Question |
Answer |
Maria hat einen Sohn, der 25 Jahre alt ist. start learning
|
|
Maria'nın 25 yaşında bir oğlu var.
|
|
|
Familie Müller hat einen Hund, der die Türen öffnen kann start learning
|
|
Müller ailesinin kapıları açabilen bir köpeği var.
|
|
|
ich kenne eine Familie, die sieben Kinder hat start learning
|
|
Yedi çocuğu olan bir aile biliyorum.
|
|
|
ich kaufe die Tasche, die mir gut gefällt start learning
|
|
|
|
|
Maria heiratet Tom, der Pilot von Beruf ist start learning
|
|
Maria mesleği pilotluk olan Tom'la evleniyor.
|
|
|
Frau Müller pflegt ihren Mann, der Grippe hat start learning
|
|
Bayan Müller grip olan kocasına bakıyor
|
|
|
maria hat eine Jacke gekauft, die 100 € kostet. start learning
|
|
Maria, 100 € tutarında bir ceket aldı.
|
|
|
Kennst du die älte Frau, die in meiner Straße wohnt? start learning
|
|
Benim sokağımda oturan yaşlı kadını tanıyor musun?
|
|
|
ich trage einen blauen Pullover der gut zu meiner Hose passt start learning
|
|
Pantolonumla iyi giden mavi bir kazak giyiyorum
|
|
|
der Mann, den ich dort sehe, ist mein Onkel start learning
|
|
Orada gördüğüm adam benim amcam
|
|
|
diese Frau, die ich nicht gut kenne, ist meine Nachbarin start learning
|
|
iyi bilmediğim bu kadın benim komşum
|
|
|
das Kind, das ist begegnet habe, ist meine Nichte. start learning
|
|
karşılaştığım çocuk benim yeğenim.
|
|
|
die Leute, die wir dort sehen, sind Chinesen. start learning
|
|
Orada gördüğümüz insanlar Çinliler.
|
|
|
der Mantel, den ich kaufe, ist zu teuer. start learning
|
|
aldığım ceket çok pahalı.
|
|
|
die Tasche, die ich brauche, hat ein Handyfach start learning
|
|
İhtiyacım olan çanta cep telefonu cebine sahip
|
|
|
der Lehrer, den ich in der Stadt getroffen habe, heißt Müller. start learning
|
|
Şehirde karşılaştığım öğretmenin adı Müller
|
|
|
der Computer, den ich kaufe, ist ein neues Modell start learning
|
|
satın aldığım bilgisayar yeni bir model
|
|
|
das Handy, das ich kaufe, ist ziemlich neues Modell start learning
|
|
satın aldığım cep telefonu oldukça yeni bir model
|
|
|
die Frau, die wir getroffen haben, ist meine Lehrerin start learning
|
|
Tanıştığımız kadın benim öğretmenim
|
|
|
das Handy, das ich verloren habe, war ziemlich teuer start learning
|
|
kaybettiğim telefon oldukça pahalıydı
|
|
|
das Haus, das family Mül baut, ist auf dem Land. start learning
|
|
Mül ailesinin inşa ettiği ev kırsaldadır.
|
|
|