Turkish sentences from Tatoeba 13

 0    1,000 flashcards    aleksandra.eska
download mp3 print play test yourself
 
Question Answer
Come and see us sometime.
start learning
Bir ara bizi görmeye gel.
Come as soon as possible.
start learning
Mümkün olduğunca kısa sürede gel.
Come in, the door's open.
start learning
Buyrun, kapı açık.
Come on any day you like.
start learning
İstediğin herhangi bir günde gel.
Could I park my car here?
start learning
Arabamı buraya parkedebilir miyim?
Could I sit on the aisle?
start learning
Koridor tarafında oturabilir miyim?
Could you drive Tom home?
start learning
Tom'u eve götürür müsün?
Could you please help me?
start learning
Lütfen bana yardım eder misiniz?
Crime is on the increase.
start learning
Suç artmakta.
Curiosity killed the cat.
start learning
Merak kediyi öldürdü.
Custer refused to listen.
start learning
Custer dinlemeyi reddetti.
Did he tell you anything?
start learning
O size bir şey söyledi mi?
Did I hurt your feelings?
start learning
Duygularını incittim mi?
Did she have a hard time?
start learning
Zor zaman geçirdi mi?
Did you brush your teeth?
start learning
Dişlerini fırçaladın mı?
Did you enjoy the film?
start learning
Filmden hoşlandınız mı?
Did you enjoy your visit?
start learning
Ziyaretinizden zevk aldınız mı?
Did you ever talk to him?
start learning
Onunla hiç konuştun mu?
Did you forget something?
start learning
Bir şey unuttun mu?
Did you go to the doctor?
start learning
Doktora gittin mi?
Did you have fun?
start learning
Eğlendin mi?
Did you pay for the book?
start learning
Kitap için ödeme yaptın mı?
Did you sew this by hand?
start learning
Bunu elle mi diktin?
Did you turn off the gas?
start learning
Gazı kapattın mı?
Didn't you hear a scream?
start learning
Bir çığlık duymadın mı?
Didn't you read the book?
start learning
Kitabı okumadın mı?
Do as you are told to do.
start learning
Sana yapılması söylenildiği gibi yap.
Do it when you have time.
start learning
Zamanın olursa, onu yap.
Do not eat too much cake.
start learning
Çok fazla kek yeme.
Do whatever he tells you.
start learning
O sana her ne söylerse yap.
Do whatever he tells you.
start learning
O sana ne söylerse yap.
Do you also want a shave?
start learning
Sen de tıraş olmak ister misin?
Do you believe his story?
start learning
Onun hikayesine inanıyor musunuz?
Do you believe in ghosts?
start learning
Hayaletlere inanıyor musunuz?
Do you feel like resting?
start learning
Canınız dinlenmek istiyor mu?
Do you have a girlfriend?
start learning
Bir kız arkadaşın var mı?
Do you have a pen on you?
start learning
Yanınızda bir kaleminiz var mı?
Do you have a subway map?
start learning
Bir metro haritan var mı?
Do you have any brothers?
start learning
Hiç erkek kardeşin var mı?
Do you have any children?
start learning
Hiç çocuğun var mı?
Do you have any quarters?
start learning
Hiç çeyrek doların var mı?
Do you have any rock CDs?
start learning
Hiç rock CD'lerin var mı?
Do you have enough money?
start learning
Yeterli paran var mı?
Do you have many friends?
start learning
Çok arkadaşın var mı?
Do you have many hobbies?
start learning
Çok hobin var mı?
Do you know how to drive?
start learning
Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
Do you know what he said?
start learning
Onun ne dediğini biliyor musun?
Do you know what this is?
start learning
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is?
start learning
Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?
Do you know who they are?
start learning
Onların kim olduklarını biliyor musunuz?
Do you like French wines?
start learning
Fransız şarapları sever misiniz?
Do you mean what you say?
start learning
Gerçekten onu mu demek istiyorsun?
Do you need an ambulance?
start learning
Bir ambulansa ihtiyacın var mı?
Do you object to my idea?
start learning
Benim fikrime itiraz ediyor musun?
Do you often eat granola?
start learning
Genellikle granola yer misiniz?
Do you plan to go abroad?
start learning
Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?
Do you plan to stay long?
start learning
Uzun kalmayı planlıyor musun?
Do you remember his name?
start learning
Onun adını hatırlıyor musun?
Do you talk to your cats?
start learning
Kedilerinle konuşur musun?
Does he come home at six?
start learning
O, eve altıda mı gelir?
Does he need to help her?
start learning
Ona yardım etmesi gerekiyor mu?
Does she always go there?
start learning
O her zaman oraya gider mi?
Does this make any sense?
start learning
Bu mantıklı mıdır?
Does Toshio like Sachiko?
start learning
Toshio Sachiko'yu seviyor mu?
Don't be in such a hurry.
start learning
Böyle acele etmeyin.
Don't be late for school.
start learning
Okula geç kalma.
Don't break the branches.
start learning
Dalları kırma.
Don't change the subject.
start learning
Konuyu değiştirme.
Don't drink so much beer.
start learning
Çok bira içmeyin.
Don't kick the door open.
start learning
Kapıyı tekmeleyerek açmayın.
Don't let go of the rope.
start learning
İpi bırakma.
Don't make fun of others.
start learning
Diğerleriyle alay etmeyin.
Don't make fun of people.
start learning
İnsanlarla alay etmeyin.
Don't make so much noise.
start learning
Bu kadar gürültü yapmayın.
Don't overexert yourself.
start learning
Kendini aşırı yorma.
Don't play baseball here.
start learning
Burada beyzbol oynama.
Don't play in the street.
start learning
Sokakta oynama.
Don't play with that key!
start learning
Bu tuşla oynama!
Don't scare me like that!
start learning
Beni öyle korkutma!
Don't smoke in this room.
start learning
Bu odada sigara içmeyin.
Don't spoil the children.
start learning
Çocuklara yüz verip şımartma.
Don't take it personally.
start learning
Onu kişisel olarak almayın.
Don't throw in the towel.
start learning
Yenilgiyi kabul etmeyin.
Don't try God's patience.
start learning
Allah'ın sabrını denemeyin.
Don't turn off the light.
start learning
Işığı kapatmayın.
Don't worry about my dog.
start learning
Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.
Don't worry about others.
start learning
Diğerleri hakkında endişe etmeyin.
Don't you have a bicycle?
start learning
Bir bisikletin yok mu?
Don't you have any money?
start learning
Hiç paran yok mu?
Don't move from here.
start learning
Buradan ayrılmayın.
Don't you want to go out?
start learning
Dışarı çıkmak istemiyor musun?
Draw a line on the paper.
start learning
Kağıdın üzerine bir çizgi çizin.
Each of them sang a song.
start learning
Onlardan her biri bir şarkı söyledi.
Each player did his best.
start learning
Her oyuncu elinden geleni yaptı.
Education begins at home.
start learning
Eğitim evde başlar.
Either come in or go out.
start learning
Ya içeri gel ya da dışarı git.
Either you or I am right.
start learning
Ya sen yada ben haklıyım.
Emily ate tofu at dinner.
start learning
Emily akşam yemeğinde soya peyniri yedi.
English is easy to learn.
start learning
İngilizce öğrenmek kolaydır.
Enjoy life while you may.
start learning
Çıkarabilirken hayatın tadını çıkarın.
Every house had a garden.
start learning
Her evin bir bahçesi vardı.
Everybody has weaknesses.
start learning
Herkesin zayıflıkları vardır.
Everybody knows his name.
start learning
Herkes onun adını bilir.
Everyone talked about it.
start learning
Herkes o konu hakkında konuştu.
Everything went smoothly.
start learning
Her şey yolunda gitti.
Excuse me for being late.
start learning
Geç kaldığım için beni bağışlayın.
Exercise improves health.
start learning
Egzersiz sağlığı geliştirir.
Fire is always dangerous.
start learning
Ateş her zaman tehlikelidir.
First come, first served.
start learning
İlk gelene ilk servis yapılır.
Flour is made from wheat.
start learning
Un buğdaydan yapılır.
Flour is made into bread.
start learning
Un ekmeğe dönüştürülür.
Ford was poorly educated.
start learning
Ford kötü eğitim gördü.
Four ideas were proposed.
start learning
Dört fikir önerildi.
George married my sister.
start learning
George kız kardeşimle evlendi.
Germs can cause sickness.
start learning
Mikroplar hastalığa neden olabilir.
Get off at the next stop.
start learning
Bir sonraki durakta inin.
Get out of the classroom.
start learning
Sınıftan çıkın.
Get your things together.
start learning
Eşyalarını toparla.
Give me a bottle of wine.
start learning
Bana bir şişe şarap ver.
Give me a coffee, please.
start learning
Bana bir kahve ver, lütfen.
Give me a glass of water.
start learning
Bana bir bardak su ver.
Give me a hand, will you?
start learning
Bana yardımcı ol, olur mu?
Give me a piece of chalk.
start learning
Bana bir parça tebeşir verin.
Give me a piece of paper.
start learning
Bana bir parça kağıt ver.
