazar günü Tom asla yemek yapmaz.
Tom never listens to Mary.
start learning
Tom Mary'yi asla dinlemez.
Tom never sings in public.
start learning
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Tom never works on Sunday.
start learning
Tom Pazar günü asla çalışmaz
Tom often drives too fast.
start learning
Tom bazen çok hızlı sürer.
Tom often talks with Mary.
start learning
Tom sık sık Mary ile konuşur.
Tom ought to stop smoking.
start learning
Tom sigara içmeyi bırakmalı.
Tom owes Mary 300 dollars.
start learning
Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Tom pointed a gun at Mary.
start learning
Tom Mary'ye bir silah çekti.
Tom predicted our success.
start learning
Tom başarımızı öngördü.
Tom pretended he was sick.
start learning
Tom hastaymış gibi davrandı.
Tom pretended not to care.
start learning
Tom umursamıyor gibi yaptı.
Tom punched his time card.
start learning
Tom saat kartını deldi.
Tom put on some sunscreen.
start learning
Tom biraz güneş kremi çaldı.
Tom put out his cigarette.
start learning
Tom sigarasını söndürdü.
Tom raises Arabian horses.
start learning
Tom Arap atları yetiştirir.
Tom really does hate dogs.
start learning
Tom gerçekten köpeklerden nefret eder.
Tom really enjoys his job.
start learning
Tom işini gerçekten seviyor.
Tom repacked his suitcase.
start learning
Tom valizini yeniden topladı.
Tom reported Mary missing.
start learning
Tom Mary'nin eksik olduğunu bildirdi.
Tom rewrote the paragraph.
start learning
Tom paragrafı yeniden yazdı.
Tom rubs me the wrong way.
start learning
Tom beni yanlış ovalıyor.
Tom sang a duet with Mary.
start learning
Tom Mary ile bir düet yaptı.
Tom sang his son to sleep.
start learning
Tom uyuması için oğluna şarkı söyledi.
Tom sat down at the table.
start learning
Tom masada oturdu.
Tom saw Mary at the party.
start learning
Tom partide Mary'yi gördü.
Tom seems to be depressed.
start learning
Tom depresyonda gibi görünüyor.
Tom seldom speaks to Mary.
start learning
Tom nadiren Mary ile konuşur.
Tom seldom wins arguments.
start learning
Tom nadiren tartışmaları kazanır.
Tom shook hands with Mary.
start learning
Tom Mary ile tokalaştı.
Tom shot Mary in the knee.
start learning
Tom Mary'yi dizinden vurdu.
Tom shot Mary three times.
start learning
Tom Mary'yi üç kez vurdu.
Tom needs to get some sleep.
start learning
Tom biraz uyumalı.
Tom soaked in the bathtub.
start learning
Tom küvetin içinde sırılsıklam oldu.
Tom stole Mary's computer.
start learning
Tom Mary'nin bilgisayarını çaldı.
Tom sympathized with Mary.
start learning
Tom Mary'ye sempati duydu.
Tom talks a mile a minute.
start learning
Tom çok hızlı konuşur.
Tom talks like an old man.
start learning
Tom yaşlı bir adam gibi konuşur.
Tom thinks Mary is guilty.
start learning
Tom Mary'nin suçlu olduğunu düşünüyor.
Tom thinks that's strange.
start learning
Tom onun tuhaf olduğunu düşünüyor.
Tom thought it was unfair.
start learning
Tom onun adil olmadığını düşündü.
Tom threw out the garbage.
start learning
Tom çöpü dışarı attı.
Tom tipped the cab driver.
start learning
Tom taksi sürücüsüne bahşiş verdi.
Tom told Mary to be quiet.
start learning
Tom Mary'ye sessiz olmasını söyledi.
Tom took a trip to Boston.
start learning
Tom Boston'a bir gezi yaptı.
Tom took Mary in his arms.
start learning
Tom Mary'yi kollarına aldı.
Tom turned down the flame.
start learning
Tom ateşi kıstı.
Tom turned down the offer.
start learning
Tom teklifi geri çevirdi.
Tom turned off the faucet.
start learning
Tom musluğu kapattı.
Tom unlocked the car door.
start learning
Tom araba kapısını açtı.
Tom used to work for Mary.
start learning
Tom Mary için çalışırdı.
Tom used up all his money.
start learning
Tom bütün parasını tüketti.
Tom used up all his water.
start learning
Tom bütün suyunu tüketti.
Tom wanted an economy car.
start learning
Tom bir ekonomi araba istedi.
Tom wants Mary to be safe.
start learning
Tom Mary'nin güvende olmasını istiyor.
Tom wants to be a success.
start learning
Tom başarılı bir kimse olmak istiyor.
Tom wants to be with Mary.
start learning
Tom Mary ile olmak istiyor.
Tom wants to do something.
start learning
Tom bir şey yapmak istiyor.
Tom wants to donate money.
start learning
Tom para bağışlamak istiyor.
Tom wants to dye his hair.
start learning
Tom saçını boyamak istiyor.
Tom wants to go to Boston.
start learning
Tom Boston'a gitmek istiyor.
Tom was a little homesick.
start learning
Tom biraz vatan hasreti çekiyordu.
Tom was able to help Mary.
start learning
Tom Mary'ye yardım edebildi.
Tom was attacked by a dog.
start learning
Tom bir köpek tarafından saldırıya uğradı.
Tom was chosen by lottery.
start learning
Tom piyango tarafından seçildi.
Tom was freezing to death.
start learning
Tom donarak ölüyordu.
Tom was just being polite.
start learning
Tom sadece kibarlaşıyordu.
Tom was lured into a trap.
start learning
Tom bir tuzağa çekildi.
Tom was Mary's first love.
start learning
Tom Mary'nin ilk aşkı idi.
Tom was obviously in pain.
start learning
Tom'un acı içinde olduğu belliydi.
Tom was sentenced to life.
start learning
Tom, ömür boyu hapse mahkum edildi.
Tom was somewhat doubtful.
start learning
Tom biraz şüpheliydi.
Tom was starving to death.
start learning
Tom açlıktan ölüyordu.
Tom was tall and handsome.
start learning
Tom uzun boylu ve yakışıklı idi.
Tom was very kind to Mary.
start learning
Tom Mary'ye karşı çok nazikti.
Tom was very rude to Mary.
start learning
Tom Mary'ye karşı çok kabaydı.
Tom washed all the towels.
start learning
Tom tüm havluları yıkadı.
Tom wasn't polite to Mary.
start learning
Tom Mary'ye karşı nazik değildi.
Tom went back to his room.
start learning
Tom odasına geri döndü.
Tom will be sorely missed.
start learning
Tom şiddetle özlemiş olacak.
Tom wished Mary good luck.
start learning
Tom Mary'ye iyi şans diledi.
Tom wishes that were true.
start learning
Tom onun gerçek olmasını diliyor.
Tom won't do such a thing.
start learning
Tom öyle bir şey yapmayacaktır.
Tom wonders if it is true.
start learning
Tom, bunun doğru olup olmadığını merak ediyor.
Tom works the night shift.
start learning
Tom gece vardiyasında çalışıyor.
Tom wouldn't take my call.
start learning
Tom telefonumu cevaplamazdı.
Tom's answer surprised me.
start learning
Tom'un cevabı beni şaşırttı.
Tom's hands felt like ice.
start learning
Tom'un elleri buz gibi.
Tom's proposal was denied.
start learning
Tom'un önerisi reddedildi.
Tomorrow is Christmas Day.
start learning
Yarın Noel Günü.
Tony studies after dinner.
start learning
Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.
Try not to make him angry.
start learning
Onu kızdırmamaya çalış.
Turn on the light, please.
start learning
Işığı aç, lütfen.
Turn on the radio, please.
start learning
Lütfen radyoyu aç.
Turn the key to the right.
start learning
Anahtarı sağa doğru dönder.
Twenty families live here.
start learning
Burada yirmi aile yaşar.
Two from ten leaves eight.
start learning
Ondan iki çıkarsa sekiz kalır.
