Turkish sentences from Tatoeba 10

 0    1,000 flashcards    aleksandra.eska
download mp3 print play test yourself
 
Question Answer
Lie on your right side.
start learning
Sağ tarafınıza yatın.
Linda stood up to sing.
start learning
Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
Listen to me carefully.
start learning
Beni dikkatlice dinle.
Look at the blackboard.
start learning
Tahtaya bakın.
Look down at the floor.
start learning
Yere bak.
Look out of the window.
start learning
Pencereden dışarı bak.
Luckily nobody got wet.
start learning
İyi ki kimse ıslanmadı.
Mary is Tom's daughter.
start learning
Mary Tom'un kızıdır.
Mary likes watching TV.
start learning
Mary TV izlemeyi seviyor.
Mary likes watching TV.
start learning
Mary TV izlemeyi sever.
Mary oiled her bicycle.
start learning
Mary bisikletini yağladı.
Mary's hubby is chubby.
start learning
Mary'nin kocası tombul.
May I borrow this book?
start learning
Bu kitabı ödünç alabilir miyim?
May I borrow your bike?
start learning
Bisikletini ödünç alabilir miyim?
May I go to the toilet?
start learning
Tuvalete gidebilir miyim.
May I go to the toilet?
start learning
Tuvalete gidebilir miyim?
May I have a Coca-Cola?
start learning
Bir kola alabilir miyim?
May I have a signature?
start learning
Ben bir imza alabilir miyim?
May I have a timetable?
start learning
Tarife alabilir miyim?
May I put it down here?
start learning
Onu buraya indirebilir miyim?
May I see you tomorrow?
start learning
Yarın sizi görebilir miyim?
May I see your license?
start learning
Ehliyetini görebilir miyim?
May I start eating now?
start learning
Ben şimdi yemeye başlayabilir miyim?
May I swim in the lake?
start learning
Gölde yüzebilir miyim?
May I take off my coat?
start learning
Ceketimi çıkarabilir miyim?
May I turn down the TV?
start learning
TV'nun sesini kısabilir miyim?
May I use the bathroom?
start learning
Banyonu kullanabilir miyim?
May I watch TV tonight?
start learning
Bu gece TV izleyebilir miyim?
Meg has a cat as a pet.
start learning
Meg'in bir evcil hayvan olarak bir kedisi var.
Mike has a nice racket.
start learning
Mike'ın güzel bir raketi var.
Mind your own business.
start learning
Kendi işine bak.
Mom, can I go swimming?
start learning
Anne, yüzmeye gidebilir miyim?
Move! You're in my way.
start learning
Çekil! Yolumu kapatıyorsun.
My beard grows quickly.
start learning
Sakalım çabuk büyüyor.
My brother is not busy.
start learning
Erkek kardeşim meşgul değildir.
My brother likes music.
start learning
Erkek kardeşim müzik seviyor.
My car battery is dead.
start learning
Araba bataryam ölmüş.
My cholesterol is high.
start learning
Kolesterolüm yüksek.
My daughter has braces.
start learning
Kızımın diş telleri var.
My dog ate my homework.
start learning
Köpeğim ev ödevimi yedi.
My dog has a long tail.
start learning
Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.
My father is a teacher.
start learning
Babam bir öğretmendir.
My father is very nice.
start learning
Babam çok iyidir.
My father likes tennis.
start learning
Babam tenisi sever.
My father went fishing.
start learning
Babam balık tutmaya gitti.
My father will help me.
start learning
Babam bana yardım edecek.
My fever won't go away.
start learning
Ateşim gitmez.
My friends call me Ken.
start learning
Arkadaşlarım bana Ken diyorlar.
My friends call me Ken.
start learning
Arkadaşlarım bana Ken derler.
My house faces the sea.
start learning
Evim denize bakıyor.
My left foot is asleep.
start learning
Benim sol ayağım uyuştu.
My mother cooks for me.
start learning
Annem benim için yemek pişirir.
My mother cut the cake.
start learning
Annem pastayı kesti.
My mother is beautiful.
start learning
Annem güzeldir.
My mother is on a diet.
start learning
Annem diyette.
My mother was in tears.
start learning
Annem gözyaşları içindeydi.
My prayer was answered.
start learning
Benim duama cevap verildi.
My scalp is very itchy.
start learning
Benim kafa derisi çok kaşınıyor.
My shirt isn't dry yet.
start learning
Gömleğim henüz kuru değil.
My son came to my room.
start learning
Oğlum odama geldi.
My son can't count yet.
start learning
Oğlum henüz sayamıyor.
My time is running out.
start learning
Benim zamanım tükeniyor.
My TV has quit working.
start learning
Televizyonum bozuldu.
My uncle drives a Ford.
start learning
Amcam bir Ford sürer.
My watch is waterproof.
start learning
Bu saat su geçirmez.
My wife died of cancer.
start learning
Karım kanserden öldü.
Naoko is a fast runner.
start learning
Naoko hızlı bir koşucudur.
Never play on the road.
start learning
Asla yolda oynama.
Never tell a lie again.
start learning
Asla tekrar yalan söyleme.
Never trust a stranger.
start learning
Bir yabancıya asla güvenme.
New York is a big city.
start learning
New York büyük bir şehir.
No one can go in there.
start learning
Hiç kimse oraya giremez.
No one man could do it.
start learning
Hiç kimse onu yapamadı.
Nobody came to help me.
start learning
Bana yardım etmek için hiç kimse gelmedi.
None of them are happy.
start learning
Onların hiçbiri mutlu değil.
Now, what do you think?
start learning
Şimdi, siz ne düşünüyorsunuz?
One must do one's best.
start learning
Bir insan elinden geleni yapmalıdır.
One must do one's duty.
start learning
İnsan görevini yapmalı.
Our school burned down.
start learning
Okulumuz yandı.
Our team did very well.
start learning
Takımımız çok iyi yaptı.
Our TV is out of order.
start learning
Bizim TV çalışmıyor.
Pass the sugar, please.
start learning
Şekeri uzatır mısın, lütfen.
Peter looks very young.
start learning
Peter çok genç görünüyor.
Please add up the bill.
start learning
Lütfen fatura ekleyiniz.
Please call the police.
start learning
Lütfen polisi ara.
Please cash this check.
start learning
Lütfen bu çeki nakite çevirin.
Please come downstairs.
start learning
Lütfen Aşağıya gel.
Please correct my bill.
start learning
Lütfen hesabımı düzelt.
Please don't overdo it.
start learning
Lütfen aşırıya kaçmayın.
Please drive carefully.
start learning
Lütfen dikkatli sürün.
Please drop by my home.
start learning
Lütfen geçerken evime uğra.
Please get me a ticket.
start learning
Lütfen bana bir bilet al.
Please give me a break.
start learning
Lütfen bana bir mola ver.
Please let me off here.
start learning
Lütfen beni burada bırakın.
Please open the bottle.
start learning
Lütfen şişeyi aç.
Please open the window.
start learning
Lütfen pencereyi aç.
Please pay the cashier.
start learning
Lütfen kasaya ödeyin.
Please remain standing.
start learning
Lütfen ayakta kalın.
Please repeat after me.
start learning
Lütfen, benden sonra tekrar ediniz.
Please turn off the TV.
start learning
Lütfen televizyonu kapatın.
Please wash the dishes.
start learning
Lütfen bulaşıkları yıka.
Practice makes perfect.
start learning
Alıştırma mükemmel yapar.
Put it there, not here.
start learning
Onu oraya koy, buraya değil.
Put on your good shoes.
start learning
İyi ayakkabılarını giyin.
Read whatever you like.
start learning
Ne istersen oku.
Run as fast as you can.
start learning
Koşabildiğin kadar hızlı koş.
Salt is sold by weight.
start learning
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
Save me some ice cream.
start learning
Bana biraz dondurma sakla.
School begins in April.
start learning
Okul Nisan ayında başlar.
School begins tomorrow.
start learning
Okulu yarın başlıyor.
See things as they are.
start learning
Şeyleri olduğu gibi gör.
See you again tomorrow.
start learning
Yarın tekrar görüşürüz.
See you on the weekend.
start learning
Hafta sonunda görüşürüz.
Selling cars is my job.
start learning
Arabaları satmak benim işimdir.
Shall I carry your bag?
start learning
Çantanı taşıyayım mı?
Shall I fix you supper?
start learning
Sana akşam yemeği hazırlayayım mı?
She accepted his offer.
start learning
O, onun teklifini kabul etti.
She always looks happy.
start learning
O her zaman mutlu görünüyor.
She always stood by me.
start learning
O her zaman yanımda durdu.
She applied for a visa.
start learning
O vize için müracaat etti.
She asked him for help.
start learning
O, ondan yardım istedi.
She asked us to dinner.
start learning
O bizi akşam yemeğine davet etti.
She ate only lean meat.
start learning
O, sadece yağsız et yedi.