Give me a sheet of paper.
start learning
Bana bir kağıt verin.
Give me something to eat.
start learning
Bana yiyecek bir şeyler ver.
Give me the bill, please.
start learning
Bana hesabı getir, lütfen.
Give me the same, please.
start learning
Bana aynısını ver lütfen.
Go and see him in person.
start learning
Bizzat git ve onunla görüş.
Good students study hard.
start learning
İyi öğrenciler çok çalışır.
Has the snow stopped yet?
start learning
Kar henüz durdu mu?
Have some tea, won't you?
start learning
Biraz çay al, ne dersin?
Have you eaten lunch yet?
start learning
Öğle yemeğini henüz yedin mi?
Have you ever been on TV?
start learning
Hiç televizyonda çıktın mı?
Have you ever seen a UFO?
start learning
Hiç bir ufo gördünüz mü?
Have you fed the dog yet?
start learning
Henüz köpeği besledin mi?
Have you met him already?
start learning
Zaten onunla tanışıyormuydun?
Have you seen my new car?
start learning
Yeni arabamı gördün mü?
Haven't I met you before?
start learning
Daha önce sizinle tanışmadım mı?
Haven't you gone too far?
start learning
Çok ileri gitmedin mi?
He admitted his mistakes.
start learning
O, hatalarını itiraf etti.
He also was very serious.
start learning
O da çok ciddidir.
He and I walked together.
start learning
O ve ben birlikte yürüdük.
He asked for a cigarette.
start learning
O, bir sigara istedi.
He became a famous actor.
start learning
O, ünlü bir aktör oldu.
He began to be a problem.
start learning
O bir sorun olmaya başladı.
He began to make excuses.
start learning
O, muazaret göstermeye başladı.
He believed in the truth.
start learning
O, gerçeğe inanıyordu.
He bought a plane ticket.
start learning
O bir uçak bileti satın aldı.
He came back from Canada.
start learning
O, Kanada'dan döndü.
He came back last August.
start learning
O, geçen Ağustos ayında geri geldi.
He came down with a cold.
start learning
O, soğuk algınlığına yakalandı.
He came here before noon.
start learning
O buraya öğleden önce geldi.
He can also speak French.
start learning
Ayrıca Fransızca da konuşabilmektedir.
He can speak French well.
start learning
O, Fransızcayı iyi konuşabilir.
He can't be under thirty.
start learning
O otuzdan aşağı olamaz.
He can't have told a lie.
start learning
O, yalan söylemiş olamaz.
He can't make a decision.
start learning
O bir karar veremez.
He caught her by the arm.
start learning
O, onu kolundan yakaladı.
He cut the envelope open.
start learning
O zarfı açmak için kesti.
He denied the accusation.
start learning
O, suçlamayı reddetti.
He did his best to drink.
start learning
İçmek için elinden geleni yaptı.
He did not agree with it.
start learning
O onu kabul etmedi.
He did not die of cancer.
start learning
O kanserden ölmedi.
He did not like children.
start learning
O, çocuklardan hoşlanmıyordu.
He didn't come after all.
start learning
Beklenenin tersine gelmedi.
He died at the age of 70.
start learning
O, yetmiş yaşında öldü.
He discovered a new star.
start learning
Yeni bir yıldız keşfetti.
He disregarded my advice.
start learning
O benim tavsiyemi görmezden geldi.
He does not get up early.
start learning
O, erken kalkmaz.
He doesn't have a sister.
start learning
Onun bir kız kardeşi yok.
He doesn't have any pets.
start learning
Onun hiç evcil hayvanı yok.
He drank a cup of coffee.
start learning
O bir fincan kahve içti.
He drank a lot yesterday.
start learning
O, dün çok içti.
He enjoys playing tennis.
start learning
O tenis oynamaktan hoşlanıyor.
He extinguished the fire.
start learning
O, yangını söndürdü.
He fell and hurt his leg.
start learning
O düştü ve bacağını incitti.
He fell in love with her.
start learning
O, ona aşık oldu.
He fired most of his men.
start learning
O adamlarının çoğunu kovdu.
He found a broken camera.
start learning
O, bozuk bir kamera buldu.
He gave a sigh of relief.
start learning
O rahat bir nefes verdi.
He got them to reject it.
start learning
O onlara onu geri çevirtti.
He got up in the morning.
start learning
O, sabah kalktı.
He got wonderful results.
start learning
O, harika sonuçlar aldı.
He had been there before.
start learning
O daha önce orada bulunmuştu.
He had dinner by himself.
start learning
O, tek başına akşam yemeği yedi.
He had few other friends.
start learning
Onun diğer birkaç arkadaşı vardı.
He had his wallet stolen.
start learning
O, cüzdanını çaldırdı.
He had to clean his room.
start learning
O, odasını temizlemek zorunda kaldı.
He had trouble breathing.
start learning
Nefes alma zorluğu vardı.
He has a good reputation.
start learning
O iyi bir üne sahiptir.
He has already gone home.
start learning
O zaten eve gitti.
He has already had lunch.
start learning
O zaten öğle yemeği yedi.
He has broken the record.
start learning
O, rekor kırdı.
He has got a good camera.
start learning
Onun iyi bir kamerası var.
He has just arrived here.
start learning
O az önce buraya vardı.
He has lots of new ideas.
start learning
Onun çok sayıda yeni fikirleri var.
He has never been abroad.
start learning
O, hiç yurt dışında bulunmadı.
He has never been abroad.
start learning
O hiç yurt dışına gitmedi.
He has never played golf.
start learning
O asla golf oynamadı.
He has no sense of humor.
start learning
Onun espri anlayışı yoktur.
He has nobody to consult.
start learning
Onun danışacak kimsesi yok.
He has written two books.
start learning
O iki kitap yazdı.
He hasn't been here long.
start learning
Uzun süredir burada bulunmadı.
He heard the dog barking.
start learning
Köpeğin havladığını duydum.
He intended to marry her.
start learning
Onunla evlenmek niyetindeydi.
He invited me to a party.
start learning
O beni bir partiye davet etti.
He is a cheerful old man.
start learning
O, neşeli, yaşlı bir adam.
He is a man of character.
start learning
O kişilikli bir insandır.
He is a pretty great guy.
start learning
O oldukça büyük bir adam.
He is a typical Japanese.
start learning
O tipik bir Japon.
He is a very fussy eater.
start learning
O, zor beğenen bir yiyicidir.
He is a very good batter.
start learning
O, çok iyi bir top vurucusu.
He is absent from school.
start learning
O, okulda yok.
He is afraid of swimming.
start learning
O, yüzmekten korkuyor.
He is after a better job.
start learning
O daha iyi bir iş peşinde.
He is after a better job.
start learning
O daha iyi bir iş arıyor.
He is always complaining.
start learning
O her zaman şikayet ediyor.
He is always on the move.
start learning
O sürekli aktif.
He is an intelligent boy.
start learning
O akıllı bir çocuk.
He is anxious to see you.
start learning
O seni görmek için hevesli.
He is as healthy as ever.
start learning
O her zamanki gibi sağlıklı.
He is being very careful.
start learning
O, çok dikkatli davranıyor.
He is by no means bright.
start learning
O, hiçbir şekilde zeki değil.
He is by no means stupid.
start learning
O hiçbir şekilde aptal değil.
He is certain to turn up.
start learning
O, kesin dönecek.
He is crazy about skiing.
start learning
O, kayak yapmak için deli oluyor.
He is deeply in debt now.
start learning
O, şimdi don derece borçlu.
He is eager to go abroad.
start learning
O, yurt dışına gitmek için istekli.
He is employed in a bank.
start learning
O, bir bankada görevlidir.
He is famous as a doctor.
start learning
O bir doktor olarak ünlüdür.
He is good at arithmetic.
start learning
O, aritmetikte iyidir.
He is good at gymnastics.
start learning
O jimnastikte iyidir.
He is in the tenth grade.
start learning
O onuncu sınıfta.
He is known to everybody.
start learning
O, herkes tarafından bilinir.
He is known to everybody.
start learning
O, herkes tarafından tanınır.
He is liked by everybody.
start learning
O herkes tarafından sevildi.
He is lying on the bench.
start learning
O, bankta uzanıyor.
He is not an English boy.
start learning
O bir İngiliz çocuk değildir.
He is not at all foolish.
start learning
O hiçte aptal değil.
He is not up to the task.
start learning
O, iş için uygun değil.
He is nothing but a fool.
start learning
O, bir aptaldan başka bir şey değil.
He is nothing but a liar.
start learning
O yalancıdan başka birşey değil.
He is now short of money.
start learning
Onun şimdi parası yok.
He is opening the window.
start learning
O pencereyi açıyor.
He is playing over there.
start learning
O orada oynuyor
He is rotten to the core.
start learning
O, tamamen bozulmuş.
He is stronger than I am.
start learning
O benden daha güçlüdür.
He is tired, and so am I.
start learning
O yorgun, ve ben de.
He is too tired to study.
start learning
O çalışamayacak kadar çok yorgun.
He is very good at poker.
start learning
O pokerde çok iyidir.
He is wearing sunglasses.
start learning
O güneş gözlüğü takıyor.