Two seats remained vacant.
start learning
İki koltuk boş kaldı.
Unemployment rose sharply.
start learning
İşsizlik hızla artmıştır.
Wait five minutes, please.
start learning
Lütfen beş dakika bekle.
Wait until further notice.
start learning
Sonraki duyuruya kadar bekle.
Waitress, I'd like to order.
start learning
Garson, sipariş vermek istiyorum.
Was Ken at home yesterday?
start learning
Ken dün evde miydi?
Was Tom at home yesterday?
start learning
Tom dün evde miydi?
Wash your hands right now.
start learning
Derhal ellerini yıka.
Water is heavier than oil.
start learning
Su yağdan daha ağırdır.
We advanced to the finals.
start learning
Biz finale yükseldik.
We agreed among ourselves.
start learning
Biz kendi aramızda anlaştık.
We all knelt down to pray.
start learning
Dua etmek için hepimiz diz çöktük.
We all miss you very much.
start learning
Hepimiz seni çok özlüyoruz.
We all wish for happiness.
start learning
Hepimiz mutluluk diliyoruz.
We are basketball players.
start learning
Biz basketbol oyuncusuyuz.
We are brother and sister.
start learning
Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.
We are having a good time.
start learning
Biz iyi vakit geçiriyoruz.
We are having a good time.
start learning
Biz eğleniyoruz.
We aren't very hungry yet.
start learning
Henüz çok aç değiliz.
We ate breakfast at seven.
start learning
Biz yedide kahvaltı yaptık.
We ate until we were full.
start learning
Doyuncaya kadar yedik.
We began on a new project.
start learning
Biz yeni bir proje üzerinde başladık.
We began our work at noon.
start learning
İşimize öğleyin başladık.
We buy stationery in bulk.
start learning
Biz toptan kırtasiye satın alırız.
We could not overtake him.
start learning
Biz ona yetişemedik.
We crept toward the enemy.
start learning
Biz düşmana doğru süründük.
We didn't know what to do.
start learning
Biz ne yapacağımızı bilmiyorduk.
We eat many kinds of food.
start learning
Biz birçok çeşit yiyecek yeriz.
We elected James chairman.
start learning
Biz James'i başkan seçtik.
We enjoyed playing tennis.
start learning
Biz tenis oynamaktan keyif aldık.
We fixed the price at $15.
start learning
Biz fiyatı 15 dolarda sabitledik.
We go abroad every summer.
start learning
Her Yaz yurt dışına gideriz.
We had a chat for a while.
start learning
Biz bir süre sohbet ettik.
We had a lot of furniture.
start learning
Bir sürü mobilyamız vardı.
We had a party last night.
start learning
Dün gece bir parti verdik.
We had a pleasant evening.
start learning
Biz hoş bir akşam geçirdik.
We had a really good time.
start learning
Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.
We had our roof blown off.
start learning
Biz çatımızı uçurduk.
We had Tom paint the wall.
start learning
Biz Tom'a duvarı boyattık.
We have a big supermarket.
start learning
Büyük bir süpermarketimiz var.
We have all kinds of time.
start learning
Her türlü zamanımız var.
We have lost sight of him.
start learning
Biz onu gözden kaybettik.
We have nothing in common.
start learning
Bizim ortak bir şeyimiz yok.
We have run short of food.
start learning
Yiyeceğimiz kalmadı.
We have several bags here.
start learning
Burada birkaç çantamız var.
We have six lessons a day.
start learning
Bir günde altı dersimiz var.
We have three meals a day.
start learning
Bir günde üç kez yemek yeriz.
We have to pull the weeds.
start learning
Biz yabani otları çekmek zorundayız.
We hope to meet you again.
start learning
Seninle tekrar görüşmeyi umuyoruz.
We keep a collie as a pet.
start learning
Biz evcil hayvan olarak İskoç çoban köpeği besliyoruz.
We live in the atomic age.
start learning
Biz atom çağında yaşıyoruz.
We lived close by the sea.
start learning
Biz denizin yanıbaşında yaşadık.
We made friends with Jane.
start learning
Biz Jane ile arkadaş edindik.
We made friends with them.
start learning
Onlarla arkadaş olduk.
We may be late for school.
start learning
Okula geç kalabiliriz.
We meet here once a month.
start learning
Ayda bir kez burada görüştük.
We moved into a new house.
start learning
Biz yeni bir eve taşındık.
We must begin before five.
start learning
Beşten önce başlamalıyız.
We must conform to the rules.
start learning
Biz kurallara uymalıyız.
We need a bottle of juice.
start learning
Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
We need action, not words.
start learning
Sözlere değil, eylemlere ihtiyacımız var.
We offered him a nice job.
start learning
Biz ona güzel bir iş teklif ettik.
We ordered 40 minutes ago.
start learning
Kırk dakika önce sipariş verdik.
We painted the door green.
start learning
Biz kapıyı yeşile boyadık.
We prepared for an attack.
start learning
Biz bir saldırı için hazırlandık.
We regard him as our hero.
start learning
Biz onu bir kahraman olarak görüyoruz.
We saw her enter the park.
start learning
Onun parka girdiğini gördük.
We saw her enter the room.
start learning
Onun odaya girişini gördüm.
We saw monkeys at the zoo.
start learning
Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.
We should be very careful.
start learning
Çok dikkatli olmalıyız.
We should call the doctor.
start learning
Biz doktoru aramalıyız.
We should call the police.
start learning
Biz polisi aramalıyız.
We should cancel the hike.
start learning
Yürüyüşü iptal etmeliyiz.
We speak English in class.
start learning
Biz sınıfta İngilizce konuşuyoruz.
We suspected him of lying.
start learning
Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
We usually call him Toshi.
start learning
Biz genellikle ona Toshi deriz.
We usually walk to school.
start learning
Biz genellikle okula yürürüz.
We visited our old school.
start learning
Biz eski okulumuzu ziyaret ettik.
We walked along the beach.
start learning
Sahil boyunca yürüdük.
We walked along the river.
start learning
Nehir boyunca yürüdük.
We walked among the trees.
start learning
Biz ağaçların arasında yürüdük.
We walked around the pond.
start learning
Göletin etrafında yürüdük.
We want to know the facts.
start learning
Gerçekleri bilmek istiyoruz.
We watched TV after lunch.
start learning
Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
We were caught in a storm.
start learning
Biz bir fırtınaya yakalandık.
We will fight to the last.
start learning
Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz.
We work from nine to five.
start learning
Biz dokuzdan beşe kadar çalışırız.
We'd better get a move on.
start learning
Acele etsek iyi olur.
We'd better send for help.
start learning
Yardım getirtsek iyi olur.
We'd like separate checks.
start learning
Biz ayrı hesaplar istiyoruz.
We're going to come again.
start learning
Biz tekrar geleceğiz.
We're going to the movies.
start learning
Biz sinemaya gidiyoruz.
Were you tired last night?
start learning
Dün gece yorgun muydun?
What are you crunching on?
start learning
Hatır hutur ne yiyorsun?
What are you going to see?
start learning
Ne göreceksiniz?
What are you trying to do?
start learning
Ne yapmaya çalışıyorsun?
What can I do to help you?
start learning
Size yardım etmek için ne yapabilirim.
What did she actually say?
start learning
O, gerçekten ne dedi?
What did you do yesterday?
start learning
Dün sen ne yaptın?
What did you go there for?
start learning
Oraya ne için gittin?
What did you open it with?
start learning
Onu ne ile açtın?
What did you say to Paula?
start learning
Paula'ya ne dedin?
What do the prisoners eat?
start learning
Mahkumlar ne yerler?
What do you do on Sundays?
start learning
Pazar günleri ne yaparsın?
What do you feed your dog?
start learning
Köpeğini ne ile beslersin?
What do you need me to do?
start learning
Ne yapmamı istersin?
What do you say to a beer?
start learning
Bir biraya ne dersin?
What do you want me to do?
start learning
Ne yapmamı istiyorsun?
What does this kanji mean?
start learning
Bu karakter ne anlama geliyor?