She begged him to stay.
start learning
Ona kalması için yalvardı.
She bit into the apple.
start learning
O, elmayı ısırdı.
She bowed deeply to me.
start learning
O beni içten selamladı.
She broke the cup, too.
start learning
O da bardak kırdı.
She called him by name.
start learning
O ona ismiyle seslendi.
She came into the room.
start learning
O, odaya gitti.
She can sing very well.
start learning
O çok iyi şarkı söyleyebilir.
She can speak Japanese.
start learning
O, Japonca konuşabilir.
She can't have said so.
start learning
O öyle söylemiş olamaz.
She caught colds often.
start learning
O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.
She did the work alone.
start learning
O, işi tek başına yaptı.
She doesn't like sushi.
start learning
O, suşi sevmez.
She fell from the tree.
start learning
O, ağaçtan düştü.
She found him handsome.
start learning
O, onu yakışıklı buldu.
She gave him a massage.
start learning
O, ona bir mesaj verdi.
She gave him a present.
start learning
O ona bir hediye verdi.
She gave him a sweater.
start learning
O, ona bir kazak verdi.
She gave him some food.
start learning
O, ona biraz yiyecek verdi.
She got engaged to him.
start learning
O onunla nişanlandı.
She got married to him.
start learning
O onunla evlendi.
She got out of the car.
start learning
O, arabadan indi.
He has a little money.
start learning
Onun biraz parası var.
She had her dress made.
start learning
O, onun elbisesini yaptırdı.
She had white shoes on.
start learning
O, beyaz ayakkabılar giydi.
She handed him the key.
start learning
O, ona anahtarı verdi.
He has a sharp tongue.
start learning
Onun keskin bir dili var.
She has a tender heart.
start learning
Onun şefkatli bir yüreği var.
She has pretty eyes.
start learning
Onun güzel gözleri var.
She has never seen him.
start learning
O onu asla görmedi.
She has three brothers.
start learning
Onun üç tane erkek kardeşi var.
She held my arm firmly.
start learning
O, kolumu sımsıkı tuttu.
She herself helped him.
start learning
O, kendisi ona yardım etti.
She hung up in silence.
start learning
O, sessizce telefonu kapadı.
She is a famous singer.
start learning
O ünlü bir şarkıcıdır.
She is a gifted artist.
start learning
O, bir doğuştan sanatçı.
She is a wealthy woman.
start learning
O, zengin bir kadın.
She is already married.
start learning
O, zaten evlidir.
She is always cheerful.
start learning
O, her zaman neşeli.
She is as poor as ever.
start learning
O her zamanki kadar fakirdir.
She is far from honest.
start learning
O, dürüst olmaktan uzak.
She is fit for the job.
start learning
O, iş için uygun.
She is fond of animals.
start learning
O, hayvanlara düşkündür.
She is great at skiing.
start learning
O kayakta çok iyidir.
She is guilty of fraud.
start learning
O dolandırıcılıktan suçludur.
She is guilty of theft.
start learning
O hırsızlıktan suçludur.
She is his real mother.
start learning
O, onun gerçek annesidir.
She needs assistance.
start learning
Onun yardıma ihtiyacı var.
She is no match for me.
start learning
O benim için denk değil.
She is now on vacation.
start learning
O şimdi tatilde.
She's crazy.
start learning
O deli.
She is used to cooking.
start learning
O, yemek pişirmeye alışkındır.
She is very kind to us.
start learning
O, bize karşı çok kibar.
She kissed me, not him.
start learning
O beni öptü, onu değil.
She knit him a sweater.
start learning
O ona bir kazak ördü.
She lacks common sense.
start learning
O, sağduyudan yoksundur.
She let the secret out.
start learning
O, sırrı ağzından kaçırdı.
She likes blue dresses.
start learning
O, mavi elbiseleri sever.
She likes short skirts.
start learning
O, kısa etekleri sever.
She lived to be ninety.
start learning
O doksan yaşına kadar yaşadı.
She looks very elegant.
start learning
O çok şık görünüyor.
She lost her new watch.
start learning
Yeni saatini kaybetti.
She loves her children.
start learning
O, çocuklarını sever.
She made a good speech.
start learning
O, iyi bir konuşma yaptı.
She majored in history.
start learning
O tarih dalında uzmanlaştı.
She majors in medicine.
start learning
O, tıp dalında uzmanlaşıyor.
She married a musician.
start learning
O, bir müzisyenle evlendi.
She married a rich man.
start learning
O, zengin bir adamla evlendi.
She may be our teacher.
start learning
O, bizim öğretmenimiz olabilir.
She may know the facts.
start learning
O, gerçekleri bilebilir.
She must be ill in bed.
start learning
O, yatakta hasta olmalı.
He must be very happy.
start learning
O çok mutlu olmalı.
She pressed the switch.
start learning
O anahtara bastı.
She put her sweater on.
start learning
O kazağını giydi.
She put in for a raise.
start learning
O zam istedi.
She put on her sweater.
start learning
O, kazağını giydi.
She resembles her aunt.
start learning
O, teyzesine benzer.
She runs a beauty shop.
start learning
O bir güzellik salonu çalıştırıyor.
She sang as she walked.
start learning
O yürürken şarkı söyledi.
She says she will come.
start learning
O, geleceğini söylüyor.
She sent him a message.
start learning
O ona bir mesaj gönderdi.
She showed me her room.
start learning
O, bana odasını gösterdi.
She smiled at her baby.
start learning
O, bebeğine gülümsedi.
She stood close to him.
start learning
O ona yakın durdu.
She told me her secret.
start learning
O bana sırrını söyledi.
She tore up the letter.
start learning
O mektubu parçaladı.
She trembled with fear.
start learning
O, korkudan titredi.
She tried a third time.
start learning
O üçüncü bir kez denedi.
She wanted to be alone.
start learning
O, yalnız olmak istedi.
She was about to start.
start learning
O, başlamak üzereydi.
She was born last year.
start learning
O geçen yıl doğdu.
She was breathing hard.
start learning
O zor nefes alıyordu.
She was late to school.
start learning
O, okula çok geç kalmıştı.
She was painfully skinny.
start learning
O, acı verecek şekilde zayıftı.
She wears heavy makeup.
start learning
O, koyu makyaj yapar.
She went into teaching.
start learning
O, derse girdi.
She went there to swim.
start learning
O, yüzmek için oraya gitti.
She went to that store.
start learning
O, o mağazaya gitti.
She will get well soon.
start learning
O yakında iyileşir.
She will get well soon.
start learning
O yakında iyileşecek.
She wore a green dress.
start learning
Yeşil bir elbise giydi.
She wore a white dress.
start learning
O beyaz bir elbise giydi.
She works in marketing.
start learning
O, pazarlamada çalışır.
She writes beautifully.
start learning
O güzel şekilde yazar.
She'll lend you a book.
start learning
O sana bir kitap gönderecek.
She's a glamorous girl.
start learning
O büyüleyici bir kız.
She's always on the go.
start learning
O, sürekli meşgul.
She's at the hotel now.
start learning
O şimdi oteldedir.
She's correct for sure.
start learning
O kesinlikle kusursuzdur.
She's smarter than him.
start learning
O ondan daha akıllı.
She's younger than him.
start learning
O ondan daha genç.
Should I watch my diet?
start learning
Diyetime dikkat etmeli miyim?
Show me another camera.
start learning
Bana başka bir kamera göster.
Silkworms spin cocoons.
start learning
İpek böcekleri kozalar örerler.
Sing us a song, please.
start learning
Bize bir şarkı söyle, lütfen.
Smoking is a bad habit.
start learning
Sigara içmek kötü bir alışkanlık.
Smoking is bad for you.
start learning
Sigara içmek sizin için kötü.
So what's your problem?
start learning
Peki sorunun nedir?
Someone is at the door.
start learning
Kapıda birisi var.
Someone is calling you.
start learning
Birisi sizi arıyor.
Squirrels move quickly.
start learning
Sincaplar çabuk hareket ederler.
Staying home isn't fun.
start learning
Evde kalmak eğlenceli değildir.
Stop showing off!
start learning
Hava atmayı bırak.
Study the next chapter.
start learning
Gelecek bölümü çalışın.
Supplies were very low.
start learning
Malzemeler çok yetersizdi.
Susan left an hour ago.
start learning
Susan bir saat önce ayrıldı.
Susie has a nice smile.
start learning
Susie'nin güzel bir gülümsemesi var.
Swimming is fun for me.
start learning
Yüzme benim için eğlenceli.
Take aim at the target.
start learning
Hedefe nişan al.
Take anything you want.
start learning
İstediğin her hangi birşeyi al.
Get your hands off me.
start learning
Ellerini üzerimden çek.
Tell me which you want.
start learning
Bana hangisini istediğiniz söyle.
Ten years have gone by.
start learning
On yıl geçti.