He is writing a book now.
start learning
O şimdi bir kitap yazıyor.
He jumped into the water.
start learning
O suya atladı.
He jumped over the hedge.
start learning
O, çitin üzerinden atladı.
He keeps this gun loaded.
start learning
O, bu silahı yüklü bulundurur.
He knew he could not win.
start learning
O kazanamayacağını biliyordu.
He knows a lot of people.
start learning
O, birçok insan tanıyor.
He lay down on the grass.
start learning
O çimin üstüne uzanmıştı.
He leveled his gun at me.
start learning
O, silahını bana doğru çevirdi.
He lifted her to the bed.
start learning
O onu yatağa kaldırdı.
He likes music very much.
start learning
O, müziği çok sever.
He likes to travel alone.
start learning
O tek başına seyahat etmeyi sever.
He lived here for a time.
start learning
O, bir süre burada yaşadı.
He lives next door to us.
start learning
O, bize bitişik yaşıyor.
He looked after the baby.
start learning
O bebekle ilgilendi.
He looked over my report.
start learning
O, raporumu gözden geçirdi.
He looks as poor as ever.
start learning
O, her zamanki gibi fakir görünüyor.
He looks like a good boy.
start learning
O, iyi bir çocuğa benziyor.
He looks like his father.
start learning
O, babasına benziyor.
He looks much better now.
start learning
O, şimdi çok daha iyi görünüyor.
He looks old for his age.
start learning
O, yaşına göre yaşlı görünüyor.
He looks old for his age.
start learning
O yaşına göre yaşlı görünüyor.
He lost his movie ticket.
start learning
O, sinema biletini kaybetti.
He made a fortune in oil.
start learning
O, petrolde bir servet yaptı.
He made a tour of Europe.
start learning
O, bir Avrupa turu yaptı.
He made a will last year.
start learning
O geçen yıl vasiyetini hazırladı.
He married a pretty girl.
start learning
O güzel bir kız ile evlendi.
He may have lost his way.
start learning
O, yolunu kaybetmiş olabilir.
He might change his mind.
start learning
O, fikrini değiştirebilir.
He missed the last train.
start learning
O son treni kaçırdı.
He must be an honest man.
start learning
O, dürüst bir adam olmalı.
He must be the principal.
start learning
O, müdür olmalı.
He must be Tom's brother.
start learning
O Tom'un erkek kardeşi olmalı.
He never stopped writing.
start learning
O, yazmaktan asla vazgeçmedi.
He often walks to school.
start learning
O sık sık okula yürür.
He owns a good few sheep.
start learning
O birkaç iyi koyuna sahiptir.
He painted the door blue.
start learning
Kapıyı maviye boyadı.
He picked up a red stone.
start learning
O kırmızı bir taş aldı.
He plays the guitar well.
start learning
O iyi gitar çalar.
He promised not to smoke.
start learning
O sigara içmemeye söz verdi.
He promised to marry her.
start learning
O, onunla evlenmek için söz verdi.
He put a cap on his head.
start learning
O, kafasına bir kep giydi.
He put his room in order.
start learning
O, odasını düzenledi.
He put on clean trousers.
start learning
O, temiz pantolon giydi.
He put on the black coat.
start learning
O, siyah ceketi giydi.
He put on the red jacket.
start learning
O, kırmızı ceketi giydi.
He put the room in order.
start learning
O, odayı düzenledi.
He quit school last week.
start learning
Okuldan geçen hafta ayrıldı.
He reached for the apple.
start learning
O, elmaya uzandı.
He really makes me angry.
start learning
O beni gerçekten kızdırır.
He resigned as president.
start learning
O, başkan olarak istifa etti.
He said he did not do it.
start learning
O, onu yapmadığını söyledi.
He seems as busy as ever.
start learning
O her zamanki kadar meşgul görünüyor.
He seldom goes to church.
start learning
O nadiren kiliseye gider.
He showed me her picture.
start learning
Bana onun resmini gösterdi.
He slept well last night.
start learning
O, dün gece iyi uyudu.
He slowly raised the gun.
start learning
O, yavaşça silahı kaldırdı.
He stared at the picture.
start learning
O, resme baktı.
He studied for ten years.
start learning
O, on yıl çalıştı.
He studies day and night.
start learning
O, gece gündüz çalışır.
He swam across the river.
start learning
O, nehir boyunca yüzdü.
He tasted the cheesecake.
start learning
O, peynirli kekin tadına baktı.
He taught himself French.
start learning
Kendisine Fransızca öğretti.
He taught me how to swim.
start learning
O, bana yüzmeyi öğretti.
He told me where to shop.
start learning
O bana nerede alışveriş yapacağını söyledi.
He told us to keep quiet.
start learning
O bize sessiz kalmamızı söyledi.
He took a trip to Europe.
start learning
O, Avrupa'ya geziye gitti.
He took his sister along.
start learning
O, kız kardeşini yanında götürdü.
He took off his overcoat.
start learning
O, paltosunu çıkardı.
He took out his passport.
start learning
O, pasaportunu çıkardı.
He took part in the race.
start learning
O, yarışa katıldı.
He tore the paper in two.
start learning
O, kağıdı ikiye ayırdı.
He tried to get up early.
start learning
O, erken kalkmaya çalıştı.
He tried to kill himself.
start learning
Kendini öldürmeye çalıştı.
He tried to learn French.
start learning
Fransızca öğrenmek için gayret etti.
He tried to persuade her.
start learning
O, onu ikna etmeye çalıştı.
He used to be a nice boy.
start learning
O, hoş bir çocuktu.
He used to read at night.
start learning
O geceleri kitap okurdu.
He usually comes in time.
start learning
O genellikle zamanında gelir.
He visited China in 1998.
start learning
O, 1998 yılında Çin'i ziyaret etti.
He waited until she came.
start learning
O, o gelene kadar bekledi.
He walked back and forth.
start learning
İleri geri büyüdü.
He walked past the house.
start learning
O yürüyerek evin yanından geçti.
He wanted to be a farmer.
start learning
O, bir çiftçi olmak istedi.
He wants to go to Africa.
start learning
Afrika'ya gitmek istiyor.
He was a forceful leader.
start learning
O, güçlü bir liderdi.
He was a poet and writer.
start learning
O bir şair ve yazardı.
He was accused of murder.
start learning
O cinayetle suçlandı.
He was alone in the room.
start learning
O, odada yalnızdı.
He was beaten too easily.
start learning
O, çok kolay tenifi.
He was by no means happy.
start learning
O hiçbir şekilde mutlu değildi.
He was completely honest.
start learning
O, tamamen dürüsttü.
He was easily influenced.
start learning
O, kolayca etkilendi.
He was elected president.
start learning
O başkan seçildi.
He was executed as a spy.
start learning
O bir casus olarak idam edildi.
He was exposed to danger.
start learning
O, tehlikeye maruz kaldı.
He was framed for murder.
start learning
O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
He was held in captivity.
start learning
O, esaret altında tutuldu.
He was here at that time.
start learning
O, o zaman buradaydı.
He was humiliated by her.
start learning
O, onun tarafından aşağılandı.
He was killed in the war.
start learning
O, savaşta öldürüldü.
He was knee-deep in snow.
start learning
O diz boyu karın içindeydi.
He was lying on his back.
start learning
O sırtüstü yatıyordu.
He was paralyzed by fear.
start learning
O korkuyla felç oldu.
He was playing the piano.
start learning
O piyano çalıyordu.
He was small, but strong.
start learning
O küçük, ama güçlüydü.
He was the first to come.
start learning
O ilk varandı.
He was then a boy of ten.
start learning
O, o zaman on yaşında bir çocuktu.
He was very busy all day.
start learning
Bütün gün çok meşguldü.
He was very kind to them.
start learning
O, onlara karşı çok nazikti.
He went aboard the plane.
start learning
O, uçağa bindi.
He went there by himself.
start learning
O, tek başına oraya gitti.
He went there by himself.
start learning
O, oraya kendisi gitti.
He whistled as he walked.
start learning
O yürürken ıslık çaldı.
He will be back tomorrow.
start learning
Yarın geri dönecek.
He will be free tomorrow.
start learning
O yarın boş olacak.
He will come in a moment.
start learning
O, birazdan gelecek.
He will end up in prison.
start learning
O, hapishaneyi boylayacak.
He will go in your place.
start learning
O, senin yerine gidecek.
He will have to go there.
start learning
Oraya gitmek zorunda kalacak.
He will love her forever.
start learning
Onu sonsuza kadar sevecek.
He will not listen to me.
start learning
O, beni dinlemeyecektir.
He will soon return home.
start learning
Yakında eve dönecektir.
He won the next election.
start learning
O, bir sonraki seçimi kazandı.
He wore a light blue tie.
start learning
O, açık mavi kravat takmıştı.
He worked for a rich man.
start learning
Zengin bir adam için çalıştı.
He writes me once a week.
start learning
O bana haftada bir kez yazar.
He wrote to me yesterday.
start learning
O dün bana yazdı.
He'll be glad to see you.
start learning
Seni gördüğüne memnun olacaktır.