What does Tom see in Mary?
start learning
Tom Mary'de ne görüyor.
What does your job entail?
start learning
İşiniz ne gerektiriyor.
What evidence do you have?
start learning
Hangi kanıtın var?
What happened to our food?
start learning
Yiyeceğimize ne oldu?
What has brought you here?
start learning
Seni buraya ne getirdi?
What he said surprised me.
start learning
Söylediği şey beni şaşırttı.
What he said was not true.
start learning
Söylediği doğru değil.
What if he comes back now?
start learning
O şimdi geri dönerse ne olacak?
What is he so angry about?
start learning
o ne hakkında çok öfkeli?
What is she worried about?
start learning
O, ne hakkında endişeli.
What is Tom trying to say?
start learning
Tom ne söylemeye çalışıyor?
What keeps you up so late?
start learning
Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?
What number bus do I take?
start learning
Kaç numaralı otobüse bineceğim?
What she said wasn't true.
start learning
Onun söylediği doğru değildi.
What he said might be true.
start learning
Onun söylediği doğru olabilir.
What should I feed my dog?
start learning
Köpeğimi neyle beslemeliyim?
What symptoms do you have?
start learning
Hangi belirtilerin var?
What time are you leaving?
start learning
Ne zaman ayrılıyorsun?
What Tom says makes sense.
start learning
Tom'un söylediği anlamlıdır.
What was it I left behind?
start learning
Geride bıraktığım neydi?
What were her final words?
start learning
Onun son sözleri nelerdi?
What will you have to eat?
start learning
Ne yemek zorunda kalacaksın?
What would you have me do?
start learning
Bana ne yaptırırdın?
What would you like to do?
start learning
Ne yapmak istersin?
What're you talking about?
start learning
Ne hakkında konuşuyorsun?
What's my book doing here?
start learning
Benim kitabımın burada ne işi var?
What's that tall building?
start learning
O uzun bina nedir?
What's your favorite band?
start learning
Senin en sevdiğin grup hangisidir?
What's your favorite book?
start learning
Senin en sevdiğin kitap hangisidir?
What's your favorite city?
start learning
En sevdiğin şehir hangisidir?
What's your favorite game?
start learning
Favori oyunun hangisidir?
What's your favorite hymn?
start learning
Favori ilahin hangisidir?
What's your favorite joke?
start learning
Favori fıkran hangisidir?
What's your favorite poem?
start learning
Favori şiirin hangisidir?
What's your favorite song?
start learning
Favori şarkın hangisidir?
What's your favorite wine?
start learning
Favori şarabın hangisidir?
What's your favorite word?
start learning
Favori kelimen hangisidir?
When can we eat, I wonder.
start learning
Ne zaman yiyebiliriz, merak ediyorum.
When did it begin to rain?
start learning
Ne zaman yağmur başladı?
When did Tom leave Boston?
start learning
Tom Boston'dan ne zaman ayrıldı?
When did you get to Kyoto?
start learning
Kyoto'ya ne zaman vardın.
When was the last time you saw Tom?
start learning
Tom'u en son ne zaman gördün?
When did you see her last?
start learning
Onu son olarak ne zaman gördün?
When did you see him last?
start learning
Onu en son ne zaman gördünüz?
When does the movie start?
start learning
Film ne zaman başlar?
When should I feed my dog?
start learning
Köpeğimi ne zaman beslemeliyim?
When was the castle built?
start learning
Kale ne zaman inşa edildi?
When was the castle built?
start learning
Kale ne zaman yapıldı?
When will she return home?
start learning
O, eve ne zaman dönecek?
When will you get married?
start learning
Ne zaman evleneceksin?
Where are the other girls?
start learning
Diğer kızlar neredeler?
Where are you from, Karen?
start learning
Nerelisin, Karen?
Where did he go yesterday?
start learning
O dün nereye gitti?
Where did you see the boy?
start learning
Çocuğu nerede gördün.
Where do I get the subway?
start learning
Metroya nereden gidebilirim?
Where do you go to school?
start learning
Okula nereye gidersin?
Where do you think Tom is?
start learning
Tom'un nerede olduğunu düşünüyorsunuz?
Where is the Avis counter?
start learning
Avis sayacı nerede?
Where is the bus terminal?
start learning
Otobüs terminali nerede?
Where is the ladies' room?
start learning
Bayanların odası nerede?
Where is the nearest bank?
start learning
En yakın banka nerede?
Where were you last night?
start learning
Dün gece neredeydin?
Where will you be staying?
start learning
Nerede kalacaksınız?
Which brand do you prefer?
start learning
Hangi markayı tercih edersiniz?
Which direction did he go?
start learning
O hangi yöne gitti?
Which way is Central Park?
start learning
Hangi yol Central Park'tır?
Who are they cheering for?
start learning
Onlar kim için tezahürat yapıyorlar?
Who committed this murder?
start learning
Bu cinayeti kim işledi?
Who found my missing book?
start learning
Kayıp kitabımı kim buldu?
Who invented this machine?
start learning
Bu makineyi kim icat etti?
Who is playing the guitar?
start learning
Gitarı kim çalıyor?
Who is taller, you or Ken?
start learning
Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?
Who is younger, him or me?
start learning
Kim daha genç, o mu yoksa ben mi?
Who is your dance partner?
start learning
Dans arkadaşınız kim?
Who should I meet but Tom?
start learning
Tom'un dışında kimle görüşmeliyim?
Who was it that he phoned?
start learning
Aradığı o kişi kimdi?
Who was it that he phoned?
start learning
Onun aradığı kimdi?
Who were you talking with?
start learning
Kimle konuşuyordun?
Who will act as spokesman?
start learning
Kim sözcülük yapacak?
Who would do such a thing?
start learning
Böyle bir şeyi kim yapardı?
Who's taller, Tom or Mary?
start learning
Kim daha uzun, Tom mu yoksa Mary mi?
Who is your favorite actor?
start learning
En sevdiğin aktör kimdir?
Whoever says so is a liar.
start learning
Öyle söyleyen yalancıdır.
Whose paintings are these?
start learning
Bunlar kimin tabloları?
Why didn't you believe me?
start learning
Niçin bana inanmadın?
Why didn't you call me up?
start learning
Niçin bana telefon etmedin?
Why do you think that way?
start learning
Niçin o şekilde düşünüyorsun?
Why don't we share a room?
start learning
Neden bir odayı paylaşmıyoruz?
Why don't you call him up?
start learning
Niçin ona telefon etmiyorsun?
Why don't you call Tom up?
start learning
Niçin Tom'u aramıyorsun?
Why should you suspect me?
start learning
Niçin benden şüphelenmen gerekiyor?
Will he come this evening?
start learning
O bu akşam gelecek mi?
Will it be sunny tomorrow?
start learning
Yarın güneşli olacak mı?
Will six o'clock suit you?
start learning
Saat altı size uyar mı?
Will you have some coffee?
start learning
Biraz kahve alır mısın?
Would you pass me the salt?
start learning
Bana tuzu uzatır mısın?
Will you rub my shoulders?
start learning
Omuzlarımı ovar mısın?
Will you show me the book?
start learning
Bana kitabı gösterir misin?
Will you warm up the soup?
start learning
Çorbayı ısıtır mısın?
Women didn't care for him.
start learning
Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
Won't you have some fruit?
start learning
Biraz meyve almaz mısın?
Would you care for drinks?
start learning
İçecekler ister misiniz?
Would you like some fruit?
start learning
Biraz meyve ister misin?
Would you like some salad?
start learning
Biraz salata ister misin?
Would you like some sugar?
start learning
Biraz şeker ister misin?
Would you mind if I smoked?
start learning
Sigara içebilir miyim?
Wow! That looks delicious.
start learning
Vay be! O lezzetli görünüyor.
Write down your name here.
start learning
Adınızı buraya yazın.
Write on every other line.
start learning
Her satırı yazın.
Yesterday was my birthday.
start learning
Dün benim doğum günümdü.