Thank you ever so much.
start learning
Çok teşekkür ederim.
Thanks for stopping by.
start learning
Uğradığın için teşekkürler.
That black one is mine.
start learning
Şu siyah olan benim.
That book is of no use.
start learning
O kitap işe yaramaz.
That bridge isn't long.
start learning
o köprü uzun değil.
That is a leather belt.
start learning
O deri bir kemer.
That is almost correct.
start learning
O neredeyse doğru.
That is an actual fact.
start learning
Bu gerçek bir olaydır.
That is not your knife.
start learning
O sizin bıçağınız değil.
That is quite possible.
start learning
Bu oldukça mümkündür.
That is very expensive!
start learning
O çok pahalı!
That movie is exciting.
start learning
Bu film heyecan verici.
That movie was amusing.
start learning
O film eğlenceli.
That plane is enormous!
start learning
Şu uçak çok büyük.
That rumor soon spread.
start learning
O söylenti kısa sürede yayıldı.
That sounds good to me.
start learning
O bana iyi görünüyor.
That was a close shave.
start learning
O sinekkaydı bit tıraştı.
That was a great party.
start learning
O harika bir partiydi.
That was cooked in oil.
start learning
O, yağda pişirildi.
That was not necessary.
start learning
O gerekli değildi.
That's a good question.
start learning
O, iyi bir soru.
That's a splendid idea.
start learning
Bu muhteşem bir fikir.
That's against the law.
start learning
O, yasalara aykırıdır.
That's cheap, isn't it?
start learning
O ucuz, değil mi?
That's good news to me.
start learning
Bu benim için iyi bir haber.
That's my sole concern.
start learning
O benim yegane kaygım.
That's not interesting.
start learning
O ilginç değil.
It's no problem.
start learning
O sorun değil.
That's quite a problem.
start learning
Bu ciddi bir sorundur.
That's right, isn't it?
start learning
O, doğru değil mi?
The baby is called Tom.
start learning
Bebeğin adı Tom.
The baby is called Tom.
start learning
Bebek Tom olarak çağrılıyor.
The balloon will burst.
start learning
Balon patlayacak.
The bell rings at noon.
start learning
Zil öğle saatinde çalar.
The boy had a red face.
start learning
Çocuğun kırmızı bir yüzü var.
The boy is very honest.
start learning
Çocuk çok dürüst.
The boy sat on a chair.
start learning
Çocuk bir sandalyeye oturdu.
The bug is still alive.
start learning
Böcek hala canlı.
The bus became crowded.
start learning
Otobüs kalabalık oldu.
The bus will come soon.
start learning
Otobüs yakında gelecek.
The car wouldn't start.
start learning
Araba çalışmazdı.
The cat is in the well.
start learning
Kedi iyi.
The Cold War continued.
start learning
Soğuk Savaş devam etti.
The day is almost over.
start learning
Gün hemen hemen bitti.
The deal was agreed to.
start learning
Anlaşma kabul edildi.
The dog must be hungry.
start learning
Köpek aç olmalı.
The dogs belong to her.
start learning
Köpekler ona aittir.
The door wouldn't shut.
start learning
Kapı kapanmazdı.
The fruit tastes sweet.
start learning
Meyve lezzetli.
The gate was left open.
start learning
Kapı açık bırakıldı.
The girl has no mother.
start learning
Kızın annesi yok.
The girl looked around.
start learning
Kız etrafına baktı.
The girl sat beside me.
start learning
Kız yanıma oturdu.
The girl walked slowly.
start learning
Kız yavaşça yürüdü.
The girl went to sleep.
start learning
Kız uyumaya gitti.
The hunter shot a bear.
start learning
Avcı bir ayıya ateş etti.
The key is on the desk.
start learning
Anahtar masanın üstünde.
The light doesn't work.
start learning
Lamba çalışmıyor.
The line is busy again.
start learning
Hat tekrar meşgul.
The line is still busy.
start learning
Hat hala meşgul.
The man died of cancer.
start learning
Adam kanserden öldü.
The man lay motionless.
start learning
Adam hareketsiz yatıyordu.
The man must be insane.
start learning
Adam deli olmalı.
The man robbed her bag.
start learning
Adam onun çantasını soydu.
The meeting was closed.
start learning
Toplantı kapatıldı.
The men cried for help.
start learning
Adamlar yardım için bağırdılar.
The men have mustaches.
start learning
Erkeklerin bıyıkları vardır.
The microphone is live.
start learning
Mikrofon açık.
The nation was growing.
start learning
Ulus büyüyordu.
The news can't be true.
start learning
Haber doğru olamaz.
The news made me happy.
start learning
Bu haber beni mutlu etti.
The pain is killing me.
start learning
Ağrı beni öldürüyor.
The painter died young.
start learning
Ressam genç yaşta öldü.
The phone kept ringing.
start learning
Zil çalmaya devam etti.
The phone kept ringing.
start learning
Telefon çalmaya devam etti.
The pig is growing fat.
start learning
Domuz şişmanlıyor.
The price includes tax.
start learning
Vergi fiyata dahildir.
The price is up to you.
start learning
Fiyat sana kalmış.
The radio doesn't work.
start learning
Radyo çalışmıyor.
The rain lasted a week.
start learning
Yağmur bir hafta sürdü.
The river has dried up.
start learning
Nehir kurudu.
The river is dangerous.
start learning
Nehir tehlikelidir.
The river is deep here.
start learning
Nehir burada derin.
The room is warming up.
start learning
Oda ısınıyor.
The roses are in bloom.
start learning
Güller çiçek açmışlar.
The rumor must be true.
start learning
Söylenti doğru olmalı.
The ship came in sight.
start learning
Gemi göründü.
The ships reached port.
start learning
Gemiler limana vardı.
The shoes are worn out.
start learning
Ayakkabılar yıpranmış.
The snow was knee deep.
start learning
Kar diz boyuydu.
The sooner, the better.
start learning
Ne kadar erken olursa, o kadar iyidir.
The statue has no head.
start learning
Heykelin kafası yok.
The steak is well done.
start learning
Biftek iyi pişmiş.
The story ends happily.
start learning
Hikaye mutlu bir şekilde sona erer.
The sun shone brightly.
start learning
Güneş parlak bir şekilde parladı.
The system worked well.
start learning
Sistem iyi çalıştı.
The toilet is upstairs.
start learning
Tuvalet üst katta.
The train left on time.
start learning
Tren zamanında ayrıldı.
The trip west was hard.
start learning
Batıya yolculuk zordu.
The TV is on the blink.
start learning
Televizyon doğru düzgün çalışmıyor.
The weather stayed bad.
start learning
Hava kötü kaldı.
The weather turned bad.
start learning
Hava kötüleşti.
The wind grew stronger.
start learning
Rüzgar güçlendi.
The wind died away.
start learning
Rüzgar kesildi.
The wind is cold today.
start learning
Rüzgar bugün soğuk.
The wind is picking up.
start learning
Rüzgar ilerliyor.
Their dreams came true.
start learning
Onun hayalleri gerçekleşti.
Their jeans do not fit.
start learning
Onların pantolonları uymuyor.
There is a yellow rose.
start learning
Bir sarı gül var.
There is not much hope.
start learning
Çok ümit yok.
There were many others.
start learning
Diğerleri vardı.
There were two bridges.
start learning
İki köprü vardı.
There's a hole in this.
start learning
Bunda bir delik var.
These bananas went bad.
start learning
Bu muzlar bozuldu.
These gloves are Tom's.
start learning
Bu eldivenler Tom'undur.
These lemons are fresh.
start learning
Bu limonlar çok taze.
These pearls look real.
start learning
Bu inciler gerçek görünüyor.
They admire each other.
start learning
Onlar birbirlerine hayrandır.
They agreed on a price.
start learning
Onlar fiyat üzerinde anlaştılar.
They appointed a judge.
start learning
Onlar bir hakim atadılar.
They are a good couple.
start learning
Onlar iyi bir çifttir.
They are having a chat.
start learning
Onlar sohbet ediyorlar.
They are having dinner.
start learning
Onlar akşam yemeği yiyorlar.
They are my classmates.
start learning
Onlar benim sınıf arkadaşlarım.
They are playing chess.
start learning
Onlar satranç oynuyorlar.
They are short of food.
start learning
Onların yiyeceği bitti.
They are very cheerful.
start learning
Onlar çok neşeliler.
They aren't my parents.
start learning
Onlar benim ebeveynlerim değiller.
They asked for my help.
start learning
Onlar yardımımı istediler.
They can speak Spanish.
start learning
Onlar İspanyolca konuşabilir.
They could only listen.
start learning
Onlar sadece dinleyebildiler.
They cut down the tree.
start learning
Onlar ağacı kestiler.
They didn't tell me so.
start learning
Onlar bana öyle söylemedi.
They failed both times.
start learning
Onlar her iki seferde de başarısız oldu.
