Romanian Turkish Dictionary

limba română - Türkçe

da in Turkish:

1. vermek vermek


Sipariş vermek ister misiniz?
Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.

2. evet evet


Evet, lütfen.
EVET işareti vererek yanıtladı.
Evet. Hayır. Belki. Bilmiyorum.
Bir öğretmen misin? "Evet."
Sadece evet ya da hayır ile cevap verilebilen sorular sorun.
Evet.
Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin.
O kendi kendine"HAYIR"dedi.Yüksek sesle "EVET" dedi.
Evet, iyi bir fikrim var.
Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın? "Evet, çalışacağım."
Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
O bir kitap okuyor mu? "Evet, o okuyor."
Evet, anlıyorum. Teşekkür ederim.
Sporları sever misiniz? "Evet, diğer şeyler arasında, beyzboldan hoşlanırım."
Evet bu, o devam etti, "faturaların tutulduğu yerdir."