Yoga helps her to be calm.
start learning
Yoga, onu sakin olmasına yardımcı olur.
You and I are old friends.
start learning
Sen ve ben eski arkadaşız.
You are both in the wrong.
start learning
Her ikiniz de suçlusunuz.
You are not a child anymore.
start learning
Artık bir çocuk değilsin.
You are only just in time.
start learning
Sadece sen zamanında geldin.
You are selling him short.
start learning
Onu küçümsüyorsun.
You are tired, aren't you?
start learning
Yorgunsun, değil mi?
You aren't yourself today.
start learning
Bugün her zamanki gibi değilsin.
You can go if you want to.
start learning
İsterseniz, gidebilirsiniz.
You can just call me Taro.
start learning
Bana sadece Taro diyebilirsin.
You can stay till tonight.
start learning
Bu geceye kadar kalabilirsin.
You can tear the box open.
start learning
Kutuyu yırtarak açabilirsin.
You can't attend? Why not?
start learning
Katılamıyor musun? Neden?
You can't have both books.
start learning
Her iki kitaba sahip olamazsın.
You don't have to help me.
start learning
Bana yardım etmek zorunda değilsin.
You don't need to call me.
start learning
Beni aramana gerek yok.
You drink too much coffee.
start learning
Çok fazla kahve içiyorsun.
You had better go at once.
start learning
Derhal gitsen iyi olur.
You had to come yesterday.
start learning
Sen dün gelmek zorundaydın.
You have a gift for music.
start learning
Senin müziğe doğuştan yeteneğin var.
You have a sense of humor.
start learning
Senin bir mizah duygun var.
You have only to go there.
start learning
Sadece oraya gitmek zorundasın.
You've got the wrong number.
start learning
Yanlış numara çevirdiniz.
You have to eat regularly.
start learning
Düzenli olarak yemek zorundasın.
You have to pay the price.
start learning
Bedelini ödemek zorundasın.
You just need a good rest.
start learning
Sadece iyi bir dinlenmeye ihtiyacın var.
You keep a dog, don't you?
start learning
Sen bir köpek bakıyorsun, değil mi?
You look funny doing that.
start learning
Onu yaparken komik görünüyorsun.
You look good in a kimono.
start learning
Bir kimono içinde iyi görünüyorsun.
You may use my dictionary.
start learning
Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.
You may use my typewriter.
start learning
Daktilomu kullanabilirsin.
You must control yourself.
start learning
Kendinizi kontrol etmelisiniz.
You must do as I tell you.
start learning
Sana söylediğim gibi yapmalısın.
You must help your mother.
start learning
Annene yardım etmelisin.
You must not eat too much.
start learning
Çok fazla yememelisin.
You must not give up hope.
start learning
Umudunu kaybetmemelisin.
You must not go out today.
start learning
Bugün dışarı çıkmamalısın.
You must not speak loudly.
start learning
Yüksek sesle konuşmamalısın.
You must not stay up late.
start learning
Gece geç saatlere kadar oturmamalısın.
You need to stop drinking.
start learning
İçmeyi durdurmalısın.
You need to stop gambling.
start learning
Kumar oynamayı bırakmalısın.
You ought to have seen it.
start learning
Onu görmüş olmalısın.
You ought to see a doctor.
start learning
Bir doktorla görüşmelisin.
You really did a good job.
start learning
Gerçekten iyi bir iş yaptın.
You should eat more fruit.
start learning
Daha fazla meyve yemelisiniz.
You should take my advice.
start learning
Tavsiyemi dinlemelisin.
You should tell the truth.
start learning
Gerçeği söylemelisin.
You trust people too much.
start learning
İnsanlara çok güveniyorsun.
You understand, don't you?
start learning
Anlıyorsun değil mi?
You were lucky to find it.
start learning
Onu bulduğun için şanslıydın.
You will be busy tomorrow.
start learning
Yarın meşgul olacaksın.
You will make a good wife.
start learning
İyi bir eş yapacaksın.
You will succeed some day.
start learning
Bir gün başaracaksın.
You'd better not go there.
start learning
Oraya gitmesen iyi olur.
You'd better not go today.
start learning
Bugün gitmesen iyi olur.
You'd better not tell him.
start learning
Ona söylemesen iyi olur.
You'd better not tell Tom.
start learning
Tom'a söylemesen iyi olur.
You'd better see a doctor.
start learning
Bir doktorla görüşsen iyi olur.
You'll be told in advance.
start learning
Önceden sana söylenilecek.
You'll succeed if you try.
start learning
Çabalarsan, başarırsın.
You're a really good cook.
start learning
Sen gerçekten iyi bir aşçısın.
You're a very good dancer.
start learning
Sen gerçekten iyi bir dansçısın.
You're joking, aren't you?
start learning
Şaka yapıyorsun, değil mi?
You're on the right track.
start learning
Siz doğru yoldasınız.
You're too drunk to drive.
start learning
Araba süremeyecek kadar çok sarhoşsun.
You're very stylish today.
start learning
Bugün çok şıksın.
You're wrong in this case.
start learning
Bu durumda yanılıyorsunuz.
You've done a perfect job.
start learning
Mükemmel bir iş yaptın.
You've given me your cold.
start learning
Soğuk algınlığını bana bulaştırdın.
You've got plenty of time.
start learning
Çok zamanın var.
Your English is improving.
start learning
İngilizcen gelişiyor.
Your guess is quite wrong.
start learning
Tahminin oldukça yanlış.
Your house needs painting.
start learning
Evin boyanılmalı.
Your letter made me happy.
start learning
Mektubun beni mutlu etti.
Your watch has been found.
start learning
Sizin saatiniz bulundu.
Your watch is on the desk.
start learning
Sizin saatiniz masanın üstünde.
Yumi is one of my friends.
start learning
Yumi arkadaşlarımdan biridir.
Yumi is one of my friends.
start learning
Yumi benim arkadaşlarımdan biridir.
Yumi studies English hard.
start learning
Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.
Yumi will not play tennis.
start learning
Yumi tenis oynamayacak.
Yumiko was a little angry.
start learning
Yumiko biraz kızmıştı.
3 to the third power is 27.
start learning
3'ün üçüncü gücü 27'dir.
A bird was caught by a cat.
start learning
Bir kuş bir kedi tarafından yakalandı.
A boy was beating the drum.
start learning
Bir çocuk davul çalıyordu.
A cat is lying on the sofa.
start learning
Kanapede bir kedi yatıyor.
A cry arose from the crowd.
start learning
Kalabalıktan bir çığlık yükseldi.
A few people have two cars.
start learning
Birkaç kişinin iki arabası var.
A global crisis is at hand.
start learning
Küresel bir kriz yakındır.
A good idea came across my mind.
start learning
Aklıma iyi bir fikir geldi.
A heavy rain began to fall.
start learning
Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
A loud noise made him jump.
start learning
Şiddetli gürültü onu hoplattı.
A major is above a captain.
start learning
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
A man appeared at the door.
start learning
Kapıda bir adam göründü.
A man appeared at the site.
start learning
Sitede bir adam ortaya çıktı.
A policeman came up to him.
start learning
Bir polis ona doğru geldi.
A student wants to see you.
start learning
Bir öğrenci sizi görmek istiyor.
Add a bit of sugar, please.
start learning
Lütfen biraz şeker ilave edin.
After a storm comes a calm.
start learning
Her yokuşun bir inişi vardır.
Akira can play tennis well.
start learning
Akira tenisi iyi oynayabilir.
Alice rushed into her room.
start learning
Alice odasına koştu.
All is well that ends well.
start learning
İyi biten herşey iyidir.
All of the dogs were alive.
start learning
Bütün köpekler hayattaydı.
All of you have to read it.
start learning
Hepiniz onu okumak zorundasınız.
All right. Please order it.
start learning
Anlaşıldı. Lütfen onu ısmarla.
All students like holidays.
start learning
Bütün öğrenciler tatilleri severler.
All the seats are occupied.
start learning
Tüm koltuklar dolu.
All's fair in love and war.
start learning
Aşkta ve savaşta herşey adildir.