They got into the boat.
start learning
Onlar tekneye bindiler.
They had driven wagons.
start learning
Vagonları onlar sürmüştü.
They had no money left.
start learning
Onların hiç parası kalmamıştı.
They have a nice house.
start learning
Onların güzel bir evi var.
They have an extra bed.
start learning
Onların fazladan bir yatağı var.
They have just arrived.
start learning
Onlar az önce vardılar.
They have no more wine.
start learning
Başka şarap yok.
They helped each other.
start learning
Onlar birbirlerine yardım ettiler.
They liked his message.
start learning
Onlar onun mesajını sevdiler.
They live in our block.
start learning
Onlar bizim blokta yaşıyorlar.
They live in this town.
start learning
onlar bu kasabada yaşıyorlar.
They looked very happy.
start learning
Onlar çok mutlu görünüyorlardı.
They must be Americans.
start learning
Onlar Amerikalı olmalılar.
They say love is blind.
start learning
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
They sent up a balloon.
start learning
Onlar bir balon uçurdular.
They settled in Canada.
start learning
Onlar Kanada'ya yerleştiler.
They started hours ago.
start learning
Onlar saatler önce başladılar.
They stopped the music.
start learning
Onlar müziği durdurdular.
They talked about love.
start learning
Onlar aşk hakkında konuştular.
They unloaded the ship.
start learning
Gemi yükünü boşalttı.
They wanted protection.
start learning
Onlar koruma istediler.
They went to the beach.
start learning
Onlar plaja gittiler.
They were all sold out.
start learning
Onların hepsi satıldı.
They were just in time.
start learning
Onlar tam zamanında vardılar.
They were mostly women.
start learning
Onlar çoğunlukla kadındı.
They were so different.
start learning
Onlar çok farklıydılar.
They were very excited.
start learning
Onlar çok heyecanlıydılar.
They will be very glad.
start learning
Onlar çok memnun olacaklar.
They will buy a record.
start learning
Onlar bir kayıt alacaklar.
They're about to leave.
start learning
Onlar ayrılmak üzereler.
They're late, as usual.
start learning
Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.
This apple is very red.
start learning
Bu elma çok kırmızı.
This apple tastes sour.
start learning
Bu elmanın tadı ekşi.
This book is sold here.
start learning
Bu kitap burada satılır.
This car needs washing.
start learning
Bu araba yıkanmalı.
This carpet feels nice.
start learning
Halı güzel.
This CD belongs to her.
start learning
Bu CD ona aittir.
This clock is electric.
start learning
Bu saat elektrikli.
This data is incorrect.
start learning
Bu veri yanlıştır.
This decision is final.
start learning
Bu karar kesindir.
This doll has big eyes.
start learning
Bu bebeğin büyük gözleri var.
This engine works well.
start learning
Bu motor iyi çalışıyor.
This food is too salty.
start learning
Bu yiyecek çok tuzlu.
This food is unhealthy.
start learning
Bu yiyecek sağlıksız.
This is as good as any.
start learning
Bu, herhangi biri kadar iyi.
This is excellent wine.
start learning
Bu mükemmel bir şaraptır.
This is Mike's bicycle.
start learning
Bu Mike'ın bisikleti.
This is the last order.
start learning
Bu son sipariş.
This is the last train.
start learning
Bu son tren.
This is why I hate him.
start learning
Bu, ondan nefret etmemin nedenidir.
This job is killing me.
start learning
Bu iş beni öldürüyor.
This lion is very tame.
start learning
Bu aslan çok uysal.
This meat has gone bad.
start learning
Bu et kokmuş.
This newspaper is free.
start learning
Bu gazete ücretsizdir.
This noise is annoying.
start learning
Bu gürültü sinir bozucu.
This pen belongs to me.
start learning
Bu kalem bana ait.
This room heats easily.
start learning
Bu oda kolayca ısınır.
This room is very warm.
start learning
Bu oda çok sıcak.
This room smells musty.
start learning
Bu oda küflü kokuyor.
This rose is beautiful.
start learning
Bu gül güzel.
This silk feels smooth.
start learning
Bu ipek yumuşak.
This smell disgusts me.
start learning
Bu koku beni bezdiriyor.
This table is reserved.
start learning
Bu tablo ayrılmıştır.
This tea is too bitter.
start learning
Bu çay çok acı.
This thin book is mine.
start learning
Bu ince kitap benimdir.
This window won't open.
start learning
Bu pencere açılmaz.
Those books are theirs.
start learning
Şu kitaplar onların.
Those glasses suit you.
start learning
Şu gözlükler size uyar.
Today is extremely hot.
start learning
Bugün oldukça sıcak.
Today's dinner is fish.
start learning
Bugün'kü akşam yemeği balık.
Tom accepted the offer.
start learning
Tom teklifi kabul etti.
Tom always looks happy.
start learning
Tom her zaman mutlu görünür.
Tom answered the phone.
start learning
Tom telefonu yanıtladı.
Tom appears to be wise.
start learning
Tom bilgili görünüyor.
Tom applied for a visa.
start learning
Tom vize için başvurdu.
Tom ate what he wanted.
start learning
Tom istediğini yedi.
Tom became an engineer.
start learning
Tom bir mühendis oldu.
Tom became discouraged.
start learning
Tom'un cesareti kırıldı.
Tom blew up the bridge.
start learning
Tom köprüyü havaya uçurdu.
Tom bought this for me.
start learning
Tom bunu benim için aldı.
Tom broke up with Mary.
start learning
Tom Mary ile ilişkisini bitirdi.
Tom burst out laughing.
start learning
Tom birden gülmeye başladı.
Tom buttered his toast.
start learning
Tom tostuna tereyağı sürdü.
Tom buttoned his shirt.
start learning
Tom gömleğini düğmeledi.
Tom called Mary a liar.
start learning
Tom Mary'ye yalancı diye bağırdı.
Tom called Mary a taxi.
start learning
Tom Mary'ye bir taksi çağırdı.
Tom can cook very well.
start learning
Tom çok iyi yemek pişirebilir.
Tom can fix the heater.
start learning
Tom ısıtıcıyı onarabilir.
Tom can sleep anywhere.
start learning
Tom her yerde uyuyabilir.
Tom can swim very well.
start learning
Tom çok iyi yüzebilir.
Tom can swim, can't he?
start learning
Tom yüzebilir, değil mi?
Tom can't back out now.
start learning
Tom şimdi sözünden dönemez.
Tom can't find his bag.
start learning
Tom çantasını bulamıyor.
Tom certainly is smart.
start learning
Tom kesinlikle akıllı.
Tom cleaned the toilet.
start learning
Tom tuvaleti temizledi.
Tom cleared his throat.
start learning
Tom boğazını temizledi.
Tom concealed evidence.
start learning
Tom delili gizledi.
Tom deserves the prize.
start learning
Tom ödülü hak ediyor.
Tom did as he was told.
start learning
Tom söylenildiği gibi yaptı.
Tom did it voluntarily.
start learning
Tom onu gönüllü olarak yaptı.
Tom did twenty pushups.
start learning
Tom yirmi şınav yaptı.
Tom didn't do anything.
start learning
Tom birşey yapmadı.
Tom does what he wants.
start learning
Tom istediğini yapar.
Tom doesn't drink beer.
start learning
Tom bira içmez.
Tom doesn't drink much.
start learning
Tom çok içmez.
Tom doesn't have a car.
start learning
Tom'un bir arabası yok.
Tom doesn't have a cat.
start learning
Tom'un bir kedisi yok.
Tom doesn't have a job.
start learning
Tom'un bir işi yok.
Tom doesn't need to go.
start learning
Tom'un gitmesine gerek yok.
Tom dove into the pool.
start learning
Tom havuza daldı.
Tom dreamed about Mary.
start learning
Tom Mary hakkında rüya gördü.
Tom drinks quite a bit.
start learning
Tom epeyce içer.
Tom eats a lot of fish.
start learning
Tom çok balık yer.
Tom fell into the pool.
start learning
Tom havuza düştü.
Tom felt uncomfortable.
start learning
Tom rahatsız hissetti.
Tom flushed the toilet.
start learning
Tom sifonu çekti.
Tom forgot who said it.
start learning
Tom onu kimin söylediğini unuttu.
Tom got an A in French.
start learning
Tom Fransızcadan bir A aldı.
Tom got good at tennis.
start learning
Tom teniste iyileşti.
Tom got hit by a truck.
start learning
Tom'a bir kamyon tarafından çarpıldı.
Tom got in the bathtub.
start learning
Tom küvete girdi.
Tom got lost in Boston.
start learning
Tom Boston'da kayboldu.
Tom got out of the way.
start learning
Tom yoldan çıktı.
Tom grabbed Mary's arm.
start learning
Tom Mary'nin kolunu tuttu.
Tom grew up in poverty.
start learning
Tom yoksulluk içinde büyüdü.