He'll be here any moment.
start learning
O, her an burada olacak.
He'll be here until noon.
start learning
O, öğleye kadar burada olacak.
He's a bit of a drunkard.
start learning
O, biraz ayyaştır.
He's a strange character.
start learning
O garip bir kişilik.
He's in bed with the flu.
start learning
O gripten dolayı yatakta.
He's very angry with you.
start learning
O size çok kızgın.
He's very good at guitar.
start learning
O, gitarda çok iyidir.
He’s still sick in bed.
start learning
O, hala yatakta hasta.
Helen, this is my cousin.
start learning
Helen, bu benim kuzenim.
Hello, Tom. Good morning.
start learning
Merhaba, Tom. Günaydın.
Help me with my homework.
start learning
Ev ödevimde bana yardımcı ol.
Help yourself to a drink.
start learning
Kendinize bir içki alın.
Her answer was incorrect.
start learning
Onun cevabı doğru değildi.
Her car is two years old.
start learning
Onun arabası iki yaşında.
Her family is very large.
start learning
Onun ailesi çok geniş.
Her friends call him Ned.
start learning
Arkadaşları onu Ned diyor.
Her hair is turning gray.
start learning
Onun saçı ağarıyor.
Her house is very modern.
start learning
Onun evi çok moderndir.
Her husband is in prison.
start learning
Onun kocası hapiste.
Her speech was excellent.
start learning
Onun konuşması mükemmeldi.
Here is a letter for you.
start learning
İşte senin için bir mektup.
Here, please have a seat.
start learning
Buraya oturun, lütfen.
Here's my account number.
start learning
İşte benim hesap numaram.
Here's some news for you.
start learning
İşte sizin için biraz haber.
His argument was logical.
start learning
Onun argümanı mantıklı idi.
His book was upside down.
start learning
Onun kitabı tersti.
His car is gaining on us.
start learning
Onun arabası bize yaklaşıyor.
His clothes are worn out.
start learning
Onun elbiseleri yıpranmış.
His family is very large.
start learning
Onun ailesi çok geniştir.
His father calls him Tom.
start learning
Onun babası onu Tom olarak çağırır.
His house was burnt down.
start learning
Onun evi yakıldı.
His ideas are up to date.
start learning
Onun fikirleri çağdaş.
His new car is wonderful.
start learning
Onun yeni arabası harika.
His overcoat is worn out.
start learning
Onun paltosu yıpranmış.
His patience is worn out.
start learning
Onun sabrı kalmamış.
His speech was too short.
start learning
Onun konuşması çok kısaydı.
His study faces the park.
start learning
Onun çalışma odası parka bakıyor.
His work is now complete.
start learning
Onun çalışması tam.
His work is washing cars.
start learning
Onun işi arabaları yıkamaktır.
Hitomi looked very happy.
start learning
Hitomi çok mutlu görünüyordu.
Hold on a minute, please.
start learning
Bir dakika bekle, lütfen.
Hold on a moment, please.
start learning
Biraz bekleyin, lütfen.
How about a cup of cocoa?
start learning
Bir bardak kakaoya ne dersin?
How about going swimming?
start learning
Yüzmeye ne dersin?
How about playing tennis?
start learning
Tenis oynamaya ne dersin?
How about tomorrow night?
start learning
Yarın akşama ne dersin?
How did he take the news?
start learning
O haberi nasıl aldı?
How do you feel about it?
start learning
Bu konuda ne hissediyorsunuz?
How do you like New York?
start learning
New York nasıl buluyorsun?
How does he go to school?
start learning
O, okula nasıl gider?
How high is the mountain?
start learning
Dağın yüksekliği nedir?
How is the weather there?
start learning
Orada hava nasıl?
How is the weather today?
start learning
Bugün hava nasıl?
How large is your family?
start learning
Aileniz ne kadar büyük?
How long are you staying?
start learning
Ne kadar kalıyorsun?
How long do we stop here?
start learning
Biz burada ne kadar dururuz?
How long have you waited?
start learning
Ne kadar bekledin?
How long is the stopover?
start learning
Mola ne kadar sürer?
How long may I keep this?
start learning
Bunu ne kadar süre saklayabilirim?
How many caps do you own?
start learning
Kaç tane şapka kazandın?
How much is the bus fare?
start learning
Otobüs ücreti ne kadar?
How much is this T-shirt?
start learning
Bu tişört ne kadar?
How much should they get?
start learning
Ne kadar almalılar.
How much TV do you watch?
start learning
Ne kadar TV izlersin?
How often do you see him?
start learning
Ne sıklıkta onu görürsün?
How tall is your brother?
start learning
Kardeşin ne kadar uzun?
How well do you know Tom?
start learning
Tom'u ne kadar iyi tanıyorsunuz?
I acknowledge my mistake.
start learning
Ben, hatamı kabul ediyorum.
I adhered to my decision.
start learning
Kararıma sadık kaldım.
I admit that he is right.
start learning
Ben onun haklı olduğunu kabul ediyorum.
I agree to your proposal.
start learning
Önerini kabul ediyorum.
I agree with his opinion.
start learning
Ben onun fikrine katılıyorum.
I agreed to the proposal.
start learning
Öneriyi kabul ettim.
I almost caught the fish.
start learning
Neredeyse hiç balık yakalamadım.
I almost didn't meet her.
start learning
Neredeyse onunla hiç buluşmadım.
I am able to drive a car.
start learning
Bir araba sürebilirim.
I am about to leave here.
start learning
Buradan ayrılmak üzereyim.
I am at a loss for words.
start learning
Ne söyleyeceğimi şaşırdım.
I am content with my job.
start learning
İşimden memnunum.
I am glad to be with you.
start learning
Seninle birlikte olduğuma memnunum.
I am interested in music.
start learning
Ben müzikle ilgilenirim.
I am just warming up now.
start learning
Şimdi sadece ısınıyorum.
I am quite all right now.
start learning
Ben şimdi tamamen iyiyim.
I am ready to follow you.
start learning
Seni izlemeye hazırım.
I am sure of her success.
start learning
Onun başarısından eminim.
I am sure of his honesty.
start learning
Ben onun dürüstlüğünden eminim.
I am sure of his victory.
start learning
Onun zaferinden eminim.
I am tired of hearing it.
start learning
Ben onu duymaktan usandım.
I am very poor at sports.
start learning
Sporda çok kötüyüm.
I am watching wild birds.
start learning
Yabani kuşları izliyorum.
I am willing to help you.
start learning
Sana yardım etmeye istekliyim.
I arrived at the station.
start learning
İstasyona vardım.
I arrived here yesterday.
start learning
Dün buraya ulaştım.
I asked him to wait here.
start learning
Onun burada beklemesini rica ettim.
I ate breakfast at eight.
start learning
Sabah kahvaltısını sekizde yedim.
I barely passed the exam.
start learning
Ben zar zor sınavı geçtim.
I barely passed the exam.
start learning
Ben sınavı güçlükle geçtim.
I began living by myself.
start learning
Tek başıma yaşamaya başladım.
I believe you are honest.
start learning
Ben senin dürüst olduğuna inanıyorum.
I bet he doesn't make it.
start learning
Onu yapmayacağına bahse girerim.
I bought a pair of boots.
start learning
Bir çift bot aldım.
I bought a pair of shoes.
start learning
Bir çift ayakkabı aldım.
I bought the TV from her.
start learning
Ondan TV satın aldım.
I can not find my ticket.
start learning
Biletimi bulamıyorum.
I can solve this problem.
start learning
Bu sorunu halledebilirim.
I can't afford a new car.
start learning
Yeni bir arabayı göze alamam.
I can't afford to buy it.
start learning
Onu satın almayı göze alamam.
I can't apologize enough.
start learning
Yeterince özür dileyemiyorum.
I can't approve the plan.
start learning
Ben planı onaylayamam.
I can't do anything else.
start learning
Ben başka bir şey yapamam.
I can't drink this stuff.
start learning
Bu şeyi içemem.
I can't find my suitcase.
start learning
Valizimi bulamıyorum.
I can't give up my dream.
start learning
Hayalimden vaz geçemiyorum.
I can't hide my feelings.
start learning
Duygularımı gizleyemiyorum.
I can't keep up with you.
start learning
Sana ayak uyduramıyorum.
I can't live without you.
start learning
Sensiz yaşayamam.
I can't stand that noise.
start learning
O gürültüye katlanamam.
I can't stand this noise.
start learning
Bu gürültüye katlanamam.
I can't take it any more.
start learning
Artık onu alamam.
I can't talk with people.
start learning
İnsanlarla konuşamam.
I can't thank you enough.
start learning
Sana yeterince teşekkür edemem.
I can't thank you enough.
start learning
Ben yeterince teşekkür edemiyorum.
I can't use this machine.
start learning
Ben bu makineyi kullanamam.
I can't walk any farther.
start learning
Daha ileri yürüyemem.
I can't walk any further.
start learning
Ben daha ileri yürüyemem.
I cannot afford the time.
start learning
Ben zamanı göze alamam.
I cannot lift this stone.
start learning
Bu taşı kaldıramam.