Almost no one believed her.
start learning
Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
Almost no one believed him.
start learning
Neredeyse kimse ona inanmadı.
America was at war in 1864.
start learning
Amerika, 1864 yılında savaştaydı.
An apple fell off the tree.
start learning
Ağaçtan bir elma düştü.
Ann plays tennis very well.
start learning
Ann çok iyi tenis oynar.
Anybody can make a mistake.
start learning
Herkes hata yapabilir.
Are you a Japanese citizen?
start learning
Bir Japon vatandaşı mısınız?
Are you a Japanese student?
start learning
Sen bir Japon öğrencisi misin?
Are you a Japanese student?
start learning
Siz bir Japon öğrencisi misiniz?
Are you afraid of the dark?
start learning
Karanlıktan korkar mısın?
Are you American or French?
start learning
Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?
Are you going to sing here?
start learning
Burada şarkı söyleyecek misin?
Are you going to stay long?
start learning
Uzun kalacak mısın?
Are you having a good time?
start learning
İyi vakit geçiriyor musunuz?
Are you old enough to vote?
start learning
Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
Are you ready for the trip?
start learning
Yolculuk için hazır mısınız?
Are you ready to order now?
start learning
Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?
Are you sure of your facts?
start learning
Gerçeklerinden emin misin?
Aren't you being very rude?
start learning
Çok kabalaşmıyor musun?
Around here, everyone skis.
start learning
Burada, herkes kayak yapmaya gider.
Ask him the way to station.
start learning
Ona istasyona giden yolu sor.
At first, Meg was homesick.
start learning
İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
Banks open at nine o'clock.
start learning
Bankalar dokuzda açarlar.
Basketball is a lot of fun.
start learning
Basketbol çok eğlenceli.
Beef is expensive nowadays.
start learning
Et bugünlerde pahalı.
Betty is a dancing teacher.
start learning
Betty bir dans öğretmeni.
Beware of pickpockets here.
start learning
Burada yankesicilere dikkat edin.
Bill is not as tall as Bob.
start learning
Bill Bob kadar uzun değil.
Bill missed the first ball.
start learning
Bill ilk topu kaçırdı.
Bill was killed with a gun.
start learning
Bill, bir tabanca ile öldürüldü.
Blotting paper absorbs ink.
start learning
Kurutma kağıdı mürekkebi emer.
Both buildings burned down.
start learning
Heriki binada yandı.
Both of them are very cute.
start learning
Onların her ikisi de sevimli
Boys, don't make any noise.
start learning
Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?
Breast cancer is a disease.
start learning
Meme kanseri bir hastalıktır.
Bring a couple more chairs.
start learning
Bir çift sandalye daha getir.
Bring me a bucket of water.
start learning
Bana bir kova su getirin.
Call the doctor right away.
start learning
Hemen doktoru arayın.
Can I borrow your scissors?
start learning
Makasını ödünç alabilir miyim?
Can I borrow your umbrella?
start learning
Şemsiyeni ödünç alabilir miyim.
May I have a talk with you?
start learning
Seninle konuşabilir miyim?
Can I stop over in Chicago?
start learning
Şikago'da mola verebilir miyim?
Can she endure a long trip?
start learning
O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
Can you answer this riddle?
start learning
Bu bilmeceyi cevaplayabilir misin?
Can you dance the two-step?
start learning
İki-adım dansını yapabilir misin?
Can you find your way home?
start learning
Eve giden yolu bulabilir misin?
Can you give him first aid?
start learning
Ona ilk yardımda bulunabilir misiniz?
Could you give me a discount?
start learning
Bana bir indirim yapar mısın?
Can you give me the recipe?
start learning
Bana tarifi verebilir misiniz?
Can you lend me 10,000 yen?
start learning
Bana 10,000 yen ödünç verebilir misin?
Would you lend me some money?
start learning
Bana biraz ödünç para verir misin?
Can you measure the length?
start learning
Uzunluğu ölçebilir misin?
Can you see the difference?
start learning
Farkı görebiliyor musun?
Can you weigh this, please?
start learning
Lütfen bunu tartabilir misiniz?
Cats are related to tigers.
start learning
Kediler kaplanlarla akrabadırlar.
Cats don't like to get wet.
start learning
Kediler ıslanmaktan hoşlanmazlar.
Charles Guiteau was insane.
start learning
Charles Guiteau deliydi.
Check your answer with his.
start learning
Cevabını onunki ile karşılaştır.
Christmas is December 25th.
start learning
Noel 25 Aralıktadır.
Circumstances have changed.
start learning
Şartlar değişti.
Classes begin next Tuesday.
start learning
Dersler gelecek salı başlar.
Close the window, will you?
start learning
Pencereyi kapatın, olur mu?
Come into the room at once.
start learning
Derhal odaya gel.
Come over here and join us.
start learning
Buraya gel ve bize katıl.
Come see me again tomorrow.
start learning
Yarın beni tekrar görmeye gel.
Could I ask a favor of you?
start learning
Sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
Could I get your autograph?
start learning
İmzanızı alabilir miyim?
Could I have a screwdriver?
start learning
Bir tornavida alabilir miyim?
Could I have some more tea?
start learning
Biraz daha çay alabilir miyim?
Could I make a reservation?
start learning
Bir rezervasyon yaptırabilir miyim?
Could you give this to Tom?
start learning
Bunu Tom'a veriri misin?
Could you keep this for me?
start learning
Buna benim için bakar mısın?
Could you lend me the book?
start learning
Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Could you show me this bag?
start learning
Bana bu çantayı gösterir misin?
Count from 10 down to zero.
start learning
Ondan sıfıra kadar geri say.
Did he tell you what to do?
start learning
O sana ne yapacağını söyledi mi.
Did she come here to relax?
start learning
O dinlenmek için mi buraya geldi?
Did Tom used to play hooky?
start learning
Tom okuldan kaçar mıydı?
Did you buy a nice bicycle?
start learning
Güzel bir bisiklet aldın mı?
Did you call me up last night?
start learning
Dün gece beni aradın mı?
Did you enjoy your holiday?
start learning
Tatilin tadını çıkardın mı?
Did you forget to buy eggs?
start learning
Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
Did you go to see a doctor?
start learning
Bir doktorla görüşecek misin?
Did you have a nice summer?
start learning
Güzel bir yaz geçirdin mi?
Did you receive the letter?
start learning
Mektubu aldın mı?
Did you request a new desk?
start learning
Yeni bir masa istediniz mi?
Did you want anything else?
start learning
Başka birşey istedin mi?
Did you watch TV yesterday?
start learning
Dün televizyon izledin mi?
Did your mother make those?
start learning
Annen onları yaptı mı?
Didn't you see the musical?
start learning
Müzikali görmedin mi?
Do I have to change trains?
start learning
Trenleri değiştirmek zorunda mıyım?
Do whatever you think is right.
start learning
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
Do you accept credit cards?
start learning
Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz?
Do you accept credit cards?
start learning
Kredi kartları kabul ediyor musunuz?
Do you belong to any clubs?
start learning
Herhangi bir kulübe üyemisin?
Do you charge for delivery?
start learning
Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
Do you go to school by bus?
start learning
Okula otobüsle gidiyor musunuz?
Do you have a cheaper room?
start learning
Daha ucuz bir odanız var mı?
Do you have a smaller size?
start learning
Daha küçük bir boyutu olan var mı?
Do you have an appointment?
start learning
Randevun var mı?
Do you have any complaints?
start learning
Hiç şikayetiniz var mı?
Do you have any light beer?
start learning
Hiç hafif biran var mı?
Do you have much snow here?
start learning
Burada çok fazla kar var mı?
Do you have to make dinner?
start learning
Akşam yemeği hazırlamak zorunda mısın?
Do you hear from her often?
start learning
Ondan sık sık haber alır mısın?
Do you know what day it is?
start learning
Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?
Do you know where he lives?
start learning
Onun nerede yaşadığını biliyor musun?
Do you like Mozart's music?
start learning
Mozart'ın müziğini sever misiniz?