Tom had a heart attack.
start learning
Tom bir kalp krizi geçirdi.
Tom had no place to go.
start learning
Tom'un gidecek yeri yoktu.
Tom had nothing to add.
start learning
Tom'un ilave edeceği birşey yoktu.
Tom had nothing to eat.
start learning
Tom'un yiyecek birşeyi yoktu.
Tom had nothing to say.
start learning
Tom söyleyecek bir şeyi yoktu.
Tom handed Mary a beer.
start learning
Tom Mary'ye bir bira uzattı.
Tom handed Mary a book.
start learning
Tom Mary'ye bir kitap uzattı.
Tom has a bad headache.
start learning
Tom'un kötü bir başağrısı var.
Tom has a lot of money.
start learning
Tom'un çok parası var.
Tom has a lot to learn.
start learning
Tom'un öğrenecek çok şeyi var.
Tom has a slight fever.
start learning
Tom'un hafif bir ateşi var.
Tom has athlete's foot.
start learning
Tom'un atlet ayağı var.
Tom has had a bad week.
start learning
Tom, kötü bir hafta geçirdi.
Tom has money to spare.
start learning
Tom'un ayıracak zamanı yok.
Tom has never met Mary.
start learning
Tom asla Mary ile karşılaşmadı.
Tom has no plans to go.
start learning
Tom'un gitmek için hiç bir planı yok.
Tom has quite a temper.
start learning
Tom çabuk öfkelenir.
Tom has three brothers.
start learning
Tom'un üç erkek kardeşi var.
Tom has three children.
start learning
Tom'un üç çocuğu var.
Tom has three ex-wives.
start learning
Tom'un üç eski karısı var.
Tom has to go home now.
start learning
Tom şimdi eve gitmek zorunda.
Tom has to go see Mary.
start learning
Tom Mary'yi görmeye gitmelidir.
Tom has to lose weight.
start learning
Tom zayıflamak zorunda.
Tom held a seat for me.
start learning
Tom benim için yer tuttu.
Tom hopes you're happy.
start learning
Tom mutlu olduğunu umuyor.
Tom introduced himself.
start learning
Tom kendini tanıttı.
Tom ironed his clothes.
start learning
Tom elbiselerini ütüledi.
Tom is a bit conceited.
start learning
Tom biraz kibirli.
Tom is a good customer.
start learning
Tom iyi bir müşteridir.
Tom is a good listener.
start learning
Tom iyi bir dinleyicidir.
Tom is a good neighbor.
start learning
Tom, iyi bir komşu.
Tom is a man of action.
start learning
Tom bir eylem adamı.
Tom is a nervous wreck.
start learning
Tom oldukça sinirli.
Tom is a smooth talker.
start learning
Tom yumuşak bir konuşmacıdır.
Tom is a stranger here.
start learning
Tom burada bir yabancıdır.
Tom is a very lazy boy.
start learning
Tom çok tembel bir çocuk.
Tom is afraid of dying.
start learning
Tom ölmekten korkuyor.
Tom is against smoking.
start learning
Tom sigara içmeye karşı.
Tom is already married.
start learning
Tom zaten evli.
Tom is as tall as Jack.
start learning
Tom Jack kadar uzundur.
Tom is at the computer.
start learning
Tom bilgisayarın başında.
Tom is close to thirty.
start learning
Tom otuza yaklaştı.
Tom is deaf in one ear.
start learning
Tom'un bir kulağı sağır.
Tom is easy to talk to.
start learning
Tom'la konuşmak kolaydır.
Tom is engaged to Mary.
start learning
Tom Mary ile nişanlıdır.
Tom is engaged to Ruth.
start learning
Tom Ruth'la nişanlıdır.
Tom is going on thirty.
start learning
Tom otuz olacak.
Tom is good at cooking.
start learning
Tom aşçılıkta iyidir.
Tom is good at driving.
start learning
Tom araba sürmede iyidir.
Tom is good at singing.
start learning
Tom şarkı söylemede iyidir.
Tom is growing a beard.
start learning
Tom sakal uzatıyor.
Tom is half Mary's age.
start learning
Tom Mary'nin yarı yaşındadır.
Tom is hard of hearing.
start learning
Tom zor işitir.
Tom is in his room now.
start learning
Tom şu an odasında.
Tom needs help.
start learning
Tom'un yardıma ihtiyacı var.
Tom is learning French.
start learning
Tom Fransızca öğreniyor.
Tom is making progress.
start learning
Tom ilerleme kaydetmektedir.
Tom is married to Mary.
start learning
Tom Mary ile evlidir.
Tom is Mary's grandson.
start learning
Tom Mary'nin erkek torunudur.
Tom is Mary's neighbor.
start learning
Tom Mary'nin komşusudur.
Tom is never satisfied.
start learning
Tom asla memnun değildir.
Tom is older than I am.
start learning
Tom benden daha yaşlıdır.
Tom is older than Mary.
start learning
Tom Mary'den daha yaşlıdır.
Tom is on his way home.
start learning
Tom evine gidiyor.
Tom is only a beginner.
start learning
Tom sadece bir başlangıç düzeyinde.
Tom is out of his mind.
start learning
Tom aklını kaçırmış.
Tom is out of work now.
start learning
Tom şimdi işsiz.
Tom is quite obstinate.
start learning
Tom oldukça inatçı.
Tom is ready for fight.
start learning
Tom mücadele için hazırdır.
Tom is related to Mary.
start learning
Tom Mary ile akrabadır.
Tom is still at school.
start learning
Tom hala okulda.
Tom is still in Boston.
start learning
Tom hala Boston'dadır.
Tom is still in Boston.
start learning
Tom hala Boston'da.
Tom is still in prison.
start learning
Tom hala cezaevinde.
Tom is studying French.
start learning
Tom Fransız eğitimi görüyor.
Tom is the best runner.
start learning
Tom en iyi koşucudur.
Tom is the perfect son.
start learning
Tom mükemmel erkek evlattır.
Tom is very nice to me.
start learning
Tom bana karşı çok hoş.
Tom is very perceptive.
start learning
Tom çok algısal.
Tom isn't a bad person.
start learning
Tom kötü bir şahıs değil.
Tom isn't good at math.
start learning
Tom matematikte iyi değildir.
Tom jogs every morning.
start learning
Tom her sabah koşar.
Tom jumped to his feet.
start learning
Tom ayağa fırladı.
Tom just got a haircut.
start learning
Tom az önce bir saç tıraşı oldu.
Tom kicked the door in.
start learning
Tom kapıya tekme attı.
Tom left the door open.
start learning
Tom kapıyı açık bıraktı.
Tom lost his house key.
start learning
Tom ev anahtarını kaybetti.
Tom made a big mistake.
start learning
Tom büyük bir hata yaptı.
Tom made a good speech.
start learning
Tom iyi bir konuşma yaptı.
Tom made many mistakes.
start learning
Tom çok hata yaptı.
Tom made Mary go first.
start learning
Tom ilk olarak Mary'yi gönderdi.
Tom made me a birdcage.
start learning
Tom bana bir kuş kafesi yaptı.
Tom may do as he likes.
start learning
Tom istediği gibi yapabilir.
Tom may have been sick.
start learning
Tom hasta olmuş olabilir.
Tom meant what he said.
start learning
Tom onun söylediğini demek istedi.
Tom must be very lucky.
start learning
Tom çok şanslı olmalı.
Tom must be very tired.
start learning
Tom çok yorgun olmalı.
Tom neglected his work.
start learning
Tom işini ihmal etti.
Tom only saw Mary once.
start learning
Tom Mary'yi sadece bir kez gördü.
Tom pleaded not guilty.
start learning
Tom suçlu olmadığını savundu.
Tom pulled the trigger.
start learning
Tom tetiği çekti.
Tom pumped up the tire.
start learning
Tom lastiğe hava bastı.
Tom pushes Mary around.
start learning
Tom Mary'ye haksız davranıyor.
Tom put gas in the car.
start learning
Tom arabaya benzin koydu.
Tom put on his glasses.
start learning
Tom gözlüklerini taktı.
Tom ran into the house.
start learning
Tom eve koştu.
Tom refused to give up.
start learning
Tom vazgeçmeyi reddetti.
Tom remained skeptical.
start learning
Tom kuşkulu kaldı.
Tom reminds me of John.
start learning
Tom bana John'u hatırlatıyor.
Tom rented a snowboard.
start learning
Tom bir snowboard kiraladı.
Tom retraced his steps.
start learning
Tom adımlarını yeniden izledi.
Tom rewrote his report.
start learning
Tom raporunu yeniden yazdı.
Tom rolled over in bed.
start learning
Tom yatakta yuvarlandı.
Tom saw it on the news.
start learning
Tom onu haberde gördü.
Tom scratched his nose.
start learning
Tom burnunu kaşıdı.
Tom seems to be asleep.
start learning
Tom uykuda gibi görünüyor.