I cannot stand this heat.
start learning
Bu ısıya dayanamam.
I caught cold last month.
start learning
Geçen ay soğuk aldım.
I cook soup in a big pot.
start learning
Ben çorbayı büyük tencerede pişiririm.
I could not speak to him.
start learning
Onunla konuşamadım.
I decided to be a lawyer.
start learning
Bir avukat olmaya karar verdim.
I deny all those charges.
start learning
Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
I did it against my will.
start learning
Onu kendi irademe karşı yaptım.
I didn't know what to do.
start learning
Ne yapacağımı bilmiyordum.
I didn't mean to do that.
start learning
Onu yapmak istemedim.
I do hope you'll succeed.
start learning
Başaracağınızı umuyorum.
I do not read his novels.
start learning
Ben onun romanlarını okumam.
I do want to go with you.
start learning
Seninle gitmek istemiyorum.
I don't care if it snows.
start learning
Kar yağarsa umursamam.
I don't eat chicken skin.
start learning
Ben tavuk derisi yemem.
I don't feel like eating.
start learning
Canım yemek istemiyor.
I don't feel like joking.
start learning
Canım şaka yapmak istemiyor.
I don't go in for sports.
start learning
Sporla ilgilenmiyorum.
I don't know all of them.
start learning
Onların hepsini tanımıyorum.
I don't know either girl.
start learning
Kızların her ikisini de tanımıyorum.
I don't know either twin.
start learning
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
I don't know for certain.
start learning
Kesin bilmiyorum.
I don't know her address.
start learning
Onun adresini bilmiyorum.
I don't know how to cook.
start learning
Nasıl pişireceğimi bilmiyorum.
I don't know how to swim.
start learning
Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
I don't know where to go.
start learning
Nereye gideceğimi bilmiyorum.
I don't like any of them.
start learning
Onların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
I don't like long drives.
start learning
Ben uzun araba gezintilerini sevmiyorum.
I don't like the traffic.
start learning
Ben trafiği sevmiyorum.
I don't like this camera.
start learning
Ben bu kamerayı sevmiyorum.
I don't like this jacket.
start learning
Ben bu ceketi sevmiyorum.
I don't like to be alone.
start learning
Yalnız kalmak istiyorum.
I don't mind hot weather.
start learning
Sıcak havadan rahatsız olmam.
I don't mind if it's hot.
start learning
Hava sıcak olsada umurumda değil.
I don't quite follow you.
start learning
Seni tamamen izlemiyorum.
I don't think he'll come.
start learning
Onun geleceğini sanmam.
I don't understand music.
start learning
Ben müzikten anlamıyorum.
I don't want to eat here.
start learning
Burada yemek istemiyorum.
I don't want to go alone.
start learning
Yalnız gitmek istemiyorum.
I doubt if Tom is single.
start learning
Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
I feed my dog once a day.
start learning
Köpeğimi günde bir kez beslerim.
I feel cold this morning.
start learning
Bu sabah üşüyorum.
I feel good this morning.
start learning
Bu sabah iyi hissediyorum.
I feel like another beer.
start learning
Canım bir bira daha istiyor.
I felt like running away.
start learning
Canım kaçmak istedi.
I felt much more relaxed.
start learning
Ben çok daha rahat hissettim.
I felt sorry for the boy.
start learning
Çocuk için üzüldüm.
I found her very amusing.
start learning
Ben onu çok eğlenceli buldum.
I found his house easily.
start learning
Onun evini kolayca buldum.
I gave in to her demands.
start learning
Onun isteklerine boyun eğdim.
I gave some books to him.
start learning
Ona bazı kitaplar verdim.
I gave up eating dessert.
start learning
Tatlı yemeyi bıraktım.
I get depressed at times.
start learning
Zaman zaman depresyona girerim.
I go to a driving school.
start learning
Bir sürücü okuluna gidiyorum.
I go to church every day.
start learning
Her gün kiliseye giderim.
I go to church on Sunday.
start learning
Pazar günü kiliseye giderim.
I go to Hyogo University.
start learning
Hyogo Üniversitesi'ne gidiyorum.
I go to Tokyo University.
start learning
Tokyo Üniversitesine gidiyorum.
I got a hole in my jeans.
start learning
Kotumda bir delik var.
I got her to wash dishes.
start learning
Ona bulaşıkları yıkattım.
I got lost in the forest.
start learning
Ormanda kayboldum.
I got on the wrong train.
start learning
Ben yanlış trene bindim.
I got there just in time.
start learning
Tam zamanında oraya vardım.
I got this book from him.
start learning
Bu kitabı ondan aldım.
I got up early yesterday.
start learning
Ben dün erken kalktım.
I grew up in the country.
start learning
Kırsalda büyüdüm.
I guess we should go now.
start learning
Sanırım şimdi gitmeliyim.
I had a physical checkup.
start learning
Ben bir sağlık kontrolü yaptırdım.
I had a stroke last year.
start learning
Geçen yıl bir inme geçirdim.
I had him do my homework.
start learning
Ona ev ödevimi yaptırdım.
I had him paint my house.
start learning
Ona evimi boyattım.
I had no idea what to do.
start learning
Ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu.
I had the flu last month.
start learning
Geçen ay grip oldum.
I had to fix the toaster.
start learning
Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
I had to give up my plan.
start learning
Planımdan vazgeçmek zorunda kaldım.
I had two cups of coffee.
start learning
İki fincan kahve içtim.
I handed the mike to him.
start learning
Mikrofonu ona uzattım.
I have a book in my hand.
start learning
Elimde bir kitap var.
I have a good dictionary.
start learning
İyi bir sözlüğüm var.
I have a lot of homework.
start learning
Benim bir sürü ev ödevim var.
I have a lot to do today.
start learning
Bugün yapacak çok işim var.
I have a pain in my foot.
start learning
Ayağımda bir ağrı var.
I have a rash on my neck.
start learning
Boynumda bir kızarıklık var.
I have a sharp pain here.
start learning
Benim burada keskin bir ağrım var.
I have a slight headache.
start learning
Hafif bir baş ağrım var.
I have a stupid question.
start learning
Aptalca bir sorum var.
I have an ache in my arm.
start learning
Kolumda bir ağrı var.
I have an identical twin.
start learning
Benim bir tek yumurta ikizim var.
I have broken my glasses.
start learning
Gözlüğümü kırdım.
I have caught a bad cold.
start learning
Kötü bir soğuk algınlığına yakalandım.
I have confidence in Ken.
start learning
Ken'e güvenim var.
I have decided to retire.
start learning
Emekli olmaya karar verdim.
I have drunk all my milk.
start learning
Bütün sütümü içtim.
I have few English books.
start learning
Birkaç İngilizce kitabım var.
I have found another job.
start learning
Ben başka bir iş buldum.
I have good news for you.
start learning
Senin için iyi haberim var.
I have just arrived here.
start learning
Ben az önce buraya vardım.
I have lost all my money.
start learning
Bütün paramı kaybettim.
I have many things to do.
start learning
Yapacak çok şeyim var.
I have never been abroad.
start learning
Hiç yurt dışında bulunmadım.
I have no homework today.
start learning
Bugün ev ödevim yok.
I have no one to help me.
start learning
Bana yardım edecek kimsem yok.
I have no plans at all.
start learning
Hiç planım yok.
I have nothing to do now.
start learning
Şu an yapacak bir şeyim yok.
I have seen a panda once.
start learning
Bir keresinde bir panda gördüm.
I have seen a UFO before.
start learning
Daha önce bir UFO gördüm.
I have some chores to do.
start learning
Yapacak bazı ev işlerim var.
I have to brush my teeth.
start learning
Dişlerimi fırçalamak zorundayım.
I have to cover his loss.
start learning
Onun kaybını karşılamak zorundayım.
I have to do my homework.
start learning
Ev ödevimi yapmalıyım.
I have to get some sleep.
start learning
Biraz uyumalıyım.
I have to go to the bank.
start learning
Bankaya gitmek zorundayım.
I have to help my mother.
start learning
Anneme yardım etmek zorundayım.
I have to study Japanese.
start learning
Japonca çalışmak zorundayım.
I have to walk to school.
start learning
Okula yürümek zorundayım.
I have worn out my shoes.
start learning
Ayakkabılarımı eskittim.
I haven't met him before.
start learning
Daha önce onunla karşılaşmadım.
I hear footsteps outside.
start learning
Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.
I heard an unusual sound.
start learning
Ben sıradışı bir ses duydum.
I heard someone knocking.
start learning
Birinin kapıyı çaldığını duydum.
I heard the boys singing.
start learning
Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum.
I helped her wash dishes.
start learning
Ona bulaşıkları yıkaması için yardım ettim.
I hope it rains tomorrow.
start learning
İnşallah yarın yağmur yağar.
I hope she will get well.
start learning
Umarım iyileşecektir.
I hope that I'll see her.
start learning
Onu göreceğimi umuyorum.
I hope you get well soon.
start learning
İnşallah yakında iyileşirsin.
I hope you get well soon.
start learning
Umarım kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
I hung my hat on the peg.
start learning
Şapkamı kancaya astım.