Do you like playing sports?
start learning
Spor yapmayı sever misiniz?
Do you often hear from him?
start learning
Ondan sık sık haber alıyor musun?
Do you plan to go overseas?
start learning
Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
Do you talk to your plants?
start learning
Bitkilerinle konuşur musun?
Do you think fish can hear?
start learning
Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?
Do you think I'm beautiful?
start learning
Benim güzel olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm beautiful?
start learning
Sizce ben güzel miyim?
Do you think it's my fault?
start learning
Onun benim hatam olduğunu düşünüyor musunuz?
Do you think it's my fault?
start learning
Sizce o benim hatam mı?
Do you think Tom is guilty?
start learning
Tom'un suçlu olduğunu düşünüyor musun?
Doctors removed the bullet.
start learning
Doktorlar kurşunu çıkardılar.
Does it hurt when you chew?
start learning
Çiğnerken dişin ağrıyor mu?
Does she work in this city?
start learning
O, bu şehirde çalışıyor mu?
Does Tom have a girlfriend?
start learning
Tom'un bir kız arkadaşı var mı?
Don't believe what she says.
start learning
Onun söylediğine inanma.
Don't buy things on credit.
start learning
Eşyaları kredili almayın.
Don't cut down those trees.
start learning
Bu ağaçları kesme.
Don't fail to call me back.
start learning
Beni tekrar aramayı unutma.
Don't judge by appearances.
start learning
Görünüşe göre yargılamayın.
Don't lose sleep over that.
start learning
Onunla ilgili uykunu kaçırma.
Don't make fun of children.
start learning
Çocuklarla alay etme.
Don't meddle in my affairs.
start learning
İşlerime karışmayın.
Don't pay attention to him.
start learning
Onu dinlemeyin.
Don't pick on younger kids.
start learning
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
Don't point your gun at me.
start learning
Silahını bana doğrultma.
Don't sit down on the sofa.
start learning
Koltuğa oturma.
Don't spend too much money.
start learning
Çok fazla para harcama.
Don't worry about the past.
start learning
Geçmiş hakkında üzülme.
Dreams sometimes come true.
start learning
Rüyalar bazen gerçek olur.
Drive with the utmost care.
start learning
Son derece dikkatli sür.
Dry your face with a towel.
start learning
Yüzünüzü bir havlu ile kurulayın.
Each of them has a bicycle.
start learning
Onların her birinin bir bisikleti var.
Eat whatever food you like.
start learning
İstediğin yiyeceği ye.
Eat whichever one you like.
start learning
Hoşlandığın herhangi birini ye.
Eggs are sold by the dozen.
start learning
Yumurtalar düzine ile satılırlar.
Electricity is very useful.
start learning
Elektrik çok faydalıdır.
English is not easy for me.
start learning
İngilizce benim için kolay değil.
English is not easy for us.
start learning
İngilizce bizim için kolay değildir.
Eric is on our soccer team.
start learning
Eric bizim futbol takımında.
Even a child can answer it.
start learning
Bir çocuk bile ona cevap verebilir.
Even a child can read this.
start learning
Bir çocuk bile bunu okuyabilir.
Everyone but Tom was there.
start learning
Tom hariç herkes oradaydı.
Everyone except me knew it.
start learning
Ben hariç herkes onu biliyordu.
Excuse me, but I feel sick.
start learning
Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.
Few students knew his name.
start learning
Birkaç öğrenci onun adını biliyordu.
Few visitors could see him.
start learning
Az sayıda ziyaretçi onu görebildi.
Fill out this form, please.
start learning
Bu formu doldurunuz, lütfen.
Fill the bottle with water.
start learning
Şişeyi suyla doldur.
Fill the bucket with water.
start learning
Kovayı su ile doldurun.
Five colonists were killed.
start learning
Beş sömürgeci öldürüldü.
Flour is sold by the pound.
start learning
Un paundla satılır.
Food is necessary for life.
start learning
Yiyecek yaşam için gereklidir.
Fortunately, I was on time.
start learning
Neyseki, zamanında oradaydım.
French is spoken in France.
start learning
Fransızca Fransa'da konuşulur.
Friends do things together.
start learning
Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.
Frogs are afraid of snakes.
start learning
Kurbağalar yılanlardan korkarlar.
George works on a big farm.
start learning
George büyük bir çiftlikte çalışır.
Get this stuff out of here.
start learning
Bu şeyi buradan çıkarın.
Get up as early as you can.
start learning
Kalkabildiğin kadar erken kalk.
Give it to anyone you like.
start learning
Onu istediğin birine ver.
Give me $1.00 back, please.
start learning
Bana bir dolar geri verin, lütfen.
Give me a light, would you?
start learning
Bana bir ışık ver, lütfen.
Give me another cup of tea.
start learning
Bana bir fincan daha çay verin.
Give me some water, please.
start learning
Lütfen bana biraz su ver.
Give me something to drink.
start learning
Bana içecek bir şey ver.
Give my shoes a good shine.
start learning
Ayakkabılarımı iyice parlat.
Give my thanks to your son.
start learning
Oğlunuza teşekkürlerimi iletin.
Giving up isn't the answer.
start learning
Vazgeçmek cevap değildir.
Hamilton died the next day.
start learning
Hamilton ertesi gün öldü.
Hang your coat on the hook.
start learning
Ceketini askıya as.
Have a little of this cake.
start learning
Pastadan bir parça al.
Have you ever been to Guam?
start learning
Hiç Guam'a gittin mi?
Have you ever been to Kobe?
start learning
Hiç Kobe'de bulundun mu?
Have you ever been to Nara?
start learning
Hiç Nara'da bulundun mu?
Have you ever eaten turkey?
start learning
Hiç hindi yedin mi?
Have you ever heard of him?
start learning
Ondan hiç haber aldın mı?
Have you ever seen a panda?
start learning
Hiç bir panda gördün mü?
Have you ever seen a whale?
start learning
Hiç balina gördün mü?
Have you ever seen it hail?
start learning
Hiç dolu yağdığını gördün mü?
Have you ever visited Rome?
start learning
Roma'yı hiç ziyaret ettin mi?
Have you finished dressing?
start learning
Giyinmeyi bitirdin mi?
Have you finished ordering?
start learning
Siparişi bitirdin mi?
Have you read the book yet?
start learning
Henüz kitabı okudun mu?
Have you read this article?
start learning
Bu makaleyi okudun mu?
He accepted the nomination.
start learning
O adaylığı kabul etti.
He advised me not to smoke.
start learning
O, bana sigara içmememi tavsiye etti.
He also needs many workers.
start learning
Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
He appealed to us for help.
start learning
O yardım için bize başvurdu.
He appeared in many movies.
start learning
O, pek çok filmde göründü.
He asked me for some money.
start learning
O benden biraz para istedi.
He asked us what we wanted.
start learning
O bize ne istediğimizi sordu.
He ate a box of chocolates.
start learning
Bir kutu çikolata yedim.
He became a great musician.
start learning
O büyük bir müzisyen oldu.
He became a nice young man.
start learning
O, tatlı genç bir adam oldu.
He began to look for a job.
start learning
O bir iş aramaya başladı.
He began to whistle a tune.
start learning
O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı.
He believes whatever I say.
start learning
O, söylediğim her şeye inanır.
He bought his son a camera.
start learning
O, oğluna bir kamera satın aldı.
He bought me a nice camera.
start learning
O bana hoş bir kamera aldı.
He brought his lunch today.
start learning
Bugün öğle yemeğini getirdi.
He built forty-eight forts.
start learning
O, kırksekiz kale yaptı.
He calculated the expenses.
start learning
O, giderleri hesapladı.
He came again after a week.
start learning
Bir haftadan sonra o geri geldi.
He came from the Northeast.
start learning
O, Kuzeydoğuluydu.
He can handle English well.
start learning
O, İngilizcenin üstesinden iyi gelir.
He can read English easily.
start learning
O kolayca İngilizce okuyabilir.