Tom shared Mary's pain.
start learning
Tom Mary'nin acısını paylaştı.
Tom sharpened a pencil.
start learning
Tom kurşun kalemi açtı.
Tom shelled the shrimp.
start learning
Tom karidesin kabuğunu soydu.
Tom should do the same.
start learning
Tom aynısını yapmalı.
Tom should know better.
start learning
Tom daha iyi bilmeli.
Tom slept on the train.
start learning
Tom trende uyudu.
Tom slit Mary's throat.
start learning
Tom Mary'nin boğazını kesti.
Tom sort of liked Mary.
start learning
Tom Mary'yi oldukça sevdi.
Tom sorted his laundry.
start learning
Tom kirli çamaşırlarını ayırdı.
Tom split up with Mary.
start learning
Tom Mary ile ayrıldı.
Tom sprained his ankle.
start learning
Tom ayak bileği burktu.
Tom started the engine.
start learning
Tom motoru çalıştırdı.
Tom stopped the engine.
start learning
Tom motoru durdurdu.
Tom thinks that's true.
start learning
Tom onun doğru olduğunu düşünüyor.
Tom tipped the bellboy.
start learning
Tom Komiye bahşiş verdi.
Tom took a cold shower.
start learning
Tom soğuk bir duş aldı.
Tom took a deep breath.
start learning
Tom derin bir nefes aldı.
Tom took off his shoes.
start learning
Tom ayakkabılarını çıkardı.
Tom took some medicine.
start learning
Tom biraz ilaç aldı.
Tom took the wrong bus.
start learning
Tom yanlış otobüse bindi.
Tom tried to keep calm.
start learning
Tom sakin kalmaya çalıştı.
Tom tried to kill Mary.
start learning
Tom Mary'yi öldürmeye çalıştı.
Tom tried to kiss Mary.
start learning
Tom Mary'yi öpmeye çalıştı.
Tom walked out on Mary.
start learning
Tom Mary'yi terketti.
Tom wanted Mary to win.
start learning
Tom Mary'nin kazanmasını istedi.
Tom wants a microscope.
start learning
Tom bir mikroskop istiyor.
Tom wants to be famous.
start learning
Tom ünlü olmak istiyor.
Tom wants to be hugged.
start learning
Tom kucaklanmak istiyor.
Tom wants to pay later.
start learning
Tom daha sonra ödeme yapmak istedi.
Tom was afraid to swim.
start learning
Tom yüzmeye korkuyordu.
Tom was born in Boston.
start learning
Tom Boston'da doğdu.
Tom was here yesterday.
start learning
Tom dün buradaydı.
Tom was in an accident.
start learning
Tom bir kazaya karıştı.
Tom was kissed by Mary.
start learning
Tom Mary tarafından öpüldü.
Tom was obviously sick.
start learning
Tom apaçık hastaydı.
Tom was probably right.
start learning
Tom büyük olasılıkla haklıydı.
Tom was really shocked.
start learning
Tom gerçekten şok oldu.
Tom was stung by a bee.
start learning
Tom bir arı tarafından sokuldu.
Tom was taken prisoner.
start learning
Tom hapishaneye götürüldü.
Tom was totally wasted.
start learning
Tom tamamen heder olmuş.
Tom was up before dawn.
start learning
Tom şafaktan önce kalktı.
Tom watched Mary dance.
start learning
Tom Mary'nin dans etmesini izledi.
Tom went back to sleep.
start learning
Tom uyumak için geri döndü.
Tom went food shopping.
start learning
Tom gıda alışverişine gitti.
Tom went out for lunch.
start learning
Tom öğle yemeği için dışarı çıktı.
Tom went the wrong way.
start learning
Tom yanlış yoldan gitti.
Tom will win this game.
start learning
Tom bu oyunu kazanacak.
Tom won't let you down.
start learning
Tom seni hayal kırıklığına uğratmayacaktır.
Tom wore a white shirt.
start learning
Tom beyaz bir gömlek giydi.
Tom wouldn't blame you.
start learning
Tom seni suçlamazdı.
Tom wouldn't let it go.
start learning
Tom onun gitmesine izin vermezdi.
Tom zipped up his coat.
start learning
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
Tony did not feel poor.
start learning
Tony yoksul hissetmedi.
Tony stood at the door.
start learning
Tony, kapıda durdu.
Tony was not busy then.
start learning
Tony o zaman meşgul değildi.
Tracy lost her glasses.
start learning
Tracy gözlüğünü kaybetti.
Try as hard as you can.
start learning
Elinden geldiğince sıkı çabala.
Try doing it once more.
start learning
Onu bir kez daha yapmayı dene.
Tulips will bloom soon.
start learning
Laleler yakında çiçek açacaklar.
Turn toward me, please.
start learning
Bana doğru dön, lütfen.
Two ice creams, please.
start learning
İki dondurma, lütfen.
Was it rainy in London?
start learning
Londra'da hava yağışlı mıydı?
Washington was worried.
start learning
Washington endişeli idi.
Watch my camera for me.
start learning
Benim için kamerama sahip çık.
Watch out for that man.
start learning
Şu adama dikkat et.
We agree on this point.
start learning
Biz bu konuda hemfikiriz.
We all have missed you.
start learning
Hepimiz seni özledik.
We can buy hot lunches.
start learning
Sıcak öğle yemekleri alabiliriz.
We consider Tom honest.
start learning
Biz Tom'un dürüst olduğunu düşünüyoruz.
We danced to the music.
start learning
Biz müzik eşliğinde dans ettik.
We debated the problem.
start learning
Biz sorunu tartıştık.
We do need your advice.
start learning
Bizim tavsiyene ihtiyacımız var.
We don't like violence.
start learning
Şiddetten hoşlanmayız.
We enjoy reading books.
start learning
Biz kitap okumaktan hoşlanırız.
We enjoyed watching TV.
start learning
TV izlemekten keyif aldık.
We exchanged greetings.
start learning
Birbirimizi selamladık.
We expect good results.
start learning
İyi sonuçlar bekliyoruz.
We gave the car a push.
start learning
Biz arabayı ittik.
We go to school by bus.
start learning
Biz okula otobüsle gideriz.
We got lost in the fog.
start learning
Biz siste kaybolduk.
We had a narrow escape.
start learning
Kıl payı kurtulduk.
We have finished lunch.
start learning
Öğle yemeğini bitirdik.
We have no extra money.
start learning
Bizim ekstra paramız yok.
We have plenty of time.
start learning
Çok fazla zamanımız var.
We have run out of gas.
start learning
Benzinimiz bitti.
We learn by experience.
start learning
Biz deneyim ile öğreniriz.
We live in the suburbs.
start learning
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
We met her by accident.
start learning
Onunla tesadüfen karşılaştık.
We must get up at dawn.
start learning
Biz şafakta kalkmalıyız.
We must not be enemies.
start learning
Biz düşmanlar olmamalıyız.
We need a little sugar.
start learning
Biraz şekere ihtiyacımız var.
We need another member.
start learning
Bir üyeye daha ihtiyacımız var.
We own a dog and a cat.
start learning
Bir köpeğe ve bir kediye sahibiz.
We plan to stay a week.
start learning
Biz bir hafta kalmayı planlıyoruz.
We played on the beach.
start learning
Biz sahilde oynadık.
We postponed the event.
start learning
Biz etkinliği erteledik.
We ran after the thief.
start learning
Biz hırsızı kovaladık.
We ran around the park.
start learning
Biz parkın etrafında koştuk.
We rented an apartment.
start learning
Bir apartman kiraladık.
We rode in an elevator.
start learning
Asansöre bindik.
We sang in loud voices.
start learning
Biz yüksek sesle şarkı söyledik.
We saw nothing strange.
start learning
Tuhaf birşey görmedik.
We should obey the law.
start learning
Hukuka riayet etmeliyiz.
We sometimes meet them.
start learning
Bazen onlarla buluşuyoruz.
We thank you very much!
start learning
Çok teşekkür ederiz!
We turned on the radio.
start learning
Biz radyoyu açtık.
We used up the shampoo.
start learning
Şampuanı bitirdik.
We walked to the river.
start learning
Nehre doğru yürüdük.
We waste a lot of time.
start learning
Bir sürü zamanı boşa harcıyoruz.
We work for our living.
start learning
Biz yaşamımız için çalışıyoruz.
We'll decide by voting.
start learning
Oylayarak karar vereceğiz.
We'll meet at 3:00 p.m.
start learning
15:00'te buluşacağız
We're a married couple.
start learning
Biz evli bir çiftiz.
We're in no danger now.
start learning
Şu anda herhangi bir tehlike değiliz.
We're in the same boat.
start learning
Hepimiz aynı teknedeyiz.
We're out of stock now.
start learning
Şu an stoklarımız tükendi.
We've run out of water.
start learning
Suyumuz kalmadı.