I invited all my friends.
start learning
Bütün arkadaşlarımı davet ettim.
I invited Jane to dinner.
start learning
Jane'i akşam yemeğine davet ettim.
I just finished the work.
start learning
Az önce işi bitirdim.
I keep a diary every day.
start learning
Ben her gün bir günlük tutuyorum.
I know both of the girls.
start learning
Kızların her ikisini tanıyorum.
I know he is watching me.
start learning
Onun beni izlediğini biliyorum.
I know nothing about her.
start learning
Ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I know that you are busy.
start learning
Ben sizin meşgul olduğunuzu biliyorum.
I know what your game is.
start learning
Senin oyununun ne olduğunu biliyorum.
I know who likes Sachiko.
start learning
Sachiko'yu kimin sevdiğini biliyorum.
I learned a lot from him.
start learning
Ondan çok şey öğrendim.
I left my key in my room.
start learning
Anahtarımı odamda bıraktım.
I left out two sentences.
start learning
İki cümleyi atladım.
I lent the record to Ken.
start learning
Plağı Ken'e verdim.
I like English and music.
start learning
İngilizce ve müziği severim.
I like English very much.
start learning
İngilizceyi çok severim.
I like my meat well done.
start learning
Etimi iyi pişmiş severim.
I like oranges very much.
start learning
Portakalları çok severim.
I like playing the piano.
start learning
Piyano çalmayı seviyorum.
I like that singer a lot.
start learning
O şarkıcıdan çok hoşlanırım.
I like that tie of yours.
start learning
Senin o kıravatını seviyorum.
I like the way you smile.
start learning
Gülümseme tarzını seviyorum.
I like to be spontaneous.
start learning
Doğal olmak isterim.
I like to ride on trains.
start learning
Ben trenlere binmekten hoşlanırım.
I looked down at the sea.
start learning
Ben denize baktım.
I looked him in the eyes.
start learning
Onun gözlerine baktım.
I looked in the cupboard.
start learning
Ben dolaba baktım.
I lost my notebook today.
start learning
Bu gün dizüstü bilgisayarımı kaybettim.
I lost my wife last year.
start learning
Karımı geçen sene kaybettim.
I lost your mail address.
start learning
E-posta adresinizi kaybettim.
I love my yellow sweater.
start learning
Ben sarı kazağımı seviyorum.
I love to collect stamps.
start learning
Pul toplamayı seviyorum.
I love you more than her.
start learning
Seni ondan daha çok seviyorum.
I made a serious mistake.
start learning
Ciddi bir hata yaptım.
I made him open the door.
start learning
Ona kapıyı açtırdım.
I made my son a new suit.
start learning
Oğluma yeni bir takım elbise yaptım.
I make too many mistakes.
start learning
Ben çok hata yaparım.
I met a friend of Mary's.
start learning
Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.
I met Fred on the street.
start learning
Ben sokakta Fred'e rastladım.
I met her on my way home.
start learning
Evime giderken onunla karşılaştım.
I met her three days ago.
start learning
Üç gün önce ona rastladım.
I met him at the station.
start learning
Onunla istasyonda tanıştım.
I met him on my way home.
start learning
Evime giderken ona rastladım.
I met him the day before.
start learning
Ben bir gün önce onunla tanıştım.
I met Jane the other day.
start learning
Geçenlerde Jane ile karşılaştım.
I met Jane the other day.
start learning
Bir kaç gün önce Jane ile karşılaştım.
I met the prince himself.
start learning
Prensin kendisiyle buluştum.
I might flunk the course.
start learning
Kurda başarısız olabilirim.
I must decide what to do.
start learning
Ne yapacağıma karar vermeliyim.
I must have it shortened.
start learning
Onu kısalttırmalıyım.
I must help these people.
start learning
Bu insanlara yardım etmeliyim.
I must renew my passport.
start learning
Pasaportumu yenilemeliyim.
I never saw him in jeans.
start learning
Onu asla pantolonlu olarak görmedim.
I never work on weekends.
start learning
Hafta sonları asla çalışmam.
I often go to the movies.
start learning
Sık sık sinemaya giderim.
I only did as I was told.
start learning
Ben sadece bana söylenileni yaptım.
I opened the door slowly.
start learning
Kapıyı yavaşça açtım.
I ordered two hamburgers.
start learning
İki hamburger sipariş ettim.
I ordered you to get out.
start learning
Sana çıkmanı emrettim.
I owe him 10 dollars.
start learning
Ona on dolar borçluyum.
I paid 10 dollars for it.
start learning
Ben onun için on dolar ödedim.
I paid $200 for this bag.
start learning
Bu çanta için 200 dolar ödedim.
I put cream in my coffee.
start learning
Kahveme krema koyarım.
I ran as fast as I could.
start learning
Elimden geldiğince hızlı koştum.
I ran into an old friend.
start learning
Ben eski bir arkadaşa rastladım.
I read an exciting story.
start learning
Ben heyecan verici bir hikaye okudum.
I read the letter to him.
start learning
Mektubu ona okudum.
I received an invitation.
start learning
Bir davetiye aldım.
I recognized him at once.
start learning
Ben onu derhal tanıdım.
I regard him as an enemy.
start learning
Onu bir düşman olarak görüyorum.
I regret that I told you.
start learning
Sana söylediğime pişmanım.
I returned home by train.
start learning
Eve trenle döndüm.
I rushed out of my house.
start learning
Ben evimden dışarı koştum.
I sat waiting on a bench.
start learning
Bir bankta beklerken oturdum.
I saw a man with a child.
start learning
Adamı bir çocukla birlikte gördüm.
I saw her clean the room.
start learning
Onun odayı temizlediğini gördüm.
I saw her enter the room.
start learning
Onun odaya girdiğini gördüm.
I saw her play the piano.
start learning
Onun piyano çaldığını gördüm.
I saw him cross the road.
start learning
Onun yolu geçtiğini gördüm.
I saw the movie on video.
start learning
Filmi videoda izledim.
I saw them play baseball.
start learning
Onların basketbol oynadığını gördüm.
I see a bird on the roof.
start learning
Çatıda bir kuş görüyorum.
I see a book on the desk.
start learning
Masanın üstünde bir kitap görüyorum.
I seldom go to a library.
start learning
Nadiren bir kütüphaneye giderim.
I shared a room with him.
start learning
Odamı onunla paylaştım.
I shouldn't have done it.
start learning
Onu yapmamalıydım.
I smell something rotten.
start learning
Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
I stared her in the face.
start learning
Onun yüzüne baktım.
I stayed home for a week.
start learning
Evde bir hafta kaldım.
I study Japanese history.
start learning
Japon tarihi çalışıyorum.
I suppose he's gone home.
start learning
Sanırım o eve gitti.
I taught him how to swim.
start learning
Ona nasıl yüzeceğini öğrettim.
I telephoned her at once.
start learning
Onu derhal aradım.
I think he can't do that.
start learning
Sanırım o onu yapamaz.
I think he is a good man.
start learning
Sanırım o iyi bir adam.
I think it will be sunny.
start learning
Sanırım hava güneşli olacak.
I think it won't succeed.
start learning
Sanırım başarılı olmayacak.
I think it's a good idea.
start learning
Ben onun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
I think it's around here.
start learning
Sanırım o bu civarda.
I think it's worth a try.
start learning
Onun denemeye değer olduğunu düşünüyorum.
I think it's worth a try.
start learning
Sanırım o denemeye değer.
I think she can't answer.
start learning
Sanırım o cevap veremez.
I think that he is right.
start learning
Ben onun haklı olduğunu düşünüyorum.
I think that Tom is kind.
start learning
Tom'un nazik olduğunu düşünüyorum.
I think this tastes good.
start learning
Sanırım bunun tadı iyi.
I thought of a good idea.
start learning
İyi bir fikir düşündüm.
I thought she was pretty.
start learning
Onun güzel olduğunu düşündüm.
I took part in the party.
start learning
Ben partiye katıldım.
I usually get up at 6:00.
start learning
Ben genellikle saat 6:00 da kalkarım.
I usually wake up at six.
start learning
Genellikle saat altıda kalkarım.
I usually walk to school.
start learning
Ben genellikle okula yürürüm.
I visited Tony yesterday.
start learning
Dün Tony'yi ziyaret ettim.
I waited for ten minutes.
start learning
On dakika bekledim.
I walked across the park.
start learning
Ben park boyunca yürüdüm.
I walked along the river.
start learning
Ben nehir boyunca yürüdüm.
I walked toward the park.
start learning
Ben parka doğru yürüdüm.
I want something to read.
start learning
Okumak için bir şey istiyorum.
I want this suit cleaned.
start learning
Bu takımın temizlenmesini istiyorum.
I want to be an engineer.
start learning
Bir mühendis olmak istiyorum.
I want to climb Mt. Fuji.
start learning
Mt. Fuji'ye tırmanmak istiyorum.
I want to eat fresh fish.
start learning
Taze balık yemek istiyorum.
I want to enter the club.
start learning
Kulübe girmek istiyorum.
I want to feel important.
start learning
Önemli hissetmek istiyorum.
I want to make her happy.
start learning
Onu mutlu etmek istiyorum.