He can't swim like she can.
start learning
O, onun yüzebildiği gibi yüzemez.
He carved designs in ivory.
start learning
O, fildişi tasarımlar oydu.
He carved me a wooden doll.
start learning
Bana tahtadan bir oyuncak bebek oydu.
He comes here once a month.
start learning
O ayda bir kez buraya gelir.
He comes here twice a week.
start learning
O, haftada iki kez buraya gelir.
He comes round once a week.
start learning
O, haftada bir kez uğrar.
He could get no more money.
start learning
O, artık para alamadı.
He could not go to college.
start learning
O, üniversiteye gidemedi.
He cut off a slice of meat.
start learning
O, bir dilim et kesti.
He dashed out of the store.
start learning
O, dükkandan dışarı fırladı.
He decided to go to France.
start learning
Fransa'ya gitmeye karar verdi.
She decided to have the operation.
start learning
Ameliyat edilmeye karar verdi.
He decided to quit smoking.
start learning
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
He decided to sell the car.
start learning
Arabayı satmaya karar verdi.
He decided to study harder.
start learning
O daha çok çalışmaya karar verdi.
He deserves the punishment.
start learning
O, cezayı hak ediyor.
He did his best to the end.
start learning
O sonuna kadar elinden geleni yaptı.
He did not put up his hand.
start learning
O, elini havaya kaldırmadı.
He did the work on his own.
start learning
O, işi kendi başına yaptı.
He did well for a beginner.
start learning
O, bir acemi için iyi yaptı.
He didn't do it on purpose.
start learning
O onu kasıtlı yapmadı.
He didn't give up the plan.
start learning
O, plandan vazgeçmedi.
He didn't mean to hurt you.
start learning
O seni incitmek istemiyordu.
He died an unnatural death.
start learning
O doğal olmayan bir ölümle öldü.
He does not live in Sendai.
start learning
O, Sendai'de yaşamıyor.
He doesn't read many books.
start learning
O, çok sayıda kitap okumaz.
He doesn't watch television at all.
start learning
O, hiç televizyon izlemez.
He drank a shot of whiskey.
start learning
O biraz viski içti.
He drove down to the hotel.
start learning
O, araba ile otele doğru gitti.
He enjoys eating ice cream.
start learning
O dondurma yemekten hoşlanır.
He failed to take the exam.
start learning
Sınava giremedi.
He failed to wake Harry up.
start learning
O Harry'yi kaldırmada başarısız oldu.
He fell asleep immediately.
start learning
O derhal uyudu.
He felt a pain in his back.
start learning
O, sırtında bir ağrı hissetti.
He felt utterly humiliated.
start learning
O, tamamen aşağılanmış hissetti.
He forgot to lock the door.
start learning
O, kapıyı kilitlemeyi unuttu.
He gave away all his money.
start learning
O, tüm parasını bağışladı.
He gave her a nice present.
start learning
Ona güzel bir hediye verdi.
He gave her her first kiss.
start learning
O ona ilk öpücüğünü verdi.
He glanced at her name tag.
start learning
O, onun yaka kartına baktı.
He got a nice job recently.
start learning
O son zamanlarda hoş bir iş buldu.
He got home at seven sharp.
start learning
O, saat tam yedide eve geldi.
He got ready for departure.
start learning
O, kalkış için hazırlandı.
He got the car for nothing.
start learning
O, arabayı boşuna aldı.
He got the lady some water.
start learning
O, bayana bir bardak su getirdi.
He got to London yesterday.
start learning
O, dün Londra'ya vardı.
He got up at five as usual.
start learning
O, her zamanki gibi saat beşte kalktı.
He greeted me with a smile.
start learning
O bir tebessümle beni selamladı.
She greeted me with a smile.
start learning
O, beni tebessümle selamladı.
He grew a variety of crops.
start learning
O, çeşitli ekinler büyüttü.
He had a bitter experience.
start learning
Onun acı bir deneyimi oldu.
He had a lot of work to do.
start learning
Onun yapacak çok işi vardı.
He had an accident at work.
start learning
O iş yerinde bir kaza geçirdi.
He had breakfast all alone.
start learning
O yalnız başına kahvaltı yaptı.
He had long hair last year.
start learning
Geçen yıl o uzun saça sahipti.
He had no house to live in.
start learning
Onun yaşamak için bir evi yoktu.
He had the room to himself.
start learning
O, odayı kendine aldı.
He had to find another way.
start learning
O, başka bir yol bulmak zorundaydı.
He has a family to support.
start learning
Onun destekleyecek bir ailesi var.
He has a lot of confidence.
start learning
Onun oldukça fazla kendine güveni var.
He has already gone to bed.
start learning
O, zaten yatmaya gitti.
He has an eye for antiques.
start learning
Onun antikalarda gözü var.
He has an interesting book.
start learning
Onun ilginç bir kitabı var.
He has any number of books.
start learning
Onun çok sayıda kitabı vardır.
He has been busy this week.
start learning
O, bu hafta meşguldü.
He has been gaining weight.
start learning
O kilo almaktadır.
He has been to many places.
start learning
O birçok yerde bulunmuştur.
He has begun on a new book.
start learning
O, yeni bir kitap üzerinde başladı.
He has gone out for a walk.
start learning
O bir yürüyüş için dışarı çıktı.
He has gone to Switzerland.
start learning
O, İsviçre'ye gitti.
He has her under his thumb.
start learning
O, onun kontrolü altında.
He has no redeeming traits.
start learning
Onun kurtarıcı özelliği yok.
He has no room to study in.
start learning
Onun çalışacak bir yeri yok.
He has quite a few friends.
start learning
Onun pek çok arkadaşı var.
He has quite a few records.
start learning
Onun epeyce rekoru var.
He has set off for America.
start learning
O, Amerika'ya yola çıktı.
He has three older sisters.
start learning
Onun üç ablası var.
He has to repair the clock.
start learning
O, saati onarmak zorundadır.
He has too many wild ideas.
start learning
Onun pek çok vahşi fikirleri vardır.
He hates cleaning his room.
start learning
O, odasını temizlemekten nefret ediyor.
He held a pen in his hands.
start learning
O, elinde bir kalem tutuyor.
He held out his hand to me.
start learning
O, elini bana uzattı.
He hit a ball with the bat.
start learning
O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.
He hung his coat on a hook.
start learning
O, ceketini bir askıya astı.
He invited me to his house.
start learning
O, beni evine davet etti.
He invited me to the party.
start learning
O beni partiye davet etti.
He is a cheerful young man.
start learning
O neşeli bir genç insan.
He is a considerate father.
start learning
O, düşünceli bir babadır.
He is a good husband to me.
start learning
O bana karşı iyi bir koca.
He is a good tennis player.
start learning
O iyi bir tenis oyuncusu.
He is a handsome young man.
start learning
O, yakışıklı bir genç adamdır.
He is a jack-of-all-trades.
start learning
O, on parmağında on marifet olan bir kimsedir.
He is a really good worker.
start learning
O, gerçekten iyi bir işçidir.
He is a teacher of English.
start learning
O bir İngilizce öğretmenidir.
He is a very decent fellow.
start learning
O, çok hoşgörülü bir adamdır.
He is absorbed in his work.
start learning
O tüm dikkatini işine vermiş.
He is afraid of his father.
start learning
O, babasından korkar.
He is always full of ideas.
start learning
O, her zaman fikirlerle dolu.
He is always up to no good.
start learning
O, her zaman bir fırıldak çevirir.
He is an expert at fishing.
start learning
O, balık tutmada uzmandır.
He is as talkative as ever.
start learning
O, her zamanki kadar geveze.
He is as tall as my father.
start learning
O, benim babam kadar uzundur.
He is careless about money.
start learning
O, para hakkında dikkatsiz.
He is crazy about baseball.
start learning
O beyzbolu çok fazla seviyor.
He is doing fine in school.
start learning
O okulda iyi yapıyor.
He is eager to go to China.
start learning
O, Çin'e gitmek için istekli.
He is employed on the farm.
start learning
Ona çiftlikte iş verilmektedir.