We've run short of oil.
start learning
Petrolümüz bitti.
Were you told to do so?
start learning
Öyle yapman sana söylendi mi?
What about next Sunday?
start learning
Önümüzdeki Pazara ne dersin?
What actually happened?
start learning
Gerçekten ne oldu?
What are you about now?
start learning
Sen şimdi ne yapıyorsun?
What are you doing now?
start learning
Şimdi ne yapıyorsun?
What are you two doing?
start learning
Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?
What disease do I have?
start learning
Hangi hastalığım var?
What do you do for fun?
start learning
Nasıl eğlenirsin?
What do you plan to do?
start learning
Ne yapmayı planlıyorsun?
What do you want to be?
start learning
Ne olmak istiyorsun?
What do you want to do?
start learning
Ne yapmak istiyorsun?
What does EC stand for?
start learning
AB ne anlama geliyor?
What does UN stand for?
start learning
BM ne anlama geliyor?
What does your aunt do?
start learning
Teyzen ne iş yapar?
What he likes is jelly.
start learning
Onun hoşlandığı jöledir.
What illness do I have?
start learning
Ne tür bir rahatsızlığım var?
What is butter made of?
start learning
Tereyağı neyden yapılır?
What is butter made of?
start learning
Tereyağ neyden yapılır?
What is John doing now?
start learning
John şimdi ne yapıyor?
What is the book about?
start learning
Kitap ne hakkında?
What is the next class?
start learning
Gelecek ders nedir?
What made her so angry?
start learning
Onu ne çok öfkelendirdi?
What made you so angry?
start learning
Seni ne o kadar kızdırdı?
What made you so angry?
start learning
Seni böyle kızdıran nedir?
What made you think so?
start learning
Sizi böyle düşündüren nedir?
What more could I want?
start learning
Daha ne isteyebilirdim?
What seats do you want?
start learning
Hangi koltuğu istiyorsun?
What he says is false.
start learning
Onun söylediği yanlıştır.
What should I call you?
start learning
Size ne demeliyim?
What time can you come?
start learning
Saat kaçta gelebilirsin?
What time do you close?
start learning
Ne zaman kapanıyorsunuz?
What time does it open?
start learning
O saat kaçta açılır?
What time was she born?
start learning
O, saat kaçta doğdu?
What was he up to then?
start learning
O zamana kadar ne işle meşguldü?
How come you are here?
start learning
Burada ne yapıyorsun?
What's in front of you?
start learning
Önünde ne var?
What's the temperature?
start learning
Sıcaklık nedir?
What's your best guess?
start learning
En iyi tahminin nedir?
What's your occupation?
start learning
Mesleğin nedir?
What's your speciality?
start learning
Spasyaliteniz nedir?
When did you finish it?
start learning
Onu ne zaman bitirdin?
When do you leave here?
start learning
Buradan ne zaman ayrılıyorsun?
When do you want to go?
start learning
Ne zaman gitmek istersin?
When will we get there?
start learning
Oraya ne zaman varacağız?
Where are your manners?
start learning
Törelerinize ne oldu?
Where can I buy snacks?
start learning
Aperatifleri nereden satın alabilirim?
Where can I buy stamps?
start learning
Pulları nereden satın alabilirim?
Where can I get a taxi?
start learning
Nerede bir taksiye binebilirim?
Where can I get stamps?
start learning
Nerede pul alabilirim?
Where can I put my bag?
start learning
Çantamı nereye koyabilirim?
Where did he come from?
start learning
O, nereden geldi?
Where did you get this?
start learning
Bunu nerede aldın?
Where do I get the bus?
start learning
Nerede otobüse binerim?
Where do you come from?
start learning
Nerelisin?
Where do you have pain?
start learning
Nerede ağrın var?
Where is the cafeteria?
start learning
Kafeterya nerede?
Where is today's paper?
start learning
Bugünkü gazete nerede?
Where's the dining car?
start learning
Yemek arabası nerede?
Where's the toothpaste?
start learning
Diş macunu nerede?
Which do you recommend?
start learning
Hangisini tavsiye edersiniz?
Which way is the beach?
start learning
Plaj hangi yol?
Which way is the beach?
start learning
Hangi yol plaja gider?
Who did you give it to?
start learning
Onu kime verdin?
Who did you meet there?
start learning
Orada kimle karşılaştın.
Who discovered America?
start learning
Amerika'yı kim keşfetti?
Who do you think he is?
start learning
Onun kim olduğunu sanıyorsun?
Who else is gone today?
start learning
Bugün başka kim gitti?
Who left the door open?
start learning
Kapıyı kim açık bıraktı?
Who made you come here?
start learning
Seni buraya kim getirdi?
Who teaches you French?
start learning
Sana kim Fransızca öğretiyor?
Who's your favorite DJ?
start learning
Favori DJ'in kim?
Whose textbook is this?
start learning
Bu kimin ders kitabı?
Whose umbrella is this?
start learning
Bu kimin şemsiyesi?
Why are you busy today?
start learning
Bugün niçin meşgulsün?
Why did you come early?
start learning
Niçin erken geldin?
Why didn't she tell me?
start learning
O niçin bana söylemedi.
Why do I feel this way?
start learning
Niçin bu şekilde hissediyorum?
Why do you want stamps?
start learning
Pulları niçin istiyorsun?
Why don't you be quiet?
start learning
Niçin sakin olmuyorsun?
Why is the baby crying?
start learning
Bebek niçin ağlıyor?
Why not see the doctor?
start learning
Niçin bir doktorla görüşmüyorsun?
Will he ever come back?
start learning
O geri dönecek mi?
Will it be much longer?
start learning
O çok daha uzun olacak mı?
Will she get well soon?
start learning
O, yakında iyileşecek mi?
Will we arrive on time?
start learning
Zamanında varacak mıyız?
Can you do me a favor?
start learning
Bana bir iyilik yapar mısın?
Will you drive me home?
start learning
Beni eve götürecek misin?
Will you get me a room?
start learning
Bana bir oda bulur musun?
Will you join our club?
start learning
Kulübümüze katılır mısın?
Will you open the door?
start learning
Kapıyı açar mısın?
Will you play the tape?
start learning
Teyp çalacak mısın?
Will you swim with Tom?
start learning
Tom'la yüzecek misin?
Will you take me there?
start learning
Beni oraya götürecek misin?
Wilson felt very happy.
start learning
Wilson çok mutlu hissetti.
Wine helps digest food.
start learning
Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.
Won't you come with me?
start learning
Benimle gelmeyecek misin?
Won't you stay for tea?
start learning
Çaya kalmayacak mısın?
Won't you take a chair?
start learning
Bir sandalye almaz mısın?
Wood and coal for fuel.
start learning
Yakıt için odun ve kömür.
Would you come with me?
start learning
Benimle gelir misin?
Would you like to come?
start learning
Gelmek ister misin?
Would you like to come?
start learning
Gelmek ister misiniz?
Would you like to wait?
start learning
Beklemek ister misiniz?
Would you play with me?
start learning
Benle oynamak ister misin?
You are a troublemaker.
start learning
Sen bir baş belasısın.
You are free to go out.
start learning
Dışarı çıkmak için özgürsün.
You're my best friend.
start learning
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
You're taller than me.
start learning
Sen benden daha uzunsun.
You're so beautiful.
start learning
Çok güzelsin.
You can only go so far.
start learning
Sadece o kadar uzaklaşabilirsin.
You can read this book.
start learning
Bu kitabı okuyabilirsin.
You can swim very well.
start learning
Çok iyi yüzebiliyorsun.
You can take today off.
start learning
Bugün izin alabilirsin.
You can take your time.
start learning
Uygun bir zamanında yapabilirsin.
You can use it anytime.
start learning
Onu istediğin zaman kullanabilirsin.
You can't do that here.
start learning
Onu burada yapamazsın.
You can't hate the guy.
start learning
Adamdan nefret edemezsin.
You can't ride a horse.
start learning
Sen ata binemezsin.
You can't trust rumors.
start learning
Söylentilere güvenemezsin.
You can't win them all.
start learning
Onların hepsini kazanamazsın.
You could have done it.
start learning
Onu yapabilirdin.
You deserve to succeed.
start learning
Başarılı olmayı hak ediyorsun.
You have no fever.
start learning
Senin ateşin yok.
You had plenty of time.
start learning
Çok zamanın vardı.
You have a good camera.
start learning
İyi bir kameran var.
Your memory is good.
start learning
Sen iyi bir hafızaya sahipsin.
You have to be patient.
start learning
Sabırlı olmak zorundasın.
You like it, huh?
start learning
Onu seviyorsun, değil mi?
You made a wise choice.
start learning
Mantıklı bir seçim yaptın.
You may or may not win.
start learning
Kazanabilirsin yada kazanamayabilirsin.
You may use my new car.
start learning
Sen benim yeni arabamı kullanabilirsin.