I want to read this book.
start learning
Bu kitabı okumak istiyorum.
I want to see them again.
start learning
Onları tekrar görmek istiyorum.
I want to think about it.
start learning
Ben onun hakkında düşünmek istiyorum.
I wanted him to go there.
start learning
Onun oraya gitmesini istedim.
I wanted to surprise her.
start learning
Ona sürpriz yapmak istedim.
I was a little surprised.
start learning
Biraz şaşırdım.
I was afraid I'd be late.
start learning
Geç kalmaktan korktum.
I was asked to wait here.
start learning
Benim burada beklemem istendi.
I was at a movie theater.
start learning
Ben sinemadaydım.
I was aware of that fact.
start learning
Ben gerçeğin farkındaydım.
I was born in the winter.
start learning
Ben kışın doğdum.
I was caught in a shower.
start learning
Bir duşta mahsur kaldım.
I was caught in the rain.
start learning
Yağmura yakalandım.
I was eating dinner then.
start learning
O zaman akşam yemeği yiyordum.
I was frozen to the bone.
start learning
İliklerime kadar dondum.
I was given a new jacket.
start learning
Bana yeni bir ceket verildi.
I was in Tokyo yesterday.
start learning
Dün Tokyo'daydım.
I was late for the train.
start learning
Tren için geç kaldım.
I was on a trip to India.
start learning
Hindistan'a bir geziye gittim.
I was on time for dinner.
start learning
Akşam yemeği için zamanında geldim.
I was raised in Yokohama.
start learning
Yokohoma'da yetiştirildim.
I was robbed of my purse.
start learning
Cüzdanım soyuldu.
I was scratched by a cat.
start learning
Ben bir kedi tarafından tırmalandım.
I was thinking about you.
start learning
Senin hakkında düşünüyordum.
I was too happy to sleep.
start learning
Uyuyamayacak kadar çok mutluydum.
I was too tired to stand.
start learning
Ayakta duramayacak kadar yorgunum.
I was traveling in Japan.
start learning
Japonya'da seyahat ediyordum.
I was ushered to my seat.
start learning
Koltuğumu bana gösterdiler,
I was ushered to my seat.
start learning
Beni yerime götürdüler.
I was waiting for a taxi.
start learning
Ben bir taksi bekliyordum.
I wash clothes every day.
start learning
Her gün çamaşır yıkarım.
I went there to meet him.
start learning
Onunla görüşmek için oraya gittim.
I will be sixteen in May.
start learning
Mayısta on altı olacağım.
I will be your guarantor.
start learning
Ben senin garantörün olacağım.
I will come by all means.
start learning
Ne olursa olsun geleceğim.
I will do the best I can.
start learning
Ben yapabileceğimin en iyisini yapacağım
I will explain it to her.
start learning
Onu ona açıklayacağım.
I will go, rain or shine.
start learning
Ne olursa olsun, gideceğim.
I will have to help them.
start learning
Ben onlara yardım etmek zorunda kalacağım.
I will help him tomorrow.
start learning
Yarın ona yardım edeceğim.
I won't do it again.
start learning
Onu asla tekrar yapmayacağım.
I will sweep out my room.
start learning
Odayı baştan aşağı temizleyeceğim.
I will try to do my best.
start learning
Elimden geleni yapmaya çalışacağım.
I will write to you soon.
start learning
Yakında sana yazacağım.
I will write to you soon.
start learning
Yakında size yazacağım.
I wish I could use magic.
start learning
Keşke sihir kullanabilsem.
I wish I had been a bird.
start learning
Keşke bir kuş olsaydım.
I wish I had married her.
start learning
Keşke onunla evlenseydim.
I wish this job was over.
start learning
Keşke bu iş bitse.
I wish this was all over.
start learning
Keşke bu tamamen bitse.
I won't go skating today.
start learning
Bugün buz patenine gitmeyeceğim.
I won't leave you behind.
start learning
Seni arkada bırakmayacağım.
I wonder if he will come.
start learning
Onun gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
I wonder if this is love.
start learning
Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.
I wonder what time it is.
start learning
Saatin kaç olduğunu merak ediyorum.
I wonder where he is now.
start learning
Onun şimdi nerede olduğunu merak ediyorum.
I wonder where she lives.
start learning
Onun nerede yaşadığını merak ediyorum.
I wonder which way to go.
start learning
Ben hangi yoldan gideceğimi merak ediyorum.
I wonder who invented it.
start learning
Onu kimin icat ettiğini merak ediyorum.
I wonder who invented it.
start learning
Onu kim icat etti acaba?
I wonder why he did that.
start learning
Onun bunu neden yaptığını merak ediyorum.
I worked hard last month.
start learning
Geçen ay çok çalıştım.
I worked hard to succeed.
start learning
Başarmak için sıkı çalıştım.
I would like to meet him.
start learning
Onunla tanışmak istiyorum.
I wrote the song for her.
start learning
Şarkıyı onun için yazdım.
I'd better go to bed now.
start learning
Şimdi yatmaya gitsem iyi olur.
I'd like a bus route map.
start learning
Ben bir otobüs güzergahı haritası istiyorum.
I'd like a cup of coffee.
start learning
Ben bir fincan kahve istiyorum.
I'd like a gin and tonic.
start learning
Bir cin tonik istiyorum.
I'd like a glass of beer.
start learning
Bir bardak bira istiyorum.
I'd like an orange juice.
start learning
Ben bir portakal suyu istiyorum.
I'd like some more water.
start learning
Biraz daha su istiyorum.
I'd like the bill please.
start learning
Hesabı istiyorum lütfen.
I'd like to be a teacher.
start learning
Bir öğretmen olmak istiyorum.
I'd like to get a refund.
start learning
Para iadesi istiyorum.
I'd like to go to Hawaii.
start learning
Hawaii'ye gitmek istiyorum.
I'd like to go to London.
start learning
Londra'ya gitmek istiyorum.
I'd like to go to London.
start learning
Londraya gitmek istiyorum.
I'd like to pay by check.
start learning
Çek ile ödeme yapmak istiyorum.
I'd like to return a car.
start learning
Arabayla dönmek istiyorum.
I'd like to see a doctor.
start learning
Bir doktorla görüşmek istiyorum.
I'd like to talk to John.
start learning
John'la konuşmak istiyorum.
I'd like to visit London.
start learning
Londra'yı ziyaret etmek istiyorum.
I'd like you to go there.
start learning
Oraya gitmeni istiyorum.
I'll answer you tomorrow.
start learning
Yarın sana cevap vereceğim.
I'll be back before dark.
start learning
Karanlıktan önce döneceğim.
I'll be free next Sunday.
start learning
Ben önümüzdeki Pazar boş olacağım.
I'll be glad to help him.
start learning
Ona yardım etmekten memnun oluruz.
I'll be here for a while.
start learning
Bir müddet burada olacağım.
I'll be there right away.
start learning
Ben hemen orada olacağım.
I'll be there right away.
start learning
Ben derhal orada olacağım.
I'll be with you forever.
start learning
Sonsuza kadar sizinle olacağım.
I'll bet anybody on that.
start learning
Onunla ilgili herkesle bahse girerim.
I'll call you back later.
start learning
Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.
I'll do everything I can.
start learning
Ben elimden gelen herşeyi yapacağım.
I'll give you a check-up.
start learning
Sizi bir kontrol edeceğiz.
I'll give you this money.
start learning
Ben bu parayı size vereceğim.
I'll leave Tokyo tonight.
start learning
Bu gece Tokyo'dan ayrılacağım.
I'll let it go this time.
start learning
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
I'll make you a new suit.
start learning
Ben sana yeni bir takım yapacağım.
I'll never do this again.
start learning
Ben asla bunu tekrar yapmayacağım.
I'll never see her again.
start learning
Onu asla tekrar görmeyeceğim.
I'll see you next summer.
start learning
Gelecek yaz görüşürüz.
I'll stay here until ten.
start learning
Saat ona kadar burada kalacağım.
I'll take the yellow one.
start learning
Ben sarı olanını alacağım.
I'll treat you to dinner.
start learning
Ben size akşam yemeği ısmarlayacağım.
I'm afraid it won't work.
start learning
Maalesef o çalışmıyor.
I'm all for her proposal.
start learning
Ben tamamen onun teklifinden yanayım.
I'm as hungry as a horse.
start learning
Bir at kadar açım.
I'm as tall as my father.
start learning
Babam kadar uzun boyluyum.
I'm completely exhausted.
start learning
Ben tamamen tükendim.
I'm crazy about football.
start learning
Futbolu çok fazla seviyorum.
I'm doing the best I can.
start learning
Yapabildiğimin en iyisini yapıyorum.
I'm feeding the goldfish.
start learning
Akvaryum balığı besliyorum.
I'm fine, too, thank you.
start learning
Ben de iyiyim, teşekkür ederim.
I'm going to have a baby.
start learning
Bir çocuğum olacak.
I'm going to take a bath.
start learning
Banyo yapacağım.
I'm going to take my car.
start learning
Benim arabayı alacağım.
I'm looking for a wallet.
start learning
Ben bir cüzdan arıyorum.