He is far from being happy.
start learning
O, mutlu olmaktan uzaktır.
He is going to the concert.
start learning
O konsere gidiyor.
He is good at flying kites.
start learning
O, uçurtmaları uçurmada iyidir.
He is good at fund raising.
start learning
O, fon sağlamada iyidir.
He is hunted by the police.
start learning
O, polis tarafından avlandı.
He is looking forward to seeing you.
start learning
O seni görmek için sabırsızlanıyor.
He is in front of the door.
start learning
O kapının önünde.
He is in the prime of life.
start learning
O, hayatının baharında.
He is just an ordinary man.
start learning
O sadece sıradan bir insan.
He is like a brother to me.
start learning
O, benim için bir kardeş gibidir.
He is mentally handicapped.
start learning
O, zihinsel engelli.
He is not guilty of murder.
start learning
O, cinayetten suçlu değildir.
He is now staying in Paris.
start learning
O, şimdi Paris'te kalıyor.
He is really in good shape.
start learning
O gerçekten iyi durumda.
He is said to be very poor.
start learning
Onun çok fakir söyleniliyor.
He is standing on the hill.
start learning
O, tepede duruyor.
He is still full of energy.
start learning
O hala enerji dolu.
He is studying agriculture.
start learning
O, tarım eğitimi görmektedir.
He is studying at his desk.
start learning
O, masasında çalışıyor.
He is sure to win the game.
start learning
O, oyunu kazanacağından emin.
He is swimming in the pool.
start learning
O havuzda yüzüyor.
He is the talk of the town.
start learning
O, kasabanın gündemindedir.
He is too proud to give up.
start learning
O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.
He is very a dangerous man.
start learning
O, çok tehlikeli bir adam.
He is very friendly to her.
start learning
O, ona karşı çok samimi.
He is wanted by the police.
start learning
O, polis tarafından aranıyor.
He isn't able to buy a car.
start learning
O bir araba alamaz.
He joined the English club.
start learning
O, İngilizce kulübüne katıldı.
He kept silent for a while.
start learning
Bir müddet sessiz kaldı.
He kept silent for a while.
start learning
Bir süre sessiz kaldı.
She kissed him on the cheek.
start learning
O, onu yanağından öptü.
He knows Mr. Davidson well.
start learning
O, Bay Davidson'u iyi tanır.
He leaned against the wall.
start learning
O, duvara dayandı.
He leaves for Tokyo at ten.
start learning
O saat onda Tokyo'ya hareket eder.
He left after he had lunch.
start learning
Öğle yemeği yedikten sonra gitti.
He left for America by air.
start learning
O hava yoluyla Amerikaya gitti.
He let me stay for a night.
start learning
O, benim bir gece kalmama izin verdi.
He likes English very much.
start learning
O, İngilizceyi çok seviyor.
He likes jazz, and so do I.
start learning
O jazz sever, ve ben de öyle.
He lived in a town near by.
start learning
O yakındaki bir kasabada yaşıyordu.
He lived next to his uncle.
start learning
O amcasına bitişik yaşadı.
He lived to a ripe old age.
start learning
Olgun bir yaşa kadar yaşadı.
He looks as if he were ill.
start learning
O hastaymış gibi görünüyor.
He looks like your brother.
start learning
O, erkek kardeşine benziyor.
She looks young for her age.
start learning
O, yaşına göre genç görünüyor.
He loses his temper easily.
start learning
O kolayca kontrolünü kaybeder.
He lost his temper with me.
start learning
O bana öfkelendi.
He made a journey to Paris.
start learning
O, Paris'e bir yolculuk yaptı.
He made her clean the room.
start learning
O, ona odayı temizletti.
He made me a box yesterday.
start learning
O bana dün bir kutu yaptı.
He made me happy yesterday.
start learning
O dün beni mutlu etti.
He made the children laugh.
start learning
O, çocukları güldürdü.
He made up for the deficit.
start learning
O, zararı telafi etti.
He made up the whole story.
start learning
O, bütün hikayeyi uydurdu.
He married a Canadian girl.
start learning
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
He may come, or he may not.
start learning
O gelebilir yada gelmeyebilir.
He may have left for Kyoto.
start learning
O, Kyotoya hareket etmiş olabilir.
He may have missed the bus.
start learning
O, otobüsü kaçırmış olabilir.
He might have lost his way.
start learning
O, yolunu kaybetmiş olabilir.
He motioned me to stand up.
start learning
O, ayağa kalkmam için eli ile işaret etti.
He occasionally visited me.
start learning
O, zaman zaman beni ziyaret etti.
He played golf last Sunday.
start learning
O, geçen Pazar günü golf oynadı.
He played tennis yesterday.
start learning
O, dün tenis oynadı.
He plays golf every Sunday.
start learning
O, her Pazar golf oynar.
He pressed the brake pedal.
start learning
O, fren pedaline bastı.
He proofread my manuscript.
start learning
O benim yazımı düzeltti.
He provided them with food.
start learning
O, onlara yiyecek sağladı.
He put live bait on a hook.
start learning
O, oltaya canlı yem taktı.
He put the key in the lock.
start learning
O kilidi anahtara soktu.
He ran as fast as he could.
start learning
O elinden geldiğince hızlı koştu.
He ran away with the money.
start learning
O para ile kaçtı.
He reads a novel every day.
start learning
O, her gün bir roman okur.
He refuses to listen to me.
start learning
O, beni dinlemeyi reddediyor.
He said he could swim well.
start learning
O iyi yüzebileceğini söyledi.
He said that he was hungry.
start learning
O, aç olduğunu söyledi.
He saved a hundred dollars.
start learning
O, yüz dolar tasarruf yaptı.
He saw a dog near the door.
start learning
O, kapının yanında bir köpek gördü.
He saw the picture clearly.
start learning
O, resmi açıkça gördü.
He seemed to have been ill.
start learning
O, hasta olmuş görünüyordu.
He seems to be very sleepy.
start learning
O, çok uykulu gibi görünüyor.
He seems to have been rich.
start learning
O zengin olmuş gibi görünüyor.
He sent me a birthday card.
start learning
O bana bir doğum günü kartı gönderdi.
He should be put in prison.
start learning
O ceza evine konulmalıdır.
He showed us some pictures.
start learning
Bize birkaç resim gösterdi.
He slipped and nearly fell.
start learning
O kaydı ve neredeyse düşecekti.
She smiled and said goodbye.
start learning
O, gülümsedi ve hoşçakal dedi.
He solved all the problems.
start learning
O bütün problemleri çözdü.
He speaks English a little.
start learning
O, biraz İngilizce konuşur.
He speaks English fluently.
start learning
O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.
He started washing his car.
start learning
O, arabasını yıkamaya başladı.
He stayed here for a while.
start learning
O, bir süre burada kaldı.
He stays in touch with her.
start learning
O, onunla temasını sürdürdü.
He stood there for a while.
start learning
O, bir süre orada durdu.
He stopped talking to them.
start learning
O, onlarla konuşmayı kesti.
He stopped to talk to them.
start learning
O onlarla konuşmak için durdu.
He studied English history.
start learning
O İngiliz tarihi okudu.
He succeeded to his estate.
start learning
O, mülküne varis olarak sahip oldu.
He told me all the details.
start learning
O, bana tüm detayları anlattı.
He told me to wash my face.
start learning
O, bana yüzümü yıkamamı söyledi.
He told me when to say yes.
start learning
O, bana ne zaman evet diyeceğimi öğretti.
He told us to come on time.
start learning
Zamanında gelmemizi söyledi.
He took us back in his car.
start learning
O bizi arabasına geri aldı.
He turned pale with fright.
start learning
Onun korkudan benzi attı.
He turned up an hour later.
start learning
O, bir saat sonra geldi.
He understands the problem.
start learning
O, sorunu anlıyor.
He used me as a guinea pig.
start learning
O beni bir kobay gibi kullandı.
He used to go out at night.
start learning
O, gece dışarı çıkardı.

You must sign in to write a comment