You might have told me.
start learning
Bana söyleyebilirdin.
You must get up at six.
start learning
Altıda kalkmalısın.
You must go to bed now.
start learning
Şimdi yatmaya gitmelisin.
You should do that right now.
start learning
Onu şimdi yapmalısın.
You ought to thank him.
start learning
Ona teşekkür etmelisin.
You seem to like fruit.
start learning
Meyveden hoşlanıyor gibi görünüyorsun.
You should know better.
start learning
Daha iyi bilmelisin.
You should stay in bed.
start learning
Yatakta kalmalısın.
You should talk to Tom.
start learning
Tom'la konuşmalısın.
You should visit Kyoto.
start learning
Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.
You should wear a coat.
start learning
Bir palto giymelisin.
You stay away from her.
start learning
Ondan uzak kal.
You will be laughed at.
start learning
Sana gülünecek.
You will soon get well.
start learning
Yakında iyileşeceksin.
You will yet regret it.
start learning
Yine de ona pişman olacaksın.
You'd better go by bus.
start learning
Otobüsle gitsen iyi olur.
You'd better not do it.
start learning
Onu yapmasan iyi olur.
You'd better start now.
start learning
Şimdi başlasan iyi olur.
You'll be dead someday.
start learning
Birgün öleceksin.
You're a wonderful guy.
start learning
Sen harika bir adamsın.
You're such a cute boy.
start learning
Sen sevimli bir çocuksun.
You're such a pack rat.
start learning
Sen bir çöpçüsün.
Your bag is on my desk.
start learning
Çantan benim masanın üstünde.
Your cake is delicious.
start learning
Kek'in lezzetli.
Your ideas sound crazy.
start learning
Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor.
Your plan sounds great.
start learning
Planın muhteşem görünüyor.
Your student called me.
start learning
Öğrenciniz beni aradı.
3 multiplied by 5 is 15.
start learning
3, 5 ile çarpılırsa 15'tir.
A ball hit her right leg
start learning
Onun sağ bacağına bir top çarptı.
A bear can climb a tree.
start learning
Bir ayı ağaca tırmanabilir.
A butcher deals in meat.
start learning
Bir kasap et ticareti yapar.
A crowd gathered around.
start learning
Etrafta bir kalabalık toplandı.
A fire broke out nearby.
start learning
Yakında bir yangın patlak verdi.
A little louder, please.
start learning
Biraz daha yüksek sesle, lütfen.
A square has four sides.
start learning
Bir karenin dört kenarı vardır.
Alice may possibly come.
start learning
Alice muhtemelen gelebilir.
All my homework is done.
start learning
Bütün ödevlerim tamam.
All of the cake is gone.
start learning
Kekin hepsi bitti.
All of us know him well.
start learning
Hepimiz onu iyi tanırız.
All of us stared at her.
start learning
Hepimiz ona baktık.
All of us were homesick.
start learning
Hepimiz vatan özlemi çekiyorduk.
All our attempts failed.
start learning
Tüm girişimlerimiz başarısız oldu.
All our food was rotten.
start learning
Yiyeceğimizin hepsi bozulmuştu.
All right. I'll take it.
start learning
Anlaşıldı. Onu ben götüreceğim.
All the boys are honest.
start learning
Bütün çocuklar dürüst.
All the lights went out.
start learning
Bütün ışıklar söndü.
Always do what is right.
start learning
Her zaman doğru olanı yap.
Always obey your father.
start learning
Her zaman babana uy.
Any child could do that.
start learning
Herhangi bir çocuk onu yapabilirdi.
Anybody can participate.
start learning
Herhangi biri katılabilir.
Anyone can do it easily.
start learning
Herkes bunu kolayca yapabilir.
Anyway, I don't like it.
start learning
Nasıl olsa, ondan hoşlanmıyorum.
Are these books Kenji's?
start learning
Bu kitaplar Kenji'nin mi?
Are they coming as well?
start learning
Onlar da geliyorlar mı?
Are they open on Sunday?
start learning
Onlar Pazar günü açık mı?
Are those your pictures?
start learning
Onlar senin resimlerin mi?
Are we arriving on time?
start learning
Biz zamanında varacak mıyız?
Are you against my plan?
start learning
Planıma karşı mısınız?
Are you being waited on?
start learning
Size hizmet ediliyor mu?
Are you free on Tuesday?
start learning
Salı günü boş musun?
Are you good at cooking?
start learning
Yemek pişirmede iyi misin?
Are you happy right now?
start learning
Şimdi mutlu musunuz?
Are you ready to go out?
start learning
Dışarı çıkmak için hazır mısınız?
Are you referring to me?
start learning
Bana mı gönderme yapıyorsun?
Are your parents in now?
start learning
Ebeveynleriniz şimdi içerde mi?
Armstrong walked around.
start learning
Armstrong, etrafta gezindi.
Ask her what she bought.
start learning
Ne aldığını ona sor.
Ask him to stay a while.
start learning
Ona biraz kalmasını rica et.
Ask him what to do next.
start learning
Ona daha sonra ne yapacağını sor.
Ask me something easier.
start learning
Bana daha kolay bir şey sor.
Atoms are in everything.
start learning
Atomlar her şeyin içinde vardır.
Austria had allies, too.
start learning
Avusturya'nın da müttefikleri vardı.
Be kind to the children.
start learning
Çocuklara nazik olun.
Beautiful day, isn't it?
start learning
Güzel gün, değil mi?
Beauty is but skin deep.
start learning
Güzellik sadece yüzeyseldir.
Betty didn't say a word.
start learning
Betty bir kelime söylemedi.
Betty killed her mother.
start learning
Betty annesini öldürdü.
Betty never said a word.
start learning
Betty asla bir kelime söylemedi.
Bill can ride a bicycle.
start learning
Bill bisiklete binebilir.
Bill can ride a bicycle.
start learning
Bill bisiklet sürebilir.
Bill is a great fighter.
start learning
Bill büyük bir döğüşçü.
Bill is as tall as Jack.
start learning
Bill, Jack kadar uzun boylu.
Bill lives near the sea.
start learning
Bill denizin yanında yaşıyor.
Bill will win, won't he?
start learning
Bill kazanacak, değil mi?
Billy is good at sports.
start learning
Billy sporlarda iyidir.
Bob came home very late.
start learning
Bob eve çok geç geldi.
Bob will be home at six.
start learning
Bob altıda evde olacak.
Both sisters are pretty.
start learning
Her iki kız kardeş güzel.
Brian kept Kate waiting.
start learning
Brain Kate'i bekletti.
Brian left for New York.
start learning
Brian New York'a gitti.
Bring along your friend.
start learning
Arkadaşını yanında getir.
Bring me the dictionary.
start learning
Bana sözlüğü getir.
Can anybody else answer?
start learning
Başka birisi cevap verebilir mi?
Can I borrow your radio?
start learning
Radyonu ödünç alabilir miyim?
Can I catch a taxi here?
start learning
Burada bir taksiye binebilir miyim?
Can I eat my lunch here?
start learning
Burada öğle yemeğimi yiyebilir miyim?
Can I use a credit card?
start learning
Kredi kartı kullanabilir miyim?
Can she play the guitar?
start learning
O gitar çalabilir mi?
Can we afford a new car?
start learning
Yeni bir araba alabilir miyiz?
Can you do this problem?
start learning
Bu sorunu halledebilir misin?
Can you eat raw oysters?
start learning
Çiğ istiridye yiyebilir misin?
Can you get it repaired?
start learning
Onu tamir ettirebilir misin?
Can you give me a house?
start learning
Beni evine alabilir misin?
Can you guess the price?
start learning
Fiyatı tahmin edebilir misiniz?
Can you lend me 500 yen?
start learning
500 Yen ödünç verebilirmisiniz?
Can you lift this stone?
start learning
Bu taşı kaldırabilir misin?
Can you make it on time?
start learning
Onu zamanında yapabilir misin?
Can you open the window?
start learning
Pencere açabilir misiniz?
Can you order it for me?
start learning
Onu benim için ısmarlar mısınız?
Can you play guitar?
start learning
Gitar çalabilir misin?
Can you play the violin?
start learning
Kemanı çalabilir misin?
Can you play the violin?
start learning
Keman çalabilir misin?
Can you read this kanji?
start learning
Bu kanjiyi okuyabilir misin?
Can you see the picture?
start learning
Resmi görebiliyor musun?
Can you swim underwater?
start learning
Sualtında yüzebilir misin?
Can you take on the job?
start learning
İşi üstlenir misin?
Can't he ride a bicycle?
start learning
O bisiklet süremez mi?
Can't you speak English?
start learning
İngilizce konuşamıyor musun?
Carry the bags upstairs.
start learning
Çantaları üst kata taşı.
Carter was re-nominated.
start learning
Carter yeniden aday gösterildi.
Charge it to my account.
start learning
Onu benim hesabıma yaz.

You must sign in to write a comment