I'm not about to ask him.
start learning
Ona sormaya niyetim yok.
I'm not as rich as I was.
start learning
Eskisi kadar zengin değilim.
I'm not fond of her face.
start learning
Onun yüzüne düşkün değilim.
I'm not going to sell it.
start learning
Ben onu satmayacağım.
I'm not much of a singer.
start learning
Ben çok iyi bir şarkıcı değilim.
I'm not much of a writer.
start learning
Ben çok iyi bir yazar değilim.
I'm not much of an actor.
start learning
Ben çok iyi bir aktör değilim.
I'm on the football team.
start learning
Ben futbol takımındayım.
I'm only thinking of you.
start learning
Ben sadece seni düşünüyorum.
I'm really tired today.
start learning
Bugün gerçekten yorgunum.
I'm serious about my job.
start learning
İşim hakkında ciddiyim.
Excuse me for being late.
start learning
Geç kaldığım için özür dilerim.
I'm sorry for what I did.
start learning
Yaptığım şey için üzgünüm.
I'm sorry she's not here.
start learning
Üzgünüm o burada değil.
I'm sorry to trouble you.
start learning
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm staying at my aunt's.
start learning
Ben halamlarda kalıyorum.
I'm surprised to see you.
start learning
Seni gördüğüme şaşırdım.
I'm talking on the phone.
start learning
Ben telefonda konuşuyorum
I'm thinking of the plan.
start learning
Ben planı düşünüyorum.
I'm tired of watching TV.
start learning
TV izlemekten usandım.
I'm too busy to help her.
start learning
Ben ona yardımcı olamayacak kadar çok meşgulüm.
I'm too busy to help him.
start learning
Ben ona yardım edemeyecek kadar çok meşgulüm.
I'm trying to save money.
start learning
Para tasarruf etmeye çalışıyorum.
I'm very glad to see you.
start learning
Seni gördüğüme çok memnun oldum.
I'm very tired from work.
start learning
Ben işten çok yoruldum.
I'm working in Tokyo now.
start learning
Şimdi Tokyo'da çalışıyorum.
I've already tested them.
start learning
Zaten onları test ettim.
I've been to Canada once.
start learning
Ben bir kez Kanada'da bulundum.
I've been to Paris twice.
start learning
İki kez Pariste bulundum.
I've come to say goodbye.
start learning
Hoşçakal demek için geldim.
I've just finished lunch.
start learning
Öğle yemeğini az önce bitirdim.
I've never been to Paris.
start learning
Paris'te hiç bulunmadım.
I've only just come back.
start learning
Sadece ben geri döndüm.
I've spent all the money.
start learning
Ben bütün parayı harcadım.
Inflation was controlled.
start learning
Enflasyon kontrol altına alındı​​.
Iron is harder than gold.
start learning
Demir altından daha serttir.
Is it this hot every day?
start learning
Hergün bu kadar sıcak mı?
Is that as heavy as this?
start learning
O bunun kadar ağır mıdır?
Can the baby walk?
start learning
Bebek yürüyebiliyor mu?
Is the museum open today?
start learning
Müze bugün açık mı?
Is the plane on schedule?
start learning
Uçak zamanında mı?
Is there any mail for me?
start learning
Benim için mektup var mı?
Is there any room for me?
start learning
Benim için yer var mı?
Is there any tax on this?
start learning
Bununla ilgili herhangi bir vergi var mı?
Is there still any sugar?
start learning
Orada hala hiç şeker var mı?
Is this a duty-free shop?
start learning
Bu bir gümrüksüz-mallar mağazası mı?
Is this fish still alive?
start learning
Bu balık hala canlı mı?
Is this price acceptable?
start learning
Bu fiyat kabullenebilir mi?
Is this typewriter yours?
start learning
Bu daktilo sizin mi?
Is your father a teacher?
start learning
Senin baban bir öğretmen mi?
Is your wife a good cook?
start learning
Karın, iyi bir aşçı mı?
It doesn't mean anything!
start learning
O bir şey demek değildir!
It happened in Milwaukee.
start learning
O, Milwaukee'de oldu.
It happened last October.
start learning
O geçen Ekim ayında oldu.
It is almost ten o'clock.
start learning
Neredeyse saat on.
It is going to rain soon.
start learning
Yakında yağmur yağacak.
It is he who is to blame.
start learning
Suçlanacak kişi odur.
It is next to impossible.
start learning
O imkansıza yakın.
It is nice and cool here.
start learning
Burası güzel ve serin.
It is no laughing matter.
start learning
Gülecek bir şey yok.
It is no use complaining.
start learning
Şikayet etmenin bir faydası yok.
It is no use going there.
start learning
Oraya gitmenin faydası yok.
It is not a real mansion.
start learning
O gerçek bir konak değil.
It is nothing but a joke.
start learning
O şakadan başka birşey değil.
It is quite a big number.
start learning
Bayağı büyük bir numara.
Lying is wrong.
start learning
Yalan söylemek yanlıştır.
It looks like Tom is mad.
start learning
Tom çılgın gibi görünüyor.
It poured for three days.
start learning
Üç gün şiddetli yağmur yağdı.
It prevented a civil war.
start learning
Bu bir iç savaş engelledi.
It rained hard yesterday.
start learning
Dün şiddetli yağmur yağdı.
It rains in early autumn.
start learning
Sonbaharın başlarında yağmur yağar.
It seems that he is fine.
start learning
Onun iyi olduğu görünüyor.
It snowed hard yesterday.
start learning
Dün şiddetli kar yağdı.
It turned out to be true.
start learning
Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
It was a beautiful sight.
start learning
Güzel bir manzaraydı.
It was a terrible affair.
start learning
O, korkunç bir olaydı.
It was beginning to snow.
start learning
Kar yağmaya başlıyordu.
It was cloudy that night.
start learning
O gece bulutlu idi.
It was just as I thought.
start learning
O tam düşündüğüm gibiydi.
It was published in 1969.
start learning
1969 yılında yayımlandı.
It was raining yesterday.
start learning
Dün yağmur yağıyordu.
It wasn't much of a plan.
start learning
Büyük bir plan değildi.
It wasn't much of a view.
start learning
Büyük bir görüş değildi.
It wasn't much of a yard.
start learning
Büyük bir bahçe değildi.
It will be fine tomorrow.
start learning
Yarın hava güzel olacak.
It's 7:50 in the morning.
start learning
Sabah 7:50.
It's a beautiful country.
start learning
O güzel bir ülkedir.
It's a little cold today.
start learning
Bugün biraz soğuk.
It's a quarter past nine.
start learning
Saat dokuzu çeyrek geçiyor.
It's about time to start.
start learning
Neredeyse başlama zamanıdır.
It's as lovely as a rose.
start learning
O, bir gül kadar güzeldir.
It's cool today for July.
start learning
Temmuz ayı için bugün hava serin.
It's crowded again today.
start learning
Bugün yine kalabalık.
It's for my personal use.
start learning
O benim kişisel kullanımım için.
It's hot today, isn't it?
start learning
Bugün hava sıcak değil mi?
It's in my jacket pocket.
start learning
O, benim ceket cebimde.
It's junk. Throw it away.
start learning
O, çöp. Onu atın.
It's like summer outside.
start learning
Dışarıda hava yaz gibi.
It's my duty to help you.
start learning
Size yardım etmek benim görevim.
It's not good to overeat.
start learning
Aşırı yemek iyi değildir.
It's not healthy for you.
start learning
O sizin için sağlıklı değil.
It's on the eighth floor.
start learning
O sekizinci kattadır.
It's out of the question.
start learning
O söz konusu değil.
It's pitch black outside.
start learning
Dışarısı zifiri karanlık.
It's six o'clock already.
start learning
Saat zaten altı.
It's time to take a bath.
start learning
Şimdi banyo yapma zamanı.
It's too early to get up.
start learning
Kalkmak için çok erken.
It's up to you to decide.
start learning
Karar vermek sana kalmış.
It's very stuffy in here.
start learning
Burası çok havasız.
It's warm enough to swim.
start learning
Yüzmek için yeterince sıcak.
Jane is not able to swim.
start learning
Jane yüzemez.
Japan has a mild climate.
start learning
Japonya, ılıman bir iklime sahiptir.
Japan is in eastern Asia.
start learning
Japonya Doğu Asya'dadır.
Jeans go with everything.
start learning
Kot pantolonlar her şeyle gider.
Jim hasn't been home yet.
start learning
Jim henüz evde değil.
Jim is a man of his word.
start learning
Jim sözünün adamı.
Jim left Paris yesterday.
start learning
Jim dün Paris'ten ayrıldı.
Jim resembles his father.
start learning
Jim babasına benzer.
Jiro wants to drink Coke.
start learning
Jiro kola içmek istiyor.
Joe looked sad yesterday?
start learning
Joe dün üzgün görünüyordu.
John has no friends here.
start learning
John'un burada hiç arkadaşı yok.
John was married to Jane.
start learning
John Jane ile evliydi.
Judy is kind to everyone.
start learning
Judy herkese karşı naziktir.

You must sign in to write